Kurtların kaldığı yere gider gitmez Gabor beni karşıladı.
"İçeri kimseyi almadık. Orkideyi buldunuz mu?"
Başımla onayladığım halde zıt cevap verdim.
"Bulamadık hepsi sökülmüş."
Parmağımla Gabor'a sus işareti yaptım. Oraya vardığımız da saat gecenin iki buçuğuydu. Hemen oda ya gittim ve orkideni kökünü ezip suyunu aldım çiçeklerinin yapraklarını ayıklayıp, ayıkladığım yaprakları soğuk suyun içine attım ve üzerine kapak kapattım. Kökün suyunu kurdun ağızına döktüm.
"Neden hala insan bedenine dönmedin?" Yatağı ucuna oturdum ve başını okşadım.
&&&
Sabah oturduğum yatağı kenarında kendimi uzanmış buldum Kurt hala uyanmamıştı ve buz gibiydi.
"Soğuk?"
Elimi patilerine, boynuna ve başın sürttüm ama buz gibiydi. Aceleyle dışarı çıktım ve Estera'ya seslendim daha doğrusu bağırdım.
"Estera! Neredesin?"
Estera ile birlikte Gabor'da dışarı fırladı. Estera'nın üzerinde şort ve büstiyer takımı vardı Gabor'un ise üstü çıplaktı ve altında da eşofman vardı.
"Alina?" Estera'ya baktım. Bana edişe ile bakıyordu.
"Kurt, soğuk, çok soğuk."
Bir elimle şifa haneyi gösterirken yarım yamalak konuşmaya başladım. Gabor bana bağırmaya başladı.
"Aptal mısın insan? Bir kurt nasıl soğuk olur?"
Telaşla bede ona karşılık verdim.
"Onu siz cevaplayın. Gelin kendi gözlerinizle görün!"
Gözlerimden resmen ateş fışkırdı. Estera ve Gabor beni takip ederken içeri girdim. Girer girmez yüzümü arkamdan gelen Estera ve Gabor'a döndüm. Elimi arkamda ki yatağa attım ve buz gibi bir şeyi tuttum. Elime akmadan Gabor'a uzattım.
"Al bak buz gibi. Şaka yapmıyorum bak!"
Gabor buz kesmiş şekilde arkama bakıyordu. Estera'nın da aynı şekilde baktığını fark edine arkama döndüm. 1.96 boylarında, siyah saçlı, siyah gözlü, açık tenli, tehlike kelimesinin resmen vücut bulmuş hali tam karşım da duruyordu. Ben karşımda ki adamın sol elini tutarken bakışları bana döndü. Onun elini bırakmamla boğazımı tutup beni duvara yapıştırması bir oldu. Ellerimle elinden tutup ayırmaya çalıştım. Gözlerimi açamıyordum. Belki korku belki de şaşkınlıkta bilmiyorum ama içimde ona olan istemsiz bir güven vardı ve vücudum kas katı kesildi. Cesaretimi toplayı gözlerimi açtım ve gözlerine baktım. Gözleri parlıyordu, gece gibi kara gözlerinde resmen yıldızları gördüm. Elinin gevşediğini hissedince derin bir nefes aldım.
"Senin burada e işin var insan?"
Sesi o kadar güzeldi ki bu sesi dinleyerek günlerce hatta aylarca uyuyabilirdim. Estera benim cevap vermeyeceğimi düşündüğü için sorusunu cevapladı.
"Sakin ol Mark, o kız şifacı."
Gözlerimi araladım ve kap karanlık gözlerine baktım. Kafası Estera'ya dönüktü. Zar zor nefes alırken ağızımdan bir kaç kelime döküldü.
"G-gözlerin de y-yıldızlar var."
Bu söylediğimle bakışlarını bana çevirdi. Gözlerini gözlerime dikti ve elini bıraktı. Diz üstü yere düştüm, bir elimle boğazımı tutarken bir elimle de yerden destek aldım. Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Mark arkası dönük bir şekil de bir kaç adım önüm de duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amestec; Büyülü Mühür
LobisomemYaşadığı döneme göre sıradan genlere sahip olan bir melezin geyik avlarken Alfalar'ın Alfası ile mühürlendiğine inanır mısınız? Peki ya dönüştükten sonra başına gelenler? Önce Luna ilan edilip daha sonra kendine sürü bulması, bir Alfa'ya ruhunun bi...