Bölüm 25: 'Abla...'

4.3K 304 20
                                    

Akşam ablamlar geleceği için ben yemek yapmaya erkenden başladım. Mark gerek olmadığını ve aşçı getirebileceğini söylesede ben itiraz ettiğim için getirmedi.

Yemekler neredeyse hazır olacakken mutfağa zıplaya zıplaya Crina girdi.

"Luna'm?"

Kafamı ona çevirdim. Çocuk gibi bir neşesi vardı. Gözümü kırpıp ne olduğunu sordum. Crina ise omuz silkerek cevap verdi.

"Bilmem."

Çırptığım kek hamurunu ona uzattım. Çekmeceden kaşık çıkartıp tadına baktı.

"Vaay. Bunun tadı harika. Ne var içinde."

Yüzümde ki gülümsemeyle cevap verdim.

"İnci ve tatlı kök tozu var."

Kafasını salladı.

"Yardım edebilir miyim?"

Kafamı iki yana salladım. Yüzü asılınca ise kek karışımını ona uzattım.

"Bunu karıştırmaya devam et. Bende diğerlerine bakayım."

Kafasını salladı ve çırpmaya başladı. Diğer yemekleri gözden geçirdim. Ardından keki kalıba koyup fırına verdim.

Crina yaptığım herşeyin tek tek tadına bakarken sevinçle kıpırdanıyordu. Tabakaları masaya yerleştirdiğimiz de kapı çaldı. Matteo ve ablam kapıdaydı. Hemen masaya geçtik ve yemek yemeye başladık. Başkası bu masayı görse normal insan sanırdı hepimizi. Halbu ki masada 6 kurt, 2 büyücü, 1 şekil değiştiren ve birde ben vardım. Düşüncemle gülümserken Mark'ın elini elimin üzerinde hissedince ona döndüm.

Hiçbir şey olmamış gibi yemek yemeye devam ediyordu. Yemekleri yiyip masayı topladık. Ablama bu konudan bahsedince araştıracağım söyleyip ona verdiğimiz odaya çıktı. Matteo ise bir kitaba odaklanmıştı. Gabor ve Estera çoktan evine dönmüşlerdi. Kızıl ve adını hâlâ öğrenmediğim şekil değiştiren kız yemekten sonra evlerine gitmişlerdi. Arman yemekten hemen sonra ayrılmıştı. Crina ise kendi evine gitmişti. Ben Mark'a yaslanmış ayaklarıma kendime çekmiş kahve yudumluyordum. Mark elimde ki kahveyi eline aldı ve kalan son yudumu içti. Ardından Matteo'ya baktı ve bana döndü.

"Gidelim mi?"

Kafamı salladım ve ayağa kalktım. Odaya gider gitmez kendimi yatağın üzerine bıraktım. Mark yanıma uzandı ve beni göğsüne doğru çekti. Çenesini başımın üstüne yasladı. Başım boynuna denk gelirken kokusunu derince içime çektim.

&&&

Saatin kaç olduğundan emin olmasamda etrafın karanlık olmasında gece yarısını biraz geçtiğimizi söylebilirdim. Gözlerim hafif aralıkken bile etrafı neredeyse net bir şekilde görüyordum. Mark yanında eli karnımın üzerine bir şekilde uyuyordu.  Kendimi yatağa geri bırakacakken birinin sesi kafamda yankılandı.

"Ajută-mă să mă ascund. Nu poate ieși!"
(Onu saklama yardım et. O açığa çıkamaz!)

Bununla birlikte başıma ve göğsünü bir ağrı sardı. Sanki içimden bir şeyler çekiliyormuş gibiydi. Canımın acısıyla ne kadar çığlık atmak istesemde bir şey buna engel oluyordu.

Vücudumda ki bütün gücün çekildiğini hissettiğimde bedenim benden ayrı bir şekilde hareket etti ve yatağa yığıldım. Tekrar uykuya dalacakken demin büyü yapan kişinin sesini duydum.

"Încerc să te protejez."
(Seni korumaya çalışıyorum.)

Ardından da bilincim kapandı.

Amestec; Büyülü MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin