Hoş geldiniz:)
-
Eve dönemedim ama bulur o beni, bana acımadı ama sever o beni.
Kulağımda nahif nakaratlarla çalan şarkıyı dinlerken refleksle sallanan ayağıma bakıp bir elimle tutarak durdurdum.
Sakinleş Ahu.
Adını bile papara yoluyla öğrendiğim adamla olan mesajlaşmamı kesip sedyede biraz daha geriye yaslandım.
''Merhaba, incelemeleri yaptık,'' odaya giren doktora baktım.
''Herhangi bir hasar yok. Göz altında durmanı gerektirecekte bir şey yok.'' kafamı sallayarak sedyeden atladığımda dönen başım yüzünden
''Teşekkür ederim, doktor bey.'' Doktorun bana acıyan bakışlarına şahit oldum.
''Darp raporu almak istemediğine emin misin?'' değilim.
''Yok, dediğim gibi tanımadığım insanlar.'' gülümser gibi oldum.
'Bu kadar parayı nereden buldun?'
'Başımıza iş mi çıkaracaksın?'
'50 bin lira az para değil.'
''Kapıda polis var, emin misin?'' gülümser şekilde kafamı salladım. Başımın dönmesi yüzünden gözlerimi kıstım.
''Peki,'' elindeki kağıtlara baktıktan sonra gözlüklerini düzeltti.
''Çıkabilirsin ama burnun kanarsa direkt hastaneye geliyorsun, anlaştık mı?'' alt dudağımı ısırdığımda yaradan dolayı sızladı.
''Anlaştık.'' kafasını sallayarak arkasını döndüğünde derin bir nefes alarak çıkışımı yapmak için adımladım.
- -
Hastanenin bahçesine çıktığımda etrafımı izledim.
Kulağıma dolan siren sesleri, koşuşturan insanlar, gökyüzünde parlayan ay... Başım hafif öne eğik şekilde eve doğru adımlarken iç çektim.
Adımladım.
Ev yolunda mıydım bilmiyorum ama evime gitmeye çalışıyordum.
Ruhum çekiliyor gibiydi vücuduma batan iğneleri hissederken parmağımda hissettiğim acıyla bakışlarım parmağıma döndü.
Yara bandının üstü kırmızılığa bürünürken elimi duvara çarptığım için kanadığını anladım.
Canım fazlasıyla acırken gözlerimi sımsıkı yumdum alt dudağımı dişlerimin arasına alırken sırtımı duvara yasladım.
Sürtünerek aşağı kayıyordum, yüzüm buruştu. Ağzım hafif açılırken hıçkırık kaçtı dudaklarımın arasından.
Göz yaşlarım gözümden akmadan ikinci bir hıçkırık döküldü dudaklarımdan.
Canım acıyordu.
''Allah'ım eğer varsan canımı şu an al.'' küçüklüğümden beri kurduğum cümle döküldü dudaklarımdan.
Kurup daha sonrasında pişman olup özür dileyerek geri aldığım cümle döküldü dudaklarımdan.
O gün orada ağladım, saatlerce ağladım.
Kimse dönüp bakmadı.
Yanıma oturmadı, iyi misin demedi.
Ben o gün parmağımın acısına ağlamadım.
Babamın yaptıklarına artık ağlayacak gücüm kalmadığından kendi canımın acısını bahanem kabul ettim o gün, o gün alakasız kinle doldum.
Bir kez daha iğrendim yaşadığım hayattan, küfür ettim.
Ben küçük kesik olan elime saatlerce ağladım.
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
19 km uzaklıkta - Yarı Texting✔️
HumorTamamlandı Siz: Medya* Siz: Sen benim adresimi nereden biliyorsun aq? Siz: Hayır abi madem biliyorsun beni mi sikeceksin? Siz: Yemin ederim saygım var desteklerim ama o gruba dahil değilim. Siz: Netflix alacak param yok diye 1 aydır kaçak sitele...