9. Noluyo lan 🤨

377 27 59
                                    

İpek ile beraber balkonda takılıp sohbet ediyorduk. Mal mal konulardı gene. Kafamı dağıtmaya çalışıyordu, ama bu 3 yılın şoku bana hiç yaramamıştı.
Son olaylar bide şu gizemli adam beni gerçekten yormuştu. İpek de her şeyi siktir et modunda çalışan bir beyne sahip olduğu için son olaylardan değil farklı konulardan bahsediyordu. Yok matematik niye var yok kyşlar uçuyosa tavuklar neden uçamıyo gibi kendi kendine konuşuyordu. Bende ona hı hı diye başımı sallayak bir şeyler atıştırıyordum.

"Sence tavuk mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı tavuktan ?" Diye bir soru yöneltti İpek. Bende tüm dertlerimi köşeye koyup buna odaklanıyormuş gibi yaptım.

"Bence yu-" sözümü gene tamamlatmadı.

"Aman ne gerek var ye yumurtanı yat işte aq. Hem sen niye böyle bir soru sordun ki amk Elçini." Diye bana sordu b12 li arkadaşım.
Bende bu duruma gülüp çevreye bakınmaya başladım.

Balkondan aşşağı baktığımda Merti gördüm. Lan bu nasıl çıktı amk diye İpeke çağırdım. Oda durumu fark ettiki hemen ağzımı kapattı.

"Sakin ol demekki bir şeyler dönüyor. Sessiz olalım ve dinleyelim." Dedi.
İlk defa mantıklı ve ciddiydi.
Bende ona udum ve gizlice onu izlemeye başladık. Çevresine bakındı, sanki birini bekliyordu. Sonra arkasından Kaan çıktı. Yess be sanırım onu yakalayacaktı. Ama beklemediğim bir şey yaptı ve Mertin elini tutup uzaklaşmaya başladılar.

"Bunlar nereye gidiyor amk ?" Diye bana sordu İpek. Bende bilmiyorum dedim. Ama bugünkü yorgunluktan bunu araştırmayacak ya da merak etmeyecektim. Zaten ne olay dönüyorsa dolaşır bize gelirdi. Bende arkama yaslandım ve rahatlamaya başladım. İpek ilk defa endişeli ben ise rahattım.

Bu yılda bir olurdu o yüzden keyfini çıkardım.

Bir yarım saat İpekin ,neler oluyor' ve 'bence araştırmalıyız' ile geçti. Bende dayanamadım ve sırtını sıvazlayıp,

"Ben uyuyacağım, sen burda takıl istersen." Dedim ve odama gittim.
İpekde arkamdan 'bi dur amk' diyerek peşimden geldi.
Yatağa uzandım ve gözlerimi kapadım. Sonra yanıma İpek'in geldiğini hissettim. Kulağıma yaklaştı.

"Telefonunda oyun var mı apla ?" Diye fısıldadı. Bende düşünmeden ona telefonumu verdim. Ama nasılsa şifreyi kırdı ve bir şeylerle uğraştı. Şifreyi nasıl biliyo amk. Umursamadım ve uykuya daldım.

*sabah saat 7:24*

Gözlerimi açtım. Saat kaç amk. Normalde öğlende uyanırdım. Sonra bir anda kulağım açıldı ve dünyanın en yüksek alarmını duydum. Amk İpeki birde ben uyurkan telefonu kulağımın dibine koymuş. Dün yaptığı şey bu alarmı kurmak olmuş herhalde. Alarmı kapattım ve dağılmış saçlarımla evde İpeki aradım. Ama ortalıklarda yoktu. Gene nereye gitti bu aq diye düşündüm. Umursamadım. Sonra gittim bir saçımı düzelttim. Şimdi insana azıcık benziyordum.

Yüzümü yıkayamıyacak kadar uykulu ve üşengeçtim. Zaten 7 de kalkmışım neyine ? Mutfağa gittim ağzıma direk ayakta iki üç peynir zeytin attım. O kadar aç değildim. İştahım gelsin diye yapmıştım. Neyse sonra yayın odamda takılırken kapı çaldı. İlk açmadım evde yokum zannetsin diye. Sonra polis gibi vurmaya başlayınca bir ürktüm.

Gene o adammı gelmişti acaba diye düşündüm istemeden. Yavaşça kapıya doğru ilerledim ve bir anda yumruklama durdu. Ve bir adım sesi duydum. Her kimse gitmişti. Yani sanırım. Hala emin değildim. Kapıyı her önleme karşı hazırca açtım.
Orada kimseyi bulamayınca rahatça bir nefes verdim. Aşşağı baktığımda ise bir buket çiçek vardı. Hemde gül ve papatya karışık.

Yaa salağk diye düşünmedim tabiki. Kim bana gül getirdi lan diye düşündüm.
İpek olamaz o bu kadar düşünceli değil. Kaan olamaz, zaten şuan nerde bilinmiyor. Diğerleride olamayacağına göre beni takip adam tek geriye kalıyor.

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin