My New Life -Nalu (TAMAMLANDI)

Bölüm |45| Part II

Slm. Aslında devam etmicektim çünkü çok cringe. Ama artık edecem dedim sözümden dönemem. Neyse düzenlemedim. Evet yazım yanlışları olabilir. Çünkü tek derdim hızlı hızlı final yapmak hadi eyw iyi okumalar.
Bu arada Natsu'nun annesini 'aya' yaptım. Eskisi neydi hatırlamıyorum herhalde gene buydu ya. Bide minerva'nın kardeşinin ismi için orga diyorlar. Değilse de orga yaptım artık. Kafanız karışmasın

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

Ah, bir de yaptığımız şu pisliklik vardı tabii. Yediğimiz her yiyeceğin fotoğrafını çekip Erza'ya atıyorduk. Sonra tadını tarif edip piçlik yapıyorduk. Çünkü yapmamamız için bir sebep yoktu.

Şimdiyse madem alışveriş merkezine geldik bir iki dükkan gezelim ısrarlarıma dayanamayan Natsu ve Arda ile dükkanlardan birindeydik. Bir kaç kıyafet denemiş ve onların karşısına çıkmıştım, gerçi ikisinin de umrunda değil gibiydi ya, neyse.

Kabinden çıktım keyifle. Önümdeki bekleme koltuklarına oturmuş Arda ve Natsu'ya baktım. Ellerimi belime attım ve manken gibi poz verdim.

"Nasıl olmuş?" dedim keyifle. Üzerime yapışan gece mavisi kısa elbise bu sefer ikisinin de dikkatini çekmiş olmalı ki başlarını telefonlarından kaldırıp bana çevirdiler. Arda beni süzüp dudaklarının arasından küçük bir ıslık bırakırken Natsu ise memnuniyetsizlikle kaşlarını çatmıştı.

"Çok yakıştı," dedim suratımı asarak. "Alsam mı acaba?"

"Kanka bence güzel oldu ama nerede giyineceksin ya?" diye konuştu Arda. "Natsu'yla yemeğe çıkarken giyinsen bi', başka giyinecek yer yok. Onun yerine git pijama al. Daha kullanışlı."

Gülümsedim. O ise bana öpücük attıktan hemen sonra başını yine telefonuna çevirdi. Natsu ise ayaklanmıştı. Yanıma kadar geldi ve kolumdan yumuşak hareketlerle tutup beni kabine doğru çekti. İçeriye girdi, kapıyı kilitledi.

"Bir şey söylemek istiyorum." dedi Natsu. Onun ağzından düşecek küfürlere kendimi hazırlamıştım ama bunun yerine hayranlıkla üzerimdeki kıyafete baktı. "Gerçekten dehşet-ül vahşet olmuşsun."

"Sağ ol koca adam." dedim ve omuzunun üstüne iki kere vurdum. "Çıkartayım artık şunu madem."

Dudaklarının kenarı büyüleyici bir şekilde yukarı kıvrıldı. "İyi, çıkar bakalım."

"Git," dedim tatlılıkla. "Git de giyineyim."

"Yoo," dedi ve omuz silkti. "Çıkar işte. Yoksa ben çıkaracağım. Çıkarırken orana burana dokunabilirim haberin olsun."

Kollarımı göğsümde kavuşturdum ve rahat tavırlarla konuştum. "Buyur o zaman."

Birkaç saniye şaşkınlıkla yüzüme baktı. Daha sonra bu cüretkar cevabıma karşılık olarak gülümsedi. Bana doğru uzandı ve elbisemin fermuarını aşağıya indirdi. Bedenimden düşen elbise yerde kara bir leke bırakırken Natsu gözlerini gözlerimden tek bir saniye bile almamıştı.

"Normal bir kız olsa şu an utancından yerle bir olur bana küfrederdi." dedi hayretle. Kabinin içindeki küçük pufun üzerine bıraktığım beyaz tişörtümü aldı ve bana doğru uzandı. O, tişörtü kafamdan geçirirken "Ben normal bir kız değilim." diyerek cevap verdim ona. Kafam beyaz tişörtten çıkar çıkmaz alnıma değen dudaklar yukarıya doğru kıvrılmıştı bile. Bu küçük öpücüğüne karşın gülümsedim ve beni giyindirmesine izin verdim.

Pantolonuma doğru uzandığında ise telefonumun melodisi kabini doldurmuştu. Pantolonumun cebinden telefonumu çıkardı, ekrana kaşlarını hafifçe çatarak baktı. Kimin aradığına dair fikirler yürütmeye başlayacaktım ki ekranı bana çevirdi.