Biliyorum bayadır bölüm atmadım çok üzgünüm. Bölüm de çok kısa biliyorum ama yazacak birşey bulamadım. Kesin bana söveceksiniz. Oyüzden diğer bölümü uzun yazacağım.
•
•
•Evin önüne gelince arabadan inip koşarak kapıya koştum. Bir Alya klasiği olarak zili 1 saniye arayla defalarca çaldım. Annemin homurtularını kapıdan duyabiliyordum. Kapıyı açınca bana kızgın bir şekilde bakan annemi tabi ki bekliyordum.
"Sana kaç kere bu kapıyı böyle çalma dedim. Senin yüzünden İvana'nın ne dediğini anlamıyorum geç içeri çabuk." dedi ve salona ilerledi. Bu kadın yarışmayı izlemeye kavgalar için başlamamış mıydı? Gözlerimi devirip merdivenlere ilerledim. Merdivenleri ikişer ikişer çıkarken bir yandan da şarkı mırıldanıyordum.
"Bam çiki bam bam aşkım böyle söyler mav mav mav bak atıyor kalbim çika çika çu hiç durmayacak giçi giçi gu ben seviyorum." merdivenlerin sonuna geldiğimde söylemeyi bırakıp odama girdim. Kendimi yatağa bıraktığında kafamı birşeye çarpmamaya ile acıyla inledim. Neye çarptığını bakmak için kafamı tutarak yatakta doğruldum. Hey kulaklığımın burada ne işi var? Hatırladım şimdi. Bu kulaklığı sakar olduğum için kablosuz almış ama sonra kaybetmiştim. Bugün bu kulaklık oldukça işime yarayacak diye düşündüm ve gülümsedim.
Ayağa kalkıp dolaptan rahat kıyafetler alıp üzerime geçirdim. Kulaklığı telefonuma bağlayıp Nicki Minaj-Va va voom şarkısı açtım. Dans ederken -daha doğrusu saçma haraketler yaparken- aklımdan o ikisinin görüntüsünü atana kadar dans etmeyi düşündüm.
~Ceren~
Şuan koltukta oturup Burak ile film izliyordum. Aslında problem olan o değil de bana uzak gibi duruyordu. Genelde sevgililer film izlerken erkek kızın omzuna ve ya beline kolunu sarmaz mıydı? Belki de o sadece film ve ya kitaplarda oluyordu. Diğer bir ihtimal de Burak'ın fazla odun olmasıdır. Burak film yerine ona baktığımı farkettiğinde o da dönüp bana baktı.
"Ceren bir sorun mu var?" diye sordu. Ona neden normal sevgili gibi olamıyoruz diye soramazdım heralde. Oyüzden aklıma gelen ilk şeyi söyledim.
"Şimdi ben seni eve mi atmış oluyorum?" dedim. O kahkahalara boğulurken ne dediğimi farkına vardım. Elimi alnıma geçirdim. Şuan beynimin iptal olduğuna emindim. O gülmeyi kesmeyince oturduğum yerde dikleşip elimle ağzını kapatmaya çalıştım. Çalıştım tabi ama kafasını sallayıp durduğu için dengemi kaybedip yere düştüm. Ufak bir çığlık attığım da gülmeyi kesip -sonunda- bana baktı. Bana yardım edecekken eline vurup bunu engelledim.
"Dokunma bana! Hep senin yüzünden oldu." dediğimde hiç birşey anlamamış gibi bana baktı.
"Ben ne yaptım ki?" dediğinde oturduğum yerde -bu arada gerçekten yerdeyim- ofladım.
"Ne yaptım değil ne yapmadım. Film izlerken sanki iki arkadaş film izliyor gibiydi iki sevgili değil. Kesin Beste bu yüzden bana rağmen sana yavşıyordu." dedim ve yerden destek alarak ayağa kalktım. İyi oldu boşver zaten çenesi yamuktu.
Burak ben konuşurken bana şaşkınca bakmış ben yürümeye başlayınca hemen toparlanıp ayağa kalkmıştı. Kolumu tutup beni kendine çevirdi ve kafamı göğsüne koydu. Tepki vermeyip ne diyeceğini bekledim.
"Aslında senin rahatsız olabileceğini düşündüğüm için uzak durmaya çalışıyordum. Bu biraz zor oluyordu ama şimdi rahatladım. Ayrıca benim için sevgili sıfatı sana yakışmıyor. Sen bundan daha önemlisin, sen benimsin Ceren. Unutma ki seni seviyorum ve Beste gibiler bunu asla değiştiremez." dedi ve beni hafifçe uzaklaştırıp anlıma hafif bir buse kondurdu. İşte bu son noktaydı diye düşünüp gözyaşının yanağımı ıslatmasına izin verdim. Benim ağlama başladığımı farkedip eğildi ve ellerini yanaklarıma koydu.
"Hey, ağlama. Bunları seni ağlatmak için söylemedim. Bunlar senin bilmen gereken şeylerdi." dediğinde kollarımı boynuna sarıp ona sıkıca sarıldım. Ona sarılırken aynı anda ona seni seviyorum diyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar |Askıda|
HumorTanıtım yok. Sadece kahkaha ve bol miktarda sakarlık var. - İlk kısımlar fazla ergene olabilir lütfen aldırmayın. ▪Bu hikayenin tüm hakları yazarın tek boynuzlu, ejderha kanatlı mor pandasına aittir.