1

806 45 148
                                    

Kitap İnvisible'ın devamı niteliğinde. Final gayet iyiydi, aklımda öyle kalsın diyorsanız lütfen okumayın.

..

Adam pahalı arabasından indiğinde şoförüne fazla uzaklaşmamasını işaret edip telefon konuşmasına geri döndü. Kızgın bir tavırda konuşurken yanda duran çöp kutusuna tekme bastı. Bilirsiniz kendini bir halt sanan zengin tipler kendisi dışında hiç bir şeyi umursamazdı. Yere dağılan çöpler umrunda bile değildi.

Telefondaki kadının kızgın tavırlarına dayanamayıp bir küfür savurarak telefonu kapattı.

"Seni iğrenç sürtük"

Kravatının düğümünü genişleterek hava almaya çalıştı. Birde yetmezmiş gibi zengin yaşlı adamlar ile boktan bir toplantısı vardı saatler sonra. Denize bakan banka oturup ayaklarını birbiri üzerine katlarken yanına bir adam geldi.

Botlarının sesi tüm sokağı boğarken bankta oturan adam onu duymuyordu bile. Hızlı adımlarla izin bile istemeden yanına oturdu.

"En azından duygulardan anlamayan zengin bir piç olduğun için terk edildin. Bizim aramıza mesafeler girdi"

Bir anda çıkardığı sigarasından bir nefes çekti. İş adamı kokuyu alıp yüzünü buruşturdu

"Ah hadi ama o kadar kötü kokmuyor!"

Yine de yere atıp ayakkabısının tabanı ile dumanı söndürdü

"Sevdiğim adam bunları bırakmamı söylemişti ama sandığı kadar kolay değil. Yine de rahatsız olmaması için bırakmıştım bi ara"

Ellerini dizlerine dayarken bankta öne doğru eğildi. Parmakları ayak bileğinde duran sargıya gitti. Normalde bu kadar zorlamazdı ama bugün biraz fazla yürümüştü

"O kadın kesinlikle paran için seninleydi. Ayrılmak en doğru karar" Arkasına dönüp park halinde olan araca baktı. "Araba jilet gibi yalnız"

"Bende bi ara çıkar ilişkisi kurmuştum. Tabi sonradan aşık oldum ama orası ayrı hikaye. Gerçekten seven birini bulmak çok zor"

Takım elbiseli adam ceketinin kolunu çekip altın kaplamalı saatine baktı

"Saat kaç bu arada? Geceyarısı olmadan kalacak bir otel bulsam iyi olur"

Cevap vermeyeceğini biliyordu ama kendince bir eğlenceydi bu

"Sohbetinde baya ballıymış ha"

Soluk kıvırcık buklelerinden birini çekiştirdi. "Gitsem iyi olacak. Daha bulmam gereken biri var. Seninle tanışmak güzeldi"

Adamın elini sıkmaya yeltendi ama vazgeçip gözünü devirdi. Bu bazen sinir bozucu oluyordu

Geri geri yürüyüp siyah parlak arabanın kapısına tekme attığında araba sirenlerini çalmaya başlamıştı bile. Yanına gelip arabayı kontrol etmeye çalışan adama orta parmağını kaldırdı

"Çöp kovasını devirdiğin içindi bu. Bu kadar pislik bir insan olmayı bırakırsın belki"

Ellerini paltosunun cebine saklayıp karanlığa karıştı tekrardan.

...

"Hürkan!"

Başını yastıktan kaldırmak neredeyse işkence gibiydi uzun zamandır. 6 ay kadar bir süre.

Yaşamın bir anlamı kalmamıştı. Her gün uyanmanın bir sebebi yoktu. Gözünü açmak ve yola devam etmek sadece onun istediği bir şeydi. Ve Hürkan onun son isteğini yerine getiriyordu işte.

invisible #2 | porgolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin