4.1

27.7K 2K 518
                                    

Hoş geldiniz.

Başlıyoruz.

*

Özür dilerim fazla mutsuz olduğum için buraları boşladım, günlük bölümlere devam edeceğiz. Tekrar özür dilerim.

Ve anlamayanlar için Noris'in ilacıyla Ahunun kanserinin alakası yok. Noris, Ahu'ya nakil verecek ama gizli yapıyor çünkü Ahu bunu kabul etmeyecek.

Hatta Ahunun bildiğini bile tam bilmiyor, korkutmak istemiyor.

Yaşaması için uğraşıyor lütfen anasını ben sey yapmısım gibi yorumlarla linçlemeyin gerçekten yıldım bu bir kurgu bu kurgu yüzünden benim üstüme o kadar gelmenize gerek yok, teşekkür ederim.

*

Bir foto at yaramaz, yalnızlığımı alamaz.

''Bu kokudan tiksiniyorum.'' Noris dirseğine kadar kıvırdığı gömleğini düzeltirken sırıttı. 

''Kokusundan mı tiksiniyorsun?'' kafamı sallayarak onu onayladım.

''Midemi kaldırıyor, şimdiden bulanmaya başladı bile.'' sırıtır gibi oldu, yüzünü güzel bir gülümseme kapladı.

''Noris,'' Noris bana cevap veremeden birinin ona seslenmesiyle o tarafa döndü. Bu, Noris'in arkadaşıydı.

Elindeki meyve suyunu ve suyu Noris'e uzattı. 

''İstediklerin...'' konuşmasıyla alt dudağımı dişledim. 

''Teşekkürler, Alex.'' bekleyerek konuşmuştu.

''Al bakalım Ahududu! Kan şekerinin düşeceğini tahmin etmiştim, iç bunu.'' elindeki meyve suyunu çalkaladı, tarihine baktı ve sonrasında açıp bana uzattı.

İlgisi midemden melodi yükseltti, gözlerim kırpışırken hissettim çıkan havayı.

''Teşekkür ederim.'' bana bir gülümseme sunup göz kırptı, şişesini açıp dudaklarına götürürken ben de elimdeki açık, cam şişeden birkaç yudum aldım.

Vişne'den nefret ediyordum. 

''Yüzünü asma iç onu.'' sırıttım, Alex'e döndüm.

''Kana kırmızı rengi veren şey nedir, biliyor musun Alex?'' Alex kaşlarını kaldırdı.

''Eğitim sorusu mu?'' Noris'e hitaben konuşmuştu.

''Vişne?'' Bana döndü.

''He, vişne.'' kaşlarını çattığında Noris'de kaşlarını çattı. 

''Ne khmur'tes' na nego'' (Ona kaşlarını çatma.) Konuştuğu dili algılayamadığım için kaşlarımı ben de çattım, Alex'in yüz ifadesi düzeldi.

Dudaklarıma şişeyi götürdüğümde son yudumu almıştım.

Sevmesem de hızlı içmiştim.

Burnumu hafif çektiğimde Noris elimdeki şişeyi alıp Alex'e uzattı. Kolunu kırıp bana uzattığında koluna girdim.

Artık gitmek istiyordum.

''Son bir işim kaldı, onu halledip gideceğiz gel oturalım şuraya.'' gösterdiği sandalyeleri görünce kafamı salladım.

Artık gitmek istiyordum.

''Sen hazırlıkları yap Alex, bugün hastanedeki işimizi bitiriyoruz.'' akan burnumu çekerken Noris'e odaklandım.

Yorulmuştum sanırım, uyku bedenimi parmak uçlarımdan itibaren kaplıyordu.

''Tamam bir saat içinde hazırlıklar yapılır.'' Noris kafasını salladığında acıyan kolumla mırıldandım.

''Benim kan tahlillerime neden baktırdın ki, ne gereği vardı?'' Noris uykumun geldiğini hissetmiş gibi yana düşen başımı omzuna yerleştirdi, nahifçe yaptığı hareketle derin bir nefes aldım, uykum geliyordu.

''Kandan korkuyorum kızım ben, kanım alındığında korkup düşseydim ve başımı çarpsaydım,'' gözlerim büyüdü.

''Kafam kanasaydı kan lazım olsaydı senden alacaktım.'' iki dakikada yazdığı sahneyle sırıttım.

''Sen kandan korkmuyorsun, kandırıyorsun beni!'' sırıtır gibi oldu.

''Neden korkmayayım ben de insanım?'' omuz silktim.

''Kan grubumuz aynı sanki!'' dediğim şeyle omuz silkti.

''Alex'te kan verdi! Ne olur olmaz.'' dediğinde başımı omzuna daha çok yerleştirdim.

''Uykum geldi, eve gidelim.'' gözlerim kapanırken, sesim sonlara doğru çok kısık çıkmıştı. Saçlarımda gezinen parmaklarlar saçlarıma masaj yapıyordu.

''Gideceğiz, sabret güzellik.'' yanağımda hissettiğim parmaklarla gülümsedim.

''Olur, sabrediyorum.'' mırıldanmam yarıda kesildi, rahat gelen, güzel kokan omza biraz daha yerleştim.

Kulaklarım duyusunu kapattı, zihnim bulanıklaştı, yanağımda oyalanan el tekrar saçlarıma çıktı.

''Tamam, doktora haber ver başlayabiliriz, ona hiçbir zarar gelmeyecek.''

*

Bölüm sonu

Benı bıraz daha az lıncler mısınız yemın ederım su sıra cok mutsuzum kaldıracak gıbı degılım eskısı kadar zevk almıyorum cıdden.

19 km uzaklıkta - Yarı Texting✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin