34. Son. 🥳

199 11 22
                                    

Elçinin Gözünden

Amk şuan evde resmen tur atıyorduk. Neden derseniz bizim 'CANIM' kızımız evde duş almamak için koşturuyordu.

Ulan nerden bana çektin diye içimden sövüyordum. Adal bir yandan ben bir yandan yakalamaya çalışıyorduk. Hani bir de bizden hızlıydı, üstüne gülüyordu da. Hanfendinin çok hoşuna gitmişti.

Neyse sonunda onu Adal yakalamıştı.
Ta diğer odadan çığlığı duyuluyordu.

"YA BABA! İSTEMİYOYUM DUŞ FALAN!"
Sahranın bu itirazına güldüm. Adal sonunda bayoya girdi ve Sahrayı bana uzattı. Bende onu kucağıma aldım ve koydum onu. Üstünü çıkarırken biraz yordu beni ama sonunda onu küvete koymaya başardım.

"Anne neden dus almak zoyundayım ki ?" Diye gıcık olarak konuştu. İpek hanıma çekmiş inatçı olması amk.

"Çünkü temiz olursun hayatım. Ve temiz olursanda mis gibi kokarsın." Dedim ve onu gıdıklamaya başladım. Sahra kahkahalar atıyordu. Çok mutlu ediyordu onu gıdıklanmak.

Ben Sahrayı oyalarken, Adal ise suyu ayarlıyordu. Su ılık olunca yanıma geldi ve birlikte Sahrayı yıkadık.

Adal Sahrayı giydirirken bende İpekle konuşuyordum. Onların oğlu Doruk daha 4 aylık olmuştu. Geceleri çok zorluk çekiyordu, o yüzden sormak için onu aramıştım.

"Amk çocuk beni hiç uyutmadı, Emre biz bunu niye yaptık aq." Diye bir yandan Emreye sövüyordu. Emre ise arkada çocuğu doyurmaya çalışıyordu.

"İpek bir sakin olsan mı diyorum."

"Olum sana iş kolay seninki 4 yaşında. Ağlicam." Diye yakındı. Bu halina kahkaha attım. İlk zamanlarda bende böyle acı çekmiştim. O yüzden anlayabiliyordum.

"Gülme aq. Ha şey dicem bugün bir yardıma gelin aq. Sahrayı da alın birlikte gezmeye giderik, ne dersin ?"

Bu fikir hoşuma gitmişti, bende neden olmasın dedim. Adalda bu fikri beğenmişti.

"Diğerlerini de çağırsak ya çocukların hepsi birlikte oynarken biz de sohbet eder yemek yeriz." Diye teklif sundum. İpek bunu çok beğenmişti. Biraz daha sohbetten sonra kapattık ve hazırlanmaya gittik.

Yarım Saat Sonra

Hepimiz pikniğe gitmiştik ve harika zaman geçiyorduk. Çocuklarımız hemen gözümüzün önünda oyuncaklarla oynayıp, gülüşüyorlardı.

"Amk hatırlıyor musunuz, nasıl Adal Elçini kaçırmıştı ?" Diye Kaan eskilerden konuşmaya başladı birden.

Tabiki herkez buna kahkaha atmıştı. Ah be ne günler diye düşünmüştüm.

"Harbiden amk, normal bir şekilde gidip konuşamıyor sonra gelmiş bana şey dio 'gel benle kız kaçıracaz' " Dedi Mert.

Herkez o kadar çok gülüyordu ki çocuklar noluyof amk diye bize bir an baktı ve oynamaya devam ettiler.

"Ya siz şeyi hatırlıyor musunuz, hani İpek ve Emrenin Elsa gösterilerini." Dedim ve tekrar gülmeye başladık. Amk ne günlerdi ya. Aradan kaç sene geçmişti. Şuan 30 yaşıma gelmiştim ve hala o günleri hatırlıyordum.

"Aq hayatımız film gibiydi, hep bir aksiyon." Dedi İpek. Hepimiz buna gülerek katıldık. Gerçekten aksiyon filminde gibiydik.

"Size bir şey diyeyimmi, ilk başta bu Elçinin Adalla birlikte olacağını hiç tahmin etmezdim ya." Dedi Emre. Ben ve İpek buna kahlahalar atmıştık. Adal ise bana sırıtarak baktı.

"Ama sonuçta onun da hoşuna gitmişti, değil mi Elçin ?" Dedi Adal. Bu yorumuna karşı suratım kızarmıştı. Adal ve ben dışında herkez buna gene kahkaha atmıştı. Amk nereden düştüm ben bu hale diye hayatımı sorguladım bulutlara bakarak.

"Valla onu bunu bilmem ama Ömerin ortama girişi çok havalıydı." Dedi Adal sonra.

"Harbiden amk, ben hep Hürkan olucak diye düşünmüştüm." Dedi İpek de.

"Ayp ya ben öyle şey yapar mıyım ?" Diye alınmış surat yaptı Hürkan.

"Yaparsın valla, benden daha beter olurdun hatta. Kızımız bile sana bezediği için evde acı çekiyoruk ben." Diye güldü Ömer.

"Valla Allahtan bizim oğlumuz ve kızımız çok sakinler." Dedi Mert. Harbiden grubumuzdaki en sakin çocuklara onlar sahiptiler.

"Çünkü biz çok iyi evebeynleriz." Dedi Kaan havalı havalı.

"Evet dünyanın en iyi evebeyn ödülü Kaan ve Merte gidiyor." Dedim ve hepimiz onları şakadan alkışladık ve gülmeye başladık gene.

Sonra herkez ortamı yemekler için düzenleyeme başladı. Adalla ben yemekleri tabaklara koyarken, İpek ve Kaan ise içecekleri hazırlıyorlardı. Hürkan ve Mert ise çocukları masaya götürüyordu. Ömer ise masayı ayarlıyordu.

Her şey hazır olunca hepimiz masaya geçtik ve yemekleri yerken sohbet etmeye devam ettik. Hep eskilerden bahsedip gülüyorduk. Eskileri gerçekten özlemiştik ama şuanki halimizle daha mutluyduk.

Herkez mutlu ve ailesi vardı.
Pikniğimizi yaptıktan sonra full gezmeye devam etmiştik. Günün sonunda eğlenmekten ve koşturmak yorulmuştuk, o yüzden herkez birbirine yarın görüşürüz diyip evlerine dağılmıştı.

Bizde evimize girdik. Sahra çok yorulduğu için Adalın kucağında uyuyordu. Bende güzel bir duş aldım ve yatağa yattım. Adal ise Sahrayı yatağına koymuş ve o da duş almaya gitmişti.

İşini bitirince yanıma gelio yattı. Elimi suratına koydum ve gülümsedim.

"İyiki seninle o gün tanışmışım Adal." Dedim, o da buna gülümsedi.

"Bende iyiki seni görüp aşık olmuşum." Dedi oda ve birbirimizi öptük. Daha sonra birbirimize sarılarak huzur içinde uyuduk.

Evet bizim hikayemizde böyleydi. Başta çok umutsuz ve korku dolu geçiyordu. Ama artık hepimiz bir aile olmuş ve mutluyduk. Bundan daha iyi ne olabilirdi ?

Herkez sonunda istediği hayatı almıştı. Ve geçmiş sadece en iyi seçimlerimiz olarak aklımıza kazınmıştı. Arada geçmişten bahseder, şaka yapar ya da hüzünlenirdik. Çünkü eski zamanları özlerdik. Genç oluşumuz, aşklarımız, komikliklerimiz, cesaretlerimiz ve bizi derinden yıkan olaylarımızın hepsi şuanki halimize bir adımdı. Ve kimse bunların yaşanmış olmasından pişman değildi.

Çünkü sonunda herkez istediğini elde etmiş ve mutluydu.

Ve işte bu da benim hikayem, görüşürüz okuyucular!

~~~~~~
Kitap şuandan itibaren bitmiştir arkadaşlar 😭

Ama merak etmeyin 'What if ?' Ve 'Özel Bölümler' gibi kitaplar yazıcam ekstra bu kitap için, onlar bitince tamamen bitirmiş olucam. Onları da okumayı unutmayın 💪🏻😜 HADİ BAYSSS!!!

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin