23. Bilmemek ? 🤨

174 14 9
                                    

İpekin Gözünden

Gayet güzel bir şekilde kavga ediyorduk. Her şey mükemmel ilerliyordu. Sonra birden arkamı döndüğümde karnımda bir acı hissettim. Karşımda Adal vardı.

Ona baktım sonrada elindeki bıçağa.
Beni bıçaklamış mıydı ? Bu kadar ileri gittiğine inanamamıştım. Ben sadece eski normal hayatımı istemiştim, bu bize fazla mıydı ?

Acıdan gözüm doldu ve yere yığıldım. Bilincimi kaybedene kadar görüdüklerim daha acı vericiydi.
Emreyi ağlarken görmek, diğerleri ise sessizce bana bakması çok kötüydü.

Kafamdan bir sürü soru geçiyordu ama ana soru şuydu, 'bu hale nasıl geldik ?'
Emrenin sözleriyle uzun bir uykuya daldım.

"İpek lütfen bırakma beni!" Ve sonrası karanlık.

3. Kişi Bakış Açısı

Mert Elçinin yanına gitmiş ve kapısını açmıştı. Elçin direk onun yakasından tutup bağırmaya başlamıştı.

"Ne oldu orada ?! İpek iyi mi ?!"

Ama Mert'ten ses çıkmıyordu. Sadece pişman şekilde Elçine bakıyordu. Tek istediği kardeşinin mutlu olmasıydı. Ama bunu beklememişti.

Elçin, Mertin cevap vermeyeceğini anladığında yanından koşarak uzaklaştı ve İpekin yanına gitti. Elçin İpekin halini görmesiyle tüm vücudu buz tutmuştu.

Bir süre hareket etmedi, göz yaşları ise durmuyordu. Elçin, yerde yatan İpekin yanına koştu ve sarsmaya başladı. Ama İpek uyanmıyordu.

Emre ise kanamayı durdurmaya çalışıyordu.

Elçin kafasını Adala çevirdi ve elindeki kanlı bıçağı gördü. İçindeki öfke her saniye daha da artıyordu. Elçin ona doğru saldırmaya gidiyordu ama Kaan onu tutmuştu.

"Bırak beni! O arkadaşıma kıydı !" Diye Adaka yaklaşmaya çalışıyordu. Kaan da ne kadar pişman olsada başka birine daha zarar gelmemeliydi.

En sonunda İpeki ameliyata almışlardı. Yarası baya derindi, öldürme amaçlı olduğu çok belli demişti doktor. Polis herkezin ifadesi aldı, ama tabiki herkez yalan söylemiş ve polisi göndermişlerdi.

Tabiki bunu ne Elçin istemişti, ne de Emre. Sadece mecbur oldukları için yapmışlardı.

Elçin hastene koridorunda öyle donuk bir surat ifadesiyle oturuyordu. Sadece şu lanet kabusun bitmesini istiyordu.
Bu sadece bir rüya, diye düşünüp duruyordu Elçin.

Emre ise ona destek olamayacak şekilde yorgundu. Hem üzüntüden hemde stresten.

İpek ise karşı tarafta hayatta kalmaya çalışordu. Doktorlar hala ne olduğunu söylememişlerdi. Adal ise nerde bilinmiyordu. En son Elçin ona saldırmaya çalışırken sessizce uzaklaşmıştı.

Şuan tabiki nerde olduğu bilinmiyordu. Tek Mert nerede olabileceğini tahmin ediyordu. Ama yanına gitmekte kararsızdı. Arkadaşlarını bırakıp gidemezdi, hemde böyle zor bir anda.
Kardeşini ilk defa ikinci sıraya koyuyordu, ama bunu yapması gerektiğini de biliyordu.

Olayın ardından birkaç saat geçmişti, kimse saat kaç diye merak etmiyordu gerçi. Sadece İpekin iyi olması için dua ediyorlardı. O sırada hava aydınlanmaya başlamıştı. Gün doğuyordu. İpek şuan iyi olsaydı bu manzarayı gerçekten görmek isterdi.

O sırada içeriden bir Doktor çıktı. Tabiki herkez onu görür görmez yanına koştular. Sorular havada uçuşuyordu; O iyimi ?, Hayatta mı ?, Durumu nasıl ?, İyi olacak mı ?.

Doktor ise sabırla tüm sorularını yanıtlamıştı. İpek kurtulmuştu, durumu gayet iyiydi. Ama bir süre hastanede kalmalıydı. Bunu duyan ekip derin bir nefes verdi. Herkez rahatlamıştı.

Elçin ve Emre ise birbirlerine sarılıp mutluluk gözyaşları döküyorlardı.
Herkez şuan çok mutluydu.

Ali ise bunun sevincine herkeze yemek ısmarlamıştı. Tabiki gene saçma şeyleri yemek ona kalmıştı.

İpek bir odaya konulduğundan beri yarım saat geçmişti. İçerdeki hasta koltuğunda ise Elçin uyuya kalmıştı.
Günlerce uyuyamak ve bu gergin olaylar onu çok yormuştu. Tabiki herkez yorgundu, buna itiraz edeni gerçekten pataklarlardı.

O esnada İpek gözlerini açmaya başlamıştı. Etrafa boş boş bakıyordu ve berde olduğunu anlamaya çalışıyordu. Hafif yattığı yerden doğrulmaya çalıştı ama yarası ona izin vermedi ve geri uzandı.

Sağına döndüğünde uyuyan Elçini gördü. Şaşırdı bir ilkin, o burada be yapıyor diye düşündü. En son ne olduğunu hatırlamıyordu, ya da buraya nasıl geldiğini. Biraz tedirgin olmaya başlamıştı.

Birkaç dakika sonra Elçin uyanmıştı. Uyanan İpeki görünce yüzüne bir gülümseme yerleşti ve heyecanla konuşmaya başladı.

"İyi misin İpek ? Ayy uyandın ya artık içim daha rahat." Diye arkadaşına sarıldı. Arkadaşı ise karşılık vermişti, ama o kadar cana yakın değildi. Elçin umursamadı, yorgunluğuna verdi ve geri yerine oturdu.

"İyiyim de, bir şey sorabilir miyim ?" Diye sordu İpek.

Elçin ise bunu normal karşıladı. En son olaylar travmatik olduğu için İpek hatırlamıyor olabilirdi.

"Tabiki, nedir ?" Dedi Elçin. Arkadaşının ne diyeceğini merak ediyordu.

"Sen kimsin amk ?"

***

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin