Not;
Başka bir başrol gelmeyecek. Tek başroller Murat, Barış, Erdem. Ve üçlü de olmayacak.
***
Pencerenin kenarında gizli saklı içtiğim sigaradan derin bir nefes daha çektim. Aslında babam mahallede çok kez içtiğimi görmüştü ama yine de beni böyle yakalamasını istemiyordum.
On dokuz yaşıma kadar bir kere görmemişti, şimdi de görmeyecekti. Kızmaktan çok üzüleceğini biliyordum, bu yüzden saklıyordum. Aynı eşcinsel olduğumu sakladığım gibi.
Dinlerine oldukça düşkünlerdi ve böyle bir şeyi ne olursa olsun affetmezlerdi. Evin tek oğlu olduğum için onların gözünde farklı bir seviyedeydim, şimdiden düğünüm için para biriktirmeye başlamışlardı bile.
Erdem ve Barış'ın ailesinin de bir farkı yoktu, zaten anne babalarımız yakın arkadaşlardı. Bizim sayemizde tanışmışlardı, şimdi ise bizden daha iyiydiler.
Bu yüzden ne kadar ihanet etmiş olsalarda üçümüzün ortak sırrıydı bu.
Düşüncelere dalmışken telefonuma mesaj geldiğinde yatağa uzanıp üzerinden aldım ve ekranı açtım.
'Mahşerin dört atlısı' grubundan gelmişti. Yani Barış, Erdem, Yiğit ve benim olduğum grup.
Yiğit iki yıl önce annesinin işinden dolayı farklı bir şehire gitmişti, onun tek dostu bizlerdik. O kadar duygusal bir çocuktu ki, belki de grubun en bebeği ama en delikanlılarından biri oydu.
Aramızın bozulmasından sonra belirli yerlerden birbirimizi silip, engelledik ama bu grup hep açıktı.
"Geçen gün numarasını sildim dedim bir de, grubu unutmuşum." diye mırıldandım bir küfür savurarak.
Muhtemelen Erdem bunu hatırlayıp dalga geçmiştir. Ya da sinirlenmiştir.
Sinirle dişlerimi sıkıp sigarayı elimden fırlattım ve mesajı açtım. Konuşmaya başlamışlardı bile.
Mahşerin Dört Atlısı
Yiğit: Bugün okulda ne oldu tahmin edin.
Barış: Ne bilelim oğlum?
Erdem: Bence o bahsettiğin Arzu Hocayla öpüştün? Eğer öyleyse eri lan sana şeftali
Yiğit: Yok be nerde o günler
Yiğit: Bugün okulda kavga çıktı ve baya milleti haşat ettim 💪
Barış: Aslanım benim be
Erdem: Yav işte ben sana demiyor muyum Yiğit'in içinde ponçik bir Muhammed Ali yatıyor
Murat: İyi misin?
Yiğit: Teşekkürler gençler, tenkyu tenkyu
Yiğit: İyiyim, hatta süperim. Kendime özgüvenim geldi
Yiğit: Murat olmadan bir kavgaya girdim gençler, çok tehlikeli oldu. Siz de deneyin, kendinizi güçlü hissediyorsunuz. Hele ki okulun tüm kızları izliyorsa... öfff
Erdem: Denedik çoktan anam, biliriz o tadı
Barış: sjjdejksoejdbkwndjsjdjahdjsh
Yiğit: Neyse neyse siz napıyorsunuz
Yiğit: Umarım çekirdek kola değildir... canım çok çekiyor ama sizinle yapmayı
Erdem: Mahallede oturuyoruz Barışla
Yiğit: Murat sen nerdesin?
Murat: Evdeyim ben, yorgunum
Barış yazıyor...
Yiğit: Keşke yanınızda olsam🥺 Ne eğleniyorsunuzdur şimdi
Erdem: Barış gülmekten mahalleyi ayağa kaldırıyor yavşak
Barış: Güldürme o zaman it
Erdem: Olsun gül, yakışiyürr
Murat: Yiğit bir şey diyecek misin kardeşim? Uyumam gerekiyor, aşırı yorgunum
Yiğit: Yok kardeş
Yiğit: İyi geceler sana
Erdem: Yiğit görüntülü arıyoruz aç hele
Yiğit: Tamam açıyom
Sohbetten çıkıp sinirle telefonu kenara fırlattım.
Camın kenarına tutunup derin derin nefesler aldım. Sakinleşmek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARABANDI -GAY
Teen FictionDarılma, terk edip gitti seni, gönlü huzurlu gülüyor gözleri...