Sabahları okula gelmekten nefret ederken, üstüne bir de akşam vakti okuldaydım. Güvenlik kameralarında yakalanırsam anneme nasıl hesap veririm bilmiyordum.
Babamın diyeceği ilk şey 'ulan madem akşam bile okula gidecek kadar çok seviyordun o kadar biri niye getiriyorsun her sene?'
Bu yaşta babama hesap vermek istemesem de adam o kadar zordu ki, karne günleri ne kadar sikime takmamaya çalışsamda zayıf olan karneyle eve gitmeye çekiniyordum. Oysa onun da okumak konusunda benden bir bok olmayacağını bildiğine emindim.
Korku filmlerini andıran koridorda ilerledim, sadece bizim sınıfın lambası yanıyordu. Orada olduğunu zaten tahmin ediyordum, yaklaşırken onun sesini duydum.
"Evet çocuklar, komik bir şey varsa söyleyin hep beraber gülelim amına koyayım." sesi boş koridorda yankılanırken adımlarımı yavaşlatıp kaşlarımı çattım. Ne yapıyordu bu geri zekalı?
"Bakın ben paramı alırım, olan size olur." ardından tahta kaleminin tersiyle tahtaya vurma sesi geldi, bunu görmesem bile anlıyordum. Matematik hocasının yaptığı hareketti ve zihnime kazınmıştı.
"Dangalak..." diye mırıldanıp sınıfın kapısını açıp içeri girdim.
Erdem tahtanın önünde boş sınıfa, sanki doluymuşcasına bakıyordu ve adete bir öğretmen gibi duruyordu. Aniden içeri girince irkildi, bir adım geriye gidip bana baktı.
"Ödüm koptu lan..."
"Şizofren misin lan sen?" dedim elim cebimde içeri adımlarken, gözlerim tahtaya kaydı. Seks pozisyonlarını madde halinde teker teker beyaz tahtaya yazmıştı.
"Hep özenirdim öğretmen olmaya," dedi gülerek yanıma gelip. "Hadi bir öğretmen öğrenci fantazisi mi yapsak?"
Sırıtarak belimden tutup kendine çekti ve boynuma sıkı bir öpücük kondurdu.
"Başın belada, hâlâ fantazi derdindesin." dedim beni öpmesine izin verip.
"Her türlü sikileceğim, bari yabancıya gitmesin."
"Barış babana söyler mi eşcinsel olduğunu?"
"Onu söyleyemez ama uyuşturucu içtiğimi söyler." dediğinde o boynumu öperken kaşlarımı çattım.
"Sen uyuşturucu mu içiyorsun piç kurusu?" elimi ensesine atıp sertçe tuttum.
"Birkaç defa denedim."
Sinirle saçından tutup onu boynumdan ayırdım, canı acıdığı için yüzünü buruşturdu. Dişimi sıkıp, yüzüne hızla bir tokat attım, sesini çıkarmadı.
"Bir daha içmeyeceksin." aslında bu bir denemeydi, ne tepki vereceğini merak ediyordum. Normalde olsa kendisine karışılmasını sevmezdi.
"Tamam," dedi kendini geri çekmeden. "İçmeyeceğim."
Dudakları aralık duruyordu, gözlerinin içine uzun uzun baktım. Sadece beraber olmak için mi böyle her dediğimi kabul ediyordu?
Sürekli istediğini alıp gitmemesi için isteğini yapmıyordum ama şimdi düşününce kendime yaptığım büyük hakaretlerden biri gibi geliyordu.
Bugün ona istediğini verecektim ve daha sonra tavırlarını izleyecektim.
Sinirle suratına baktım ve aniden onu çevirip beyaz tahtanın önüne saçını sıkıca çekerek götürdüm. Kafasını yan yatırıp tahtaya yaslarken, bir kolunu belinin arkasına sertçe bastırdım.
"Aferin."
Kolunu serbest bırakıp kalçasını sıkıca tutup ellediğimde boğukca inledi, kafasını daha çok bastırdım.
Kemerine uzanıp onu sökmeye çalıştım, bana yardım edip saniyeler içinde kemerini çözdü. Fermuar ve düğmeyi telaşlı elleriyle çözerken pantolonu kalçasından aşağı indirdim.
Vücuduna göre daha beyaz, tüysüz kalçası çıplak kaldığında iki lobu birden esmer ellerimle tutup sıktım ve sertçe bir tokat attım.
"Hassiktir..." boğuk sesiyle bağırır gibi konuştu.
Ard ardına sert tokatlar atıp kalçasını kıpkırmızı ettim ve elime tükürüp kalça arasına uzandım. Deliğini bulup tükürüğü oraya sürdüm, aşırı derecede dar olduğunu dokunurken bile anlamıştım. Buruşmuş deriyi bir süre kendi ıslaklığım ile okşarken en sonunda işaret parmağımı içine soktum.
Erdem zevkle inledi onun zevk aldığının bilincinde parmağımı tamamen sokup darlığını keşfe çıktım. Bir parmağın yetmediğini anlayıp ikincisini de soktuğumda kalçasını ileri geri yapmaya başlamıştı bile.
"Zevkten geberiyorum." dedi kendini bana daha çok itip.
"Sikilmekten mi?"
"Senin sikmenden." diye cevap verdi.
Dilimi ısırıp deliğini hızla parmakladım, en sonun sabrım taştığı anda parmaklarımı çıkarıp hızla kemerimi çözdüm ve baksırın arasından şaha kalkmış aletimi çıkardım. Aletim kalça arasındaydı, saçını bıraktığım için daha rahatça kafasını çevirip bana döndü.
Ağzını açtı, sert ifademle hiç ikiletmeden ağzının içine tükürdüm. Gülümseyerek emdi.
Aletimi kızarttığım kalçasına birkaç kere vurdum, çıkan ses beni daha çok azdırırken deliğine sabitledim.
Hiç haber vermeden içine girdim, acıyla inleyip kafasını tahtaya çevirdi ve alnını yasladı. Beyaz tahtayı sıkı sıkı tuttuğunda beklemeden içinde gelgit yapmaya başladım.
Sıkı duvarları sertleşmiş aletimi tamamen sarıyordu, haz gittikçe arttığında vücudunu sarsacak şekilde gitgellere devam ettim. Dakikalarca tahtanın önünde kalçasını becermeye devam ettim.
Saçından tutup kafasını tahtadan ayırdım ve ardından içinden çıkmadan onu öğretmen masasının önüne getirdim.
Beline baskı yapıp önümde domalmasını sağlayıp yeniden içine girip çıkmaya başladım.
Orada da dakikalarca becerip en sonunda dayanamayarak içinden çıktım ve vücudunu kendime çevirdim. Aç köpek gibi bana bakıyordu, zevkten gözleri yaşarmıştı. Duvarın önüne götürüp bacaklarından tuttum, bana uyum sağlayıp kucağıma geçti.
Sırtını duvara çarparak, gözlerinin içine bakarak darlığını genişletme işlemine devam ettim.
"İçine boşalacağım." zor bela konuştum.
"Boşal." dedi sadece.
Onu duvar kenarından aldım yeniden masaya yatırdım, sırtı masayla buluştu. Eli kendi aletindeydi.
Gözlerinin içine bakarken canını acıtacak kadar sert girip çıkmaya devam ettim, geleceğimi hissettiğimde boğazına uzanıp sıktım.
Onun nefesini kesecek kadar sertçe sıkarken, saniyeler sonra içine boşaldım.
İlk boğazını serbest bıraktım, birkaç defa öksürdü. Benden önce geldiğini karnındaki menilerden anladım.
Daha sonra içinden çıkıp nefes nefese aletimi pantolonumdan içeri soktum.
Gözlerim ona değdi, nefes nefese masada uzanıyordu. Aniden kahkaha attı, kemerimi takarken ona çatık kaşlarımla baktım.
"Harikaydı..." dedi kafasını kaldırıp bana bakıp.
"Manyak." nefes nefese konuşup sırtımı duvara yasladım.
İstediğini vermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARABANDI -GAY
Teen FictionDarılma, terk edip gitti seni, gönlü huzurlu gülüyor gözleri...