Şuan yedekte sadece 1 bölümüm kaldı ve yazmaya tamamen devam ediyorum. Mesajlarınız beni aşırı gururlandırıyor, sabaha kadar teşekkür edebilirim.
ve umarım bölüm beklediğiniz gibi olur.
...
"Uyanıyor galiba"
Mert yüzüne yumuşak bir tokat daha geçirirken Kaan delici bakışlarıyla ona baktı. Uyandırmak için daha nazik yöntemler olabilirdi.
"N'oluyor ya?"
Emre yanı başında dururken bu sefer Hürkan'ın kalkmasına izin vermedi. Ellerini göğsüne bastırıp yatmasını sağlarken genç adam hala kendine gelememiş görünüyordu.
Kimse Hürkan, kapının yanında öylece duran Ömer'i fark edene kadar konuşmadı.
Genç adam onu fark ettiğinde de dönen başına rağmen ayaklandı ve dibine kadar gelip onu umursamadan yanından geçti. Kapı çarpılmadan önce kırık sesi duyuldu.
"Beni yalnız bırakın"
Ömer bu tavrını bir anda ortaya çıkmasına bağlamıştı. Sadece bu acıtıyordu.
...
Beklediği tepkinin daha farklı olduğunu kabul etmek zorundaydı. Yine de Hürkan'ı anlayabiliyordu. Dünyaya döndüğü zaman uzun bir süre kendine gelememişti. Kendine gelebilmesi için ona zaman vermeye hazırdı. Sadece tüm bu süreçte yanında olmayı istiyordu.
"Pizzayı gerçekten seviyorsun değil mi?"
Ömer kutuyu bir kenara bıraktı.
"Hürkan'la ikimiz de yemek yapma konusunda pek iyi değiliz. Belli bir düzen kurana kadar hazır yemek zorunda kalıyorsun"
"Ekipte ev yemeği yiyebilen yok zaten. Bende yayında gevrek falan yiyorum kolaylık oluyor. Bize çabuk uyum sağlayacaksın"
Ömer gerçekten Kaan'a bir şekilde daha fazla sempati besliyordu. Kendisi anlatmaya hazır hissetmediği sürece asla soru sormuyordu. Ses tonu çok daha anlayışlıydı. Eğer Hürkan kalmasına izin verirse, onunla iyi anlaşacağını düşündü.
Havanın soğumaya başlamasını umursamadan oturmaya devam ettiler. Hürkan gittikten sonra nefes alamadığını hissetmişti ve Kaan onu genç adamın balkonundan yardım alarak terasa çıkarmıştı. Baya güvensiz duruyordu ama ikisinin de umrunda değildi.
"Emre'nin kusuruna bakma, Hürkan'a biraz fazla düşkün. Ben onlarla tanışmadan önce yıllardır arkadaşlarmış"
"Sorun değil Kaan, Emre bu zamana kadar bize çok yardımcı oldu. Onun için endişelenmesini anlıyorum"
"Bütün bunlar hala çok garip geliyor. Adımı ağzından duymak, bunca zamandır bizimle olman ama seni göremememiz. Sanki-"
Cümlesini hiç zorluk çekmeden Ömer tamamladı. Bu cümleyi Hürkan dan çokça duymuştu.
"Bir film karesi gibi"
"Evet tam onu diyecektim"
İçeceğinden bir yudum aldı. Gecenin karanlığında onu bitiren düşünceler kafasını rahat bırakmıyordu.
"Bütün o anlarda yanımızda mıydın yani?"
Ömer o günleri hatırlayınca güldü. Gerçekten görünmemek kadar iğrenç bir his yoktu.
"Hürkan'ın evine geldiğinizde arkadaşlığınızı o kadar kıskanırdım ki. Siz göremeseniz bile yanınızda olurdum hep. Yaşarken hiç arkadaşım yoktu çünkü. Bunun zorluğunu bilemezsiniz. Her neyse bunları anlatmamın bir manası yok. Artık nasıl oluyorsa beni görüyorsunuz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
invisible #2 | porgola
Fanfiction"Bazen aralarında bir tür aile ilişkisi olduğunu düşünüyordu çünkü küçüklüğünden beri ihtiyacı olan korumayı ve sıcaklığı Hürkan'da buluyordu." . Kitap İnvisible'ın devamı niteliğinde. Final gayet iyiydi, aklımda öyle kalsın diyorsanız lütfen okumay...