10

236 30 138
                                    

[ lütfen biraz yorum atın, sanırım çok ihtiyacım var ]

...

"Hürkan uyan sabah olmuş. Hürkan!"

Hürkan kahvelerini araladığında bir süre kendini çok yorgun hissetti. Her an gözlerini kapatıp tekrar uyumaya hazırdı ve kemikleri keskin bir baltayla kırılmışçasına ağrıyordu. Saçları yerde süründüğü için doğruldu. Gözlerini ovuşturduğunda aydınlığı tam anlamıyla görebiliyordu. Kapşonlusunun cebinde dün aşırdıkları kurabiye kalıntılarını gördüğünde eliyle silkeledi.

Ardından Ömer'e takıldı gözü. Bir kaç dakikadır her hareketini izlerken elleri belinde oldukça tahammülsüz duruyordu.

"Artık kalkacak mısın?"

Yardım etmek amaçlı elini uzattığında Hürkan tutundu ve kalkarken ağzından bir inilti kaçtı.

"Burada uyumamalıydık. Sırtım çok kötü durumda"

"Ben alıştım artık. Her neyse eve gidip güzel duş almak istiyorum. Ömrüm boyunca alacağım tüm aksiyonu aldım"

Hürkan kafasını sallayıp kapıyı açtı. Kafenin siparişlerin alındığı arka tarafına ulaştıklarında çalışanlar tarafından hemen fark edildi.

"Patron? Burada ne işin var?"

Çalışanların ona bu kadar saygılı davranması hoşuna gitmese de onları düzeltmeye çalışmıyordu. Kollarını açarak esnedi ve müşterilere göz gezdirdi.

"Günaydın. Bende kafeyi denetime gelmiştim"

"Arka kapıdan mı girdiniz?"

"Boşver sen arka kapıdan girdiğimi. Bu nasıl dikkatsizlik lan, bir hırsız gelip tüm gece arka bahçede kalsa haberiniz olmayacak"

Hürkan kafası karışmış çalışana doğru bir kaç adım ilerlerken Ömer arkadan sessizce izlemek dışında hamle yapmadı. Cam vitrindeki pastalar aç karnı yüzünden oldukça dikkat çekici geliyordu.

Hürkan gencin yanına gelip elini omzuna attı. Bir kaç kez tehditkar bir ifadeyle sıktı.

"Sabah gelince arka kapıyı kontrol edin tamam mı"

Çalışan kafasını salladığında elini çekip ön tarafa doğru yürüdü. Hiç bir şey demeden kafeden çıkarken dışarı çıktılar.

"Çocuk şok oldu Hürkan"

"Dikkatini başka tarafa çekmesem bir saat beni sorguya çekerdi. İnan böylesi daha iyi"

Boş olan sokağa göz gezdirip Ömer'in elini kavradı.

"Hadi gidelim"

Eve vardıklarında Hürkan ceketini asıp yatak odasına doğru yürüdü. Karanlık stüdyoya geçmeden önce Ömer'e dönüp işaret parmağını salladı.

"Ben uyuyorum, ne yaparsan sessiz yap lütfen"

Ömer uyarılmanın kırıklığıyla cevap verdi.

"Tamam ya"

Hürkan uykusu olduğunda dünyanın en umursamaz insanına dönüşüyordu. Ömer'in yaptığı hiç bir hareketi sorgulamıyor, sadece sessiz olmasını umuyordu. Bir kaç dakika sonra odasından perde çekilme sesi geldiğinde onun kış uykusuna hazır olduğunu anladı Ömer. Ev kendisine kalmıştı ve istediği her şeyi yapabilirdi.

Yine de Hürkan'ı sinirlendirecek aktiviteler yapmak için çok üşengeç olduğundan televizyon izlemeyi tercih etti. Üstüne battaniye alıp koltuğa kurulduğunda kanalları gezdi ve çizgi film bulmayı başardı.

invisible #2 | porgolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin