Mark alayla gülümsedi. O tam konuşacakken hızlı bir adım atıp koluna dokundum.
"Ne için?"
Benim sorumla adamın yüzünde daha belirgin bir gülümseme oluştu.
"Ne yapacaklarını bilmesemde tahminlerim var. Sizi götürmem gerekiyor. İster isteyerek gelirsiniz isterseniz de-"
Mark bir adım öne atarak adını yeni öğrendiğim adama doğru hırlayarak konuştu.
"Onu burdan değilsen, o yaşlı bunaklar bile gelse götüremez!"
Dragos Mark'a doğru bir adım attı.
"Düzgün konuşmanı tavsiye ederim. Konseyin gücünü şuan bende."
İstemsizce yüzümde bir gülümseme oluştu. Dragos denen adamın bakışları bana kaydı.
"Bak Luna'm bile seni komik buluyor."
Mark'ın önüne doğru bir kaç adım atarak Dragos'un karşısına geçtim.
"Beni yanlış anladınız,"
Mark'a yani geriye doğru bir adım attım.
"Komik bulduğum şey, yüce konseyin devamlı güçle övünmeye çalışan birini Alfaların Alfasına elçi olarak göndermesi."
Sözümün bitmesiyle boynumda soğuk bir metal hissetmem bir oldu. Boynumda ki kılıca bakıp gülümsedim. Ardından Dragos denen Elf'in yanında ki zıt olan Elf'e baktım.
"Bir Luna'nın boynuna eşi ve sürüsünün yanındayken kılıç yerleştirmek?"
Arkadan yükselen hırlamaları umursamayıp konuştum.
"Muazzam bir delilik!"
Elimde ki mekanizmayı çalıştırarak bıçağı çıkarttım ve kılıcı bıçağın kenarına yerleştirerek çevirdim. Ardındansa Elf'in elinden kılıcı çekerek onun boynuna doğrulttum.
"Ayrıca aptallık."
Kılıcı karşımda ki Elf'in boynundan çekerek ayaklarının önüne attım.
"Eğer bir süre daha saygınızı bozarak bir Alfa'yla bu şekilde konuşursanız Gece sürüsü tarafından hoş karşılanmamakla birlikte Anka ve Şafak sürülerini kendinize düşman edineceksiniz."
Sözümün bitmesiyle düğünden sonra sınırları terk etmeyen Matias'ın, hala kendini toplamamış olsa bile asi ruhlu Arman'ın ve karşısında kileri hiç sevmediği belli olan Kızıl'ın hemen peşinden de kendini belli edercesine Oxana'nın hırlamaları duyuldu. Daha sonra ise benim konuşmamdan memnun bir şekilde sırıtan Mark'ın gür ve baskıcı sesi ortamı sardı.
"Anlayacağın Dragos, bir dahakine sınırlarıma girmeyi düşünme. Konseye ise selamlarımı geri ilet."
Dragos önce Mark'a daha sonra ise bana bakarak gülümsedi. Elini göğsüne koyarak hafifçe başını eğdi.
"Saygısızlığımı bağışlayın fakat; şunu söylemek istiyorum,"
Derin bir nefes aldı ve bana bir adım yaklaştı.
"Eğer Alfa ve sürüsü olmasa acaba hala konseye baş kaldırabilecek güce sahip misiniz?"
Gülümsedim. Ben konuşmak için ağzımı açmıştım ki arkamdan Timea siyaha dönmüş gözleriyle çıktı.
"Karşında bir Luna var. Luna olmasa bile iki güçlü krallığın prensesi-"
"Ah Luna'nın başkası tarafından övülmeye ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Kendini koruyabilir ama,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amestec; Büyülü Mühür
مستذئبYaşadığı döneme göre sıradan genlere sahip olan bir melezin geyik avlarken Alfalar'ın Alfası ile mühürlendiğine inanır mısınız? Peki ya dönüştükten sonra başına gelenler? Önce Luna ilan edilip daha sonra kendine sürü bulması, bir Alfa'ya ruhunun bi...