Bölüm 8: 'İzin'

11.1K 602 31
                                    

Mark benim kurda dönüşmemi istemediği için kendi kurda dönüştü ve benimde sırtında taşıdı. Bana bağlanan kurtlar da gelmek istedi ve ikna etmemiz gerçekten uzun sürdü. Köye az kala Mark ve Mark'ın sürüsünde kiler insan formuna geri döndüler. Köyün kapısına geldiğimiz de ise bizi köyün lideri olan Amir karşıladı. Karşıladı dediğime bakmayın. Kapının yanında ki surların üzerinden bana seslendi.

"Hoşgeldin, Alinaa."

Kafamı hoşbulduk anlamında salladım ve diz çöktüm. Kafamı kaldırıp Amir'e baktım.

"Yanında kilerin kim olduklarını biliyorsun değil mi, Alina?"

Olumlu anlamda kafa salladım. Zaten sonunda bilincine girecekti.

"Onları köye sokamam."

Arkamda Mark hırlamaya başladı onunla birlikte yanında getirdiği 50 kurda hırlamaya başladı. Mark'a baktım ve 'Sus' dermiş gibi kafamı hareket ettirdim. Yaptığı hiçbir işe yaramamakla birlikte bana zorlukta çıkartıyordu.

"Onların kim, daha doğrusu ne olduklarını biliyorum, Amir. Artık aç şu kapıyı."

Amir olumsuz anlamda kafa salladı.

"İçeri sadece sen girebilirsin! Onun içinde kontroller gerekli biliyorsun."

"Bilincine giremediğini ikimizde gayet net biliyoruz Amir."

Mark'ın gene hırlamasını duydum ama bu sefer ses çıkarmadım. Amir ise hiç korkmuş görünmüyordu.

"Kurtlara sahip çık, Alina!"

"Beni dinlemezler Amir. Sende biliyorsun."

Amir Mark'ı gösterdi.

"O kurt neden seni koruyor?"

"Bana mühürlü."

Mark'ın birden söze atlaması ile ona döndüm. Ses çıkarmadan sadece ağzımı oynatım.

"Ne yaptın sen!?"

Amir'in bunu sakin karşılamayacağını biliyordum.

"Demek bir haftadır o yüzden ortalarda yoksun."

Amir beni severdi. Ailemle konuşan son kişilerdendi. Yaklaşık 300 küsür yaşında olmasına rağmen 20-25 yaşlarında görünen bir tipi vardı.

"Amir o köye zarar veremez! Bana mühürlü. Emin ol!"

"Tamam, Alina. Köye girebilirisiniz."

Bütün sürü sevinmişti ki Amir tekrar konuştu.

"Ama sadece ikiniz."

Parmağıyla beni ve Mark'ı gösterdi. Arkadan Gabor'un sesi duyuldu. Ona döndüm ne desem boştu bu yüzden Estera hitaben konuştum.

"Mark'a köyde daha doğrusu benim yanımda kimse bir şey yapamaz."

Köyün güçlü dövüşçüleri arasındaydım. Her ne kadar iyi büyü yapamasam da bana saygı duyarlardı. Benim sözümün bitmedi ile köyün kapısı açıldı. Amir yanında yaklaşık 10 büyücü ile dışarı çıktı. Büyücülere döndü.

"Kurtlara dikkat edin. Ne olur ne olmaz!"

Büyücüler kafa salladı tabi kurtlar ise daha fazla gerildi. Mark yanıma geldi elimden tuttu. Ondan cesaret alıp ilerledim kurtlar ise oldukları yere oturdular. Dönüp arkama baktım istemsizce tebessüm ettim.

"Bana güveniyorlar."

Mark bana baktı ve kafa salladı. Köyün içine girer girmez çoğu göz üzerinize dikildi. Köyde kiler onun ruh gücü, daha doğrusu kurdunun varlığını hisseder ama hangi varlık olduğunu anlayamazlardı. Ben ise kurdum büyü ile kısa süreliğine mühürlemiştim. Ablamla yaşadığımız evin önüne geldiğimizde ablam dışarı fırladı ve bana bağırmaya başladı.

Amestec; Büyülü MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin