Merhaba yine benim finali uzatma çabası olan bölümlerin birinindeyiz. Sırf Sakar'sız kalmayın diye ara bölümler yazıyorum. Muhtemelen Alya ve Ceren'in konuşmasını Sıla anlayacak bdjdjdjd. Neyse multi de ki gibi bir Buren olacak. Neyse siz bölümü geçin ve o yıldızcıklara basın, ellerinizi klavye üzerinde gezdirin. Bu arada BuGe = Burak & Ege
"Ama olma ihtimali var."
"Öyle bir şey olmayacak Ceren." diye tekrar ettim.
"Mantıklı düşünürsek ikisinin de maşallahı var. Jelibon gibi çocuklar." dediğinde anlamayarak ona döndüm.
"Jelibon mu?"
"Evet ya canım jelibon çekti de. Neyse konudan sapmıyoruz." dediğimde gözlerimi devirdim ama benim de canım harbiden jelibon çekmişti.
"Konu? Konumuz senin dün gece rüyanda Ege ile Burak'ı bir kır düğününde evlenirken ve kendini de abimle nikah şahidi görmen mi?" dedim kaşlarımı kaldırıp. Ben konuşurken dudaklarını birbirine bastırdı.
"Aslında nikah memuru da sendin şimdi hatırladım da." dedi gülerek.
"Ve sen bunun gerçek olabileceğini düşünüyorsun." dedim sakinliğimi koruyarak.
"Hayır şimdi sen erkek olsan o ikisine bakmaz mısın? Bana şimdi internetten Ege'nin yüzme takımında resimlerini açtırma Alya."
"Sana bir sorum var Ceren." dedim ve onun cevaplamasına izin vermeden bağırmaya başladım.
"Şu dünya tanıdığım en iğrenç derecede ki romantik ve tatlı çift olmanıza rağmen neden böyle birşey olabileceğini düşünüyorsun? Siz BurEn'siniz o kadar." deyip nefes aldım. Ceren yavru kedi bakışlarıyla bana bakıyordu. Vee sınıfta olan kişilerde.
"Yani o da mantıklı ama bu sene sanki sonumuz. Tam kavuştuk derken o üniversiteye gidiyor." dedi üzgünce. Üzgün olduğunda hep yaptığı şeyi yapar serçe parmağı hariç eliyle tırnaklarını koparma çalışırdı. Ben de sıkıldığımda alt dudağımla oynardım. Saçma değil bence. Asıl dudaklarım ince olsaydı saçma olurdu.
"Yine de rüyam konusunda onunla konuşacağım."
***
~Ceren~
Son sınıfların katına geldiğimde hızlıca 12F sınıfına girdim. Artık çoğu kişi beni tanıdığı için zorluk yaşamıyordum. Burak Deniz ve Ege'nin de bulunduğu bir erkek grubunun ortasında oturuyordu. Oraya gitmek ile gitmemek arasında düşünürken benden kısa olan bir kız bana omuz atarak yanımdan geçti.
"Önümden çekil bücür." dediğinde tek kaşımı kaldırdım. Şu boyuyla bana bücür mu demişti o. Arkasını dönüp giderken ağzımdan şu sözlerin çıkmasına mani olamadım.
"Maşallah kalçaya bak. Neden şimdi çekilmemi söylediğini anladım. Malum Kim Kardashian gibi kalça olunca sığmıyor heralde." dediğimde sınıftakiler gülerken gözlerimi devirip Burak'ın yanına gittim.
"Ceren?" dediğimde az önce ki özgüvenim ve cesaretim yerle bir oldu.
"Konuşabilir miyiz?" deyip başımı yere eğdiğimde yavaşça kalkıp yanıma geldi ve elimi tutup boş olan merdivenlerin yanına getirdi. Durduğumuzda anda elimi çektim.
"Burak-"
"Ceren ilişkimiz gayet iyiydi. Yani ayrılmak için sebep bulamıyorum. Başka biri olsa Ege'ye ulaşmak için beni kullandığını düşünürdüm ama sen öyle biri de değilsin. Bence ayrılmayalım. Bekle biz ayrılmayacağız. Ayrılmak yok Ceren. Ya benimsin ya benim." dediğinde gözlerim kısıp başımı eğerek ona baktım. Şuan beynimin içinde Burak'ın bu görüntüsüne üzerinde Drama Queen yazılı bir taç eklemiştim. Eğer Alya olsa ne kadar benimsin diyen bir erkek derdi çünkü o diğer cümleleri hatırlamaya usebir Son cümleye göre düşünürdü.
"Senden ayrılmıyorum. Yani şimdilik ayrılmayacağız sanırım." dedim ve gözlerine baktım.
"Yani sen üniversiteye gidene kadar."diye kısık sesle mırıldandım ve ona baktim. Tahmin ettiğim görüntü şuan da bu değildi.
"Neden gülüyorsun?" diye kaşlarımı çatarak sorduğumda iki yanda duran ellerimi alıp kendininkilere hapsetti.
"Bak aslında sana hangi üniversiteye gideceğimi doğum gününde söylemek isterdim ama bildiğin gibi doğum günün Şubat tatilindeydi." dediğinde ağzım şaşkınlıkla aralandı. Ben Burak'a doğum günümün ne zaman olacağını söylememiştim ki. Yoksa söyledim mi?
"Doğum gününü zaten geçen yıldan beri biliyorum Ceren. Hatta annenin sana ekstra olarak verdiği hediyeleri de ben aldım."
"Annem biliyor muydu yani? Aish neden gelip bana söylemedin ki aptal?" dedim ve elimi onun elinden kurtarmaya çalıştım. Ama o bırakmak yerine daha çok sıktı.
"Dinle beni. Gideceğim üniversite-" sözümü kesip bildiğim şeyi söyledim.
"Biliyorum yurt dışında." dediğimde tekrar güldü.
"Hayır Ceren burada." dediğinde tekrar kaşlarımı çattım.
"Baska bir şehirde mi?"
"Hayır burada dedim. Yani birkaç sokak ilerde." dediğinde gözlerimi fal taşı gibi açıp ona baktım. Ciddiydi. O burada kalacaktı. Mutlulukla boynuna atladığımda düşmemem için ellerini belime sardı.
"Bu, bu nasıl oldu?"
"Aslında ilk önce bana hayır demişlerdi ama bunu söylemesem daha iyi olur." dediğinde yüzünü ellerim arasına aldım.
"Ama ne Burak?" diye direttiğimde gözlerini kaçırmaya çalıştı ama yüzünü tuttuğumdan bunu yapamadı.
"Ege ailemle konuşup onları ikna etti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar |Askıda|
HumorTanıtım yok. Sadece kahkaha ve bol miktarda sakarlık var. - İlk kısımlar fazla ergene olabilir lütfen aldırmayın. ▪Bu hikayenin tüm hakları yazarın tek boynuzlu, ejderha kanatlı mor pandasına aittir.