Selim'e söyleyecek bişey ararken birden zilin sesi duyuldu. Oh be! Bu zilin bana iyiliği dokunacağını nerden bilebilirdim.
"A-a zil çaldı ben sınıfa gidiyim hem Ceren beni dövebilir hadi görüşürüz Selim bb." Dedim ve sınıfıma doğru hızlı hızlı ilerlemeye başladım.
"Tamam şimdi git ama bir teneffüs daha var unutma bücür!" bücürmüş sensin bücür 'yav he he sen çocuğun boyunu görmediğin mi bide git kendi boyuna bak töbe töbe' içses şuan seninle uğraşamam söylediğim bir an önce gitmessem Ceren beni öldürecek!
Sınıfa girdiğimde daha öğretmen gelmemişti en arkadaki sıraya gidip Ceren'in yanına oturdum. Ceren farketmedi çünkü hanfendi şuan biriyle mesajlaşıp gülüyor. Bir-iki dakika daha bekleyip yanağını sıktım. Bana baktığında ben ona kaşlarını çatarak bakıyordum. Evet aslında bu kısımda tam tersi olmalıydı.
"Alya naber? Kahve alacaktın sen aldın mı? Konferanstan dönerken demiştin alacaktım diye." Bu dediğiyle aklım karıştı. Yani şimdi Ceren benim bütün tenefüs olmadığımı anlamadı mı?
"Alya senin gözlerin mi dolmuş bak bana. Nasıl oldu bu?" Ceren yanaklarımı iki elleriyle tuttu ve bana bakmaya başladı. Hayır şimdi öpüşmiycez aklınızdan çıkarın.
"Öğretmen geliyo sonra anlatırım." dediğim sırada hortlağa benzeyen geography öğretmeni geldi. Böğ hayır yani o nasıl bir sestir Allah aşkına
"Hayır şimdi kağıda yaz eğer yazmazsan derse odaklanamam ve dinleyemem. Sen de beni çalıştırmak zorunda kalırsın." dediğinde hemen bir defter çıkarıp yazmaya başladım. Size bu normal gelebilir ama Ceren'e geog'u anlatmak işkence gibi sürekli konuda geçen bir kelimeyle soğuk espri yapıyor. Hayır yani yapınca da ben üşüyorum ashdjdh(tamam vurmayın kestim)
Bütün olanları yazınca bir sayfa çıktığını gördüm ve oha dedim. Galiba sesli söylemişim çünkü bütün sınıf -hoca da dahil- bana bakıyordu. Hemen özür dileyip başımı masaya çevirdim. Hoca da derse geri döndü. Defteri yavaşça Ceren'e verdim. O okurken bende hareketlerini izledim. Önce heyecanlandı,güldü,şaşırdı, kaşlarını çattı vs. Sonra sayfanın altına bişeyler yazıp bana verdi.
'Aklımda bir plan var bu sefer o kaltağa gününü göstericez ;)'
Yan dönüp ona sarıldım ama hortlak kadın bu tarafa dönünce ayrıldık. Ceren küçük bir kağıdı bana verdi.
'Son iki ders boş ve şey Burak ile kafede oturmaya gidiyoruz'
Yuppi son iki ders boşmuş. Bi dakka Burak ve Ceren şimdi buluşacaklar mı?
"Ceren tenefüste kızlar tuvaletine gidiyoruz. Ha bide seni Selim ile tanıştırırım. "
•
"Ha şu saçlarını da hallettik şimdi bitti." evet şuan kızlar tuvaletindeyiz ve ben Ceren ile ilgileniyorum. Ayrıca Ceren'i yalnız bırakmamak için Selim ve ben de geliyoruz. Selimlerin de son iki dersi boşmuş. Yani aynı zamanda abimlerinde -_-
"Tamam Alya yeter oldu hafî çıkalım çocuklar ağaç oldu beklemekten."
"Allah Allah azıcık beklesinler ne olacak hem sen çok istekli görünme." dedim ve dışarı çıktık. Dışarda Selim bir kız ile konuşuyordu ama kız Selim'in ağzına düşecekti. Hemen yanlarına gittim.
"Ben de diyorum ki bu çocuk bizi bekliyordu akıllı uslu ama yok hep benim şom ağzım. Birde kankam olacaktın be Selim yazıklar olsun knşma bnmle hıh .s" son söylediğimden ben de iğrendim. tam arkamı dönmüştüm ki söylediği şeyle arkamı döndüm.
"Yoksa beni kıskandın mı sakar?" Yav yeter ama bir sakar bir bücür.
"Tabi ki kıskancam sen benim kankamsın artık hiçbir sevgilin olamaz!" Diye çıkıştım sonra aklıma gelen şeyle Ceren'i kolundan tutup yanıma çektim. Tatlı bir gülümsemeyle konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar |Askıda|
Hài hướcTanıtım yok. Sadece kahkaha ve bol miktarda sakarlık var. - İlk kısımlar fazla ergene olabilir lütfen aldırmayın. ▪Bu hikayenin tüm hakları yazarın tek boynuzlu, ejderha kanatlı mor pandasına aittir.