"Vay vay vay! Bizim yeni kız, gecelerin hakimi sanıyor kendini, ha? Ben de seni arıyordum uzun süredir. Ödeşme vakti geldi geçiyor, değil mi?"
Salıncaktan bir çırpıda kalktım ve arkamı döndüm hızlıca. Lisanna dengesiz adımlar atarak bana yaklaştı. Kelimeler dilinden zor çıkarken "Yaptıklarını ödeteceğim." dedi. Gözleri kızarmış, saçı başı dağılmıştı. Ah, kızın kafası kesinlikle yerinde değildi ve bir şeyler çekmiş olmalıydı.
"Bıkmadın mı artık şu muhabbetten?" dedim rahat tavırlarla. "Sigarayı omzumda söndürsen rahat mı edeceksin yani?"
"Sen var ya sen," dedi ve bir parmağını üzerime doğru tuttu. "Tüm otoritemi sarstın benim." Dengesiz bir kaç adım daha attı bana doğru.
Ellerimi rahat tavırlarla iki yana açtım. "Ne yapacaksın?"
"Seni öldüreceğim."
"Ben de Adriana Lima."
Gerçi ben ondan daha güzelim de, şuan konumuz bu değil...
Sinirle karışık bir kahkaha attı ve kızarık gözleri dolmaya başladı usulca. "Sen!" diye bağırdı tüm gücüyle. "Pisliğin tekisin!"
"İlkokul çocukları gibi 'sensin o' demek istemezdim ama, gerçektende kendini tanımladın."
Dolan gözlerini elinin tersiyle sildiği an telefonu çalmaya başlamıştı. Sanki hiç bir ses gelmiyormuş gibi konuşmaya devam etti. "Senin yüzünden psikopat sıfatımı kaybettim be! Pis kaltak!"
"Şşş," dedim artık alttan almayı bırakarak. "Kimin altında yattığımı gördünde bana kaltak deme hakkına sahip olduğunu düşünüyorsun?!"
Telefon sesi sustu bir süre. Ardından tekrar çalmaya başladı inatla.
"Bak kızım! Benimle konuşurken o ağzını toplayacaksın bir, bana kafa tutmayı keseceksin iki, yoksa o kafanı kopartırım üç! Anladın mı?"
"He he." dedim geçiştirmek adına. Sonra da sanki hiç duymadığı telefonu işaret ettim. "Şu telefona bak artık! Kulağım patladı!"
Gözleri tekrar dolamaya başladı çakma beyazlının. Bana dik dik bakarken telefonu çıkardı usulca cebinden. Karşı tarafı bir süre dinledikten sonra "Sanane lan nerede olduğumdan?!" diye bağırdı parkın ortasında. "Sırf aynı anneden doğduk diye hayatıma karışabileceğini mi düşünüyorsun lan pezeveng!" Lisanna birden hiç beklemediğim bir anda dolan gözlerini daha fazla oyalayamadı ve ağlamaya başladı usulca. Karşı tarafı dinlerken etrafına bir iki küçük ve dengesiz adım atıyor, ayakta durmaya çalışıyordu. "Sting," dedi ağlaması gitgide şiddetlenirken. "Parktayım. Yanıma gel. Lütfen..."
'Daha iki saniye önce çocuğa pezeveng dedi, şimdi yanıma gel diyor... Ve beyin yardırarak uzaklaşır.'
Daha şiddetli ağlamaya başladı Lisanna. Gözünden düşen damlalar çimenleri boylarken o hala ayakta durmaya çalışıyordu kendince. "Senden nefret ediyorum!" diye bağırdı uzun sessizlik arasından.
"Ben de seni çok seviyordum zaten." dedim abartarak. Göz devirdim ve ellerimi montumun örttüğü göğsümün altında birleştirdim.
"Ne içiyorsun sen?" dedim kınar gibi. Gözleri kıpkırmızı kesilmiş, altında mor halkalar oluşmuştu. Çakma beyaz saçları bir o yana bir bu yana dağılmış ve her zaman olduğu gibi makyajı akmıştı.
"Senin gibi bir pisliğin parasını alıp toz vereceğime hepsini kafaya dikerim daha iyi."
Derin bir ah çektim ve salıncağa geri oturdum. Benim oturduğumu görünce o da çimenlere oturdu yavaşça. Tek ayağını uzatırken tek ayağını ise kendine çekmiş kolunu dizine yaslamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My New Life -Nalu (TAMAMLANDI)
FanficLucy Heartfilia; Zengin, ukala, şımarık, uslanmaz ama bir o kadar güzel bir veliahttır. Peki ya birgün inanılmaz derecede zahmetsiz geçen hayatı birden bozulursa, hiç bilmediği bu hayatta Lucy uğruna hayatını vereceği parası olmadan nasıl yaşacak? Ş...