Elçinin Gözünden
Tabikide ne olmasını bekliyordunuz ? Kapı kilitli değildi, ki bu da şaşırılacak bir şey. Başka bir şey olmasını bekleyenleri ağlama köşelerine alabiliriz.
Neyse dedim ve kapıyı açıp çıktı. Karşıma uzun ve geniş bir koridor çıktı.
Ve her yerde kapı vardı. Backrooms gibi amk. Çıkış Allah bilir neredeydi.
Neyse önemli olan şuan neredeydim ? Adal beni nereye getirmişti acaba. Bir yandan korkarken bir yandanda macera diye heyecanlanıyordum. Hep başıma bir şey gelsede eğlensem diye düşünürdüm.
Ama göründüğü kadar eğlenceli değilmiş. Düşüncelerimden sıyrıldım ve sağımdaki kapıdan girdim. Karşıma direk lavabo çıktı. Ama nasıl bir lavabo görmeliydiniz. Zengin evine mi geldim amk diye düşündüm.
Adam zenginse niye kaçayım lan diye düşündüm. Kalmak güzel bir fikirdi, beleş hayat sonuçta. Ama yinede adam manyak olduğu için kaçmak lazımdı. Ama hemen kaçacağımı kim söylemiş ? Biraz takılır öyle kaçardım.
Ama şuan Adal nerede diye de merak ediyordum. Aman neredeyse neredeydi, banane dimi ? Etraftaki dolapları karıştırmaya başladım. Belki işime yarayacak bir şey bulurdum.
Her yere baktım ama önemli hiçbir şey yoktu. Bu arada bu adam evde yalnız yaşıyorsa neden ev hem çok büyük hemde iki tane diş fırçası vardı amk.
Neyse adamın manyak olduğunu biliyorduk, o yüzden umursamadım.
Lavabodan çıktım ve direk karşımdaki odaya girdim. Wtf diye bir kaldım. Boş bir odaydı. İnsan neden boş bir oda bırakırdı ? Ne bilim gereksiz eşyalarını falan koy demi ?
Oradanda çıktım ve başka bir odaya daha girdim. Bu seferde burası bir erkek odasıydı. Büyük ihtimalle onun odasıydı. Gene etrafa bakındım, ama gene klasik eşyalardı. Ne yapıcaktım, adama donuyla mı saldıraydım ?
Oflayıp o odadanda çıktım. Koridorun sonuna geldiğimde karşıma bir merdiven geldi. Adam zengin demiştim. Merdivenlerden yavaş ve temkinli bir şekilde indim. Giriş kat daha bir güzeldi. Baya ferah ve genişti. Bu evi sevmiştim, Adalın güzel bir zevki varmış.
Sonra oradanda direk mutfağa ve salona baktım. Her yer güzel hoştu ama kimsecikler yoktu. Bende sıkılmıştım, gidem bari diye düşündüm. Kapıyı açmaya çalıştım ama tabiki bu sefer kapı kilitliydi. Amk ben mi ödeyeceğim diye camı kırmaya gittim, ama camdada demir vardı aq.
Hapisanede miyim diye düşündüm.
Sonra belki yukardaki camlar açıktı diye aklıma geldi. Yukarı az önceki olduğum odaya koştum ve camı açtım. Evet bu sefer demir yoktu. Aşağı doğru baktım. Hafif yüksekti ama sanırım atlayabilirdim.
Önce bir plan mı kursaydım, diye bir durdum. Aman siktir et dedim ve camdan atladım.
İpekin Gözünden
Yarım saat sonra bir evde durdurmuştu bizi Mert. Bu sokak çok tenha ve sessizdi. Ölsen cesedini zor bulurlar amk diye yorum yaptı Emre.
"Şakanın sırası değil aq." Dedim ve arabadan çıktım. Emre arabayı kilitledi ve Mertte içeride kaldı.
Elleri ve ayakları bağlı olduğu için rahat rahat kaçamazdı.
Emre ile gene kapıyı açtıktan sonra içeri girdik.
Eve girdik, baya güzeldi.
Neyse konumuz bu değildi. Elçini kurtarmalıydık.
Tüm evi aradık ama hiçbir şey bulamadık. Son bakmadığımız hir kapı vardı, onu açtık. Ama Elçin ordada yoktu. Bu nasıl oda amk diye bir durduk.
Odada hiç pencere yoktu, sadece yeşil bir koltuk vardı.
"Bu mal bize yalan mı söyledi lan ?" Diye Emreye sordum sinirle.
"Demekki amk. Baksana kız yok aq. Gidelim şuna bir soralım."
Evden çıkıp arabaya doğru yürüdük. Kapıyı açtım ve bir de ne göreyim.
Çözülmüş ipler dışında kimse yoktu...
***
Şaka şaka Mert yerinde duruyordu. Nasıl kaçmış olabilirdiki hem ?
Ama biraz daha normal takılıyordu. Biz yokken ne olmuştu buna ?
Neyse biz onu sorgulamaya başladık. Ama ne kadar diretsekte, tehtid etsekte hiç birşey bilmediğinde ısrar ediyordu. Bizde ofladık ve arabaya geri bindik.
Tekrar o kameraların olduğu eve gitmeye başladık. Umarım yolda bir şey olmazdı.
***
