14. Gizemli Ev

254 17 10
                                    

İpekin Gözünden

Emre sonunda yanıma gelmiş birlikte kamera görüntülerine bakıyorduk. Daha doğrudu bakamıyorduk. Görüntüler bildiğin yok olmuş.

Demekki polisler bu yüzden bize haber vermemişlerdi. Amk bari arayın biz bir şey bulamadık diyin değil mi ?

Of çekip ekrandan uzaklaştım. Kanıtları nasıl bulacaktık aklım almıyordu.
Emre yanıma geldi. Beni sakinleştirmeye çalıştı.

"Sakin olamam Emre. Benden bunu bekleme lütfen. Amk Elçin ortada yok Adal bir şeyler saklıyor. Ortada zaten kanıt yok. Biz ne yapacağız lan ?" Diye sordum sinirle.

"Hayatım bir sakin ol halledicez."

"Nasıl ama ?" Diye sordum. Tam cevap verecekken kapı çaldı.

İkimiz bir tırsttık. Kimseyi beklemiyorduk. Kim olabilir di ki ?
Emreye baktım, o da tedirgin duruyordu.

Kapı bir daha sert bir şekilde çalındığında yerimde sıçradım. Emreye kaş göz yaptım ve kapıya doğru gittim.

"Kim o ?" Diye sordum. Umarım tahmin ettiğim kişi değildir diye dua ettim içimden.

"Benim Doğukan." İçimden bir hassiktir çektim. Emreye baktım. Şaşırmıştı. İşte bunu ikimizde beklemiyorduk.

Suratıma sahte bir gülümseme koyup kapıyı açtım.

Bana sahte bir gülümseme verdi o da. Hiçbirimiz birbirimize o kadar yakın değildik.

"Bir şey mi oldu, neden geldin ?" Diye sordum nazik olmaya çalışarak.

"Önce bir içeri mi geçseydim, müsait misiniz ?" İçimden kapıyı suratına kapatmak geçiyordu ama bunu yapmadım. Onu sorgulama fırsatı ayağımıza kendisi gelmişti. Bunu geri çeviremezdik.

Kafamı çevirip Emreye baktım. O da çoktan role girmişti. Bana olur anlamında kafasını hareket ettirdi. Bende Doğukanı içeri buyur ettim.

Kendisi salona geçti, bende peşinden gittim.

"Emre neden gelmedi ?" Diye sordu.
Ne yalan söyleyebilirim diye düşünürken içeriden Emre geldi.

"Geldim geldim. Mutfaģı toparlıyordum. Bilirsin ev çabuk kirlenir." Diye şaka yaptı. Benden daha iyi rol yapıyordu. Adal da buna inanmış gibi duruyordu.

Hafif bir sohbetten sonra neden geldiğini sorduk.

"Ee sen neden gelmiştin Adal ?"

"Sadece birazcık soru sormaya gelmiştim." Dedi.

"Ne sorusu ?" Diye sordum. Cidden o kadar yolu bir soru için mi gelmişti ? Bu biraz şüpheliydi.

"Şimdi hani geçen gün topuca Elçinin evinde buluşmuştuk ya, o gün orda bir eşya unutmuşum. Onu almam lazım. Ama anahtarım yok."

"Elçinden isteseydin ?" Diye söyledi Emre. Haklıydı neden bizden istiyordu ki, hem anahtara sahip olduğumuzu nerden biliyordu ?

"Elçinin şuan nerde olduğunu bilmiyorum. En son benim evden çıkarken gördüm. Yürüyüşe çıkacağını söylemişti." Dedi. Yalan olduğunu anlamıştım.

Eğer suçlu değilseydi neden yalan söylerdi ki biri ? Kesinlikle bir şey saklıyordu.

"Senin için gidip alabilirim." Dedim. Ama bir anda telaşlandı ve normal konuşmaya çalıştı.

"Yok gerçekten ben gidebilirim." Dedi.

Ne saklamaya çalışıyordu bu diye düşündüm. Gerçek anahtarı vermek hiç istemiyordum. Eğer bir şey planlıyosa bunu engellemek zorundaydım. Ama nasıl ?

Emreye baktım. Oda bana geri baktı, ne yapmamız gerektiğini düşündük bir iki saniye. Ona anahtarı verip, takip etmek daha mantıklı geliyordu. Ki şuanda vermekten başka şansımız yok gibi görünüyordu.

Cebimden anahtarı çıkardım ve ona uzattım. Anahtarı aldığında rahatlamış gibi duruyordu. Umarım anahtarı geri alabilirim.

Bir süre daha kaldıktan sonra Adal gitti. Emreye döndüm ve onu takip etmemiz gerektiğini söyledim. Bana katıldığını söyledi ve arabaya atlayıp onu takip etmeye başladık.

Ama sandığımızın aksine Elçinin evine gitmiyordu. Farklı bir yere gidiyordu. Sokaklar gittikçe ıssızlaşmaya başlamıştı. Zaten Adal fark etmeden arabayla takip etmek zordu, bir de gittikçe ıssızlaşıyordu.

Emreyle ikimiz gerilmeye başlamıştık. Bu adam nereye gidiyordu böyle ? Adal sonunda bir yerde arabayla durdu ve park etti. Bizde biraz fazla uzağa gittik ve park ettik.

Umarım başımıza iş almayız diye düşündük. Adakı takip etmeye başladık. Bir binaya girdi. Bizde o çıkana kadar bekledik bir 20 dakika sonra dışarı çıktı ve arabasına binip uzaklaştı.

Emre içeriye girip soruşturmamız lazım dedi. Polis miyiz biz amk diyemedim. O kadar yalancı değildik. En son görüştüğümüz polislerde bir şey olmaz abla diyip göndermişlerdi.

Polis oldukları için abla senin anadır diyemedim tabiki. Hapse atarlar olum beni.

Neyse ben Emreye güvenerek iyi girelim hadi amk lan dedim. Zaten ne zaman aldığını bilmediğim bir sopa çıkardı hemen yanından.

"O nerden amk ?" Diye sordum.

"Lazım falan olur diye arabaya koymuştum. Fena mı oldu ?" Diye güldü. Haklı lan adam. Ben niye bir şey almadım. Neyse amk dedim.

Binaya girdik şimdi acaba hangi kata gitti buda bir soruydu amk. Tabi sonra merdivenlerden bir teyze çıktı. Biz de ona sormaya karar verdik.

Teyzeye Adalı tarif edip görüp görmediğini sorduk. Oda gördüğünü 6. Kattaki daireye gittiğini söyledi. Teşekkür edip yukarı çıktık.

Amk teyze o merdivenleri nasıl çıkmış. Geberdik çıkarken. Neyse sonunda vardık ve kapıyı çaldık.  Ama kimse kapıyı açmadı. Emreyle bir süre bakıştık. Sonra arkamızdaki dairenin kapısı açıldı ve içeriden bir adam çıktı.

"Çocuklar siz neden buradasınız ?" Diye sordu adam nazikçe.

"Şey biz bu dairede bir arkadaşa bakmıştık." Dedi Emre.
Adam şaşırdı. Ne olduki ?

"Ama orda kimse oturmuyor ki." Dedi. Ve biz gene şok. Nasıl oturmuyor du ? E o zaman Adal nasıl oraya girmişti ?

"Ama bizim bir arkadaş buraya girerken görülmüş. Sizin haberiniz var mı ?" Diye sordum adama.

Adam biraz düşündü sonra konuşmaya başladı.

"Burda kimse oturmuyor. Ama arada gözlüklü bir çocuk oraya uğruyor. Bir kere kapıdan hafif içerisini görmüştım onunla konuşurken. İçerisi temiz di ama hiç eşya yoktu. Ama bir sürü kablo vardı, neden bilmem." Dedi adam.

Kablo mu ? Neyin kablosuydu acaba. Emreye baktım, derin düşüncelere dalmıştı.

"İçeri nasıl girebiliriz bir fikriniz var mı acaba abi ?" Diye sordum. Emre hızlıca bana baktı. Sanki içeri girmenin iyi bir fikir olduğundan emin değildi.

"Ben bu binanın yöneticisini tanıyorum. Size kapıyı açtırabilir, ama neden girmek istiyorsunuz o önemli." Diye bize sorgularcasına baktı.

"Abi kimseye deme ama arkadaşımızın tehlikede olabileceğini düşünüyoruz. Biliyorsunuz ki de polislerde kanıt olmadan hiçbir şey yapmıyorlar. Lütfen azıcık yardım etseniz ?" Diye yalvaran gözlerle adama baktım.

Adamın surat ifadesi yumuşamıştı. Bizi anlıyormuş gibi duruyordu. Derin bir nefes verdi.

"Ben anahtarı alana kadar ayakta beklemek istemessiniz. Bir çay ya da kahve ister misiniz ?" Dedi ve gerçekten güvenilir bir şekilde gülümsedi.

Emreye baktım. Adama güvenmiş gibi duruyordu.

"Tabiki isteriz, teşekkürler." Dedi Emre. Ve birlikte içeri geçtik.

***

Bölüm sonuuuuu 😘🥰😘🥰😘🥰😘. Sizce o evde ne var ? 🤨😉😱😌
Bunu diğer bölümlerde görecez 😝🤪

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin