Bölüm|14

574 83 234
                                    

Topuz yaptığım saçıma çok hoşuma gittiği için aldığım tavşan kulaklı tacı taktım. Yatağımda yatan Plue'ya döndüm ve "Ben mükemmelim değil mi?" dedim. Bana boş boş bakarken devam ettim. "Mükemmel olduğum için her şeyi kolaylıkla yapabilirim değil mi?" Odanın kapısına doğru yürüdüm. "O yüzden yemek yapmak benim gibi bir mükemmele o kadar da zor gelmemeli."

Kendimi kandırdığımı bile bile mutfağa doğru yöneldim. Akşam olmasına iki üç saat vardı. Ve bu kısa zamana sığdırmam gereken bir yemek...

Mutfağa girince ellerimi birbirine vurdum. "Evet, nereden başlasak acaba?"

Buzdolabını açtım ve tüm ağırlığımı sağ bacağıma vererek dolapta göz gezdirdim. Geldiğimden beri hiç açmadığım yoğurt kabını elime aldım.

"Bunu versem direkt yer mi acaba?"

Birkaç saniye bunun olabilirliğini düşündüm. Önüne koysam yerdi herhalde. Yani sanırım...

"Yok ya, o kadar da salak değil."

Yoğurt kabını geri koyarken gözlerim hala dolapta geziniyordu. Gözüme takılan iki havucu elime aldım. Havuçla ne yapılırdı ki?

"Acaba 'havucun gözlere iyi geldiğini biliyor muydunuz' diyip havucu gözlerine mi soksam?"

'Şşşt, ağır ol koçum!'

Havuçları yerine bırakıp buzdolabının kapağında duran iki yumurtayı elime aldım. Yüzümde piç gülümsemesi diye adlandırılan bir gülüş oluşurken buzdolabını kapattım. Yumurtaları tezgaha koydum ve hemen yanımda duran tahta dolabı açtım. İçindeki metal kaplara göz gezdirdim. Hangisiyle yapmam gerektiğini düşünmeden derin metal kabı elime aldım.

Filmlerden izlediğim kadarıyla yumurtaları birbiriyle tokuşturup bu şeyin içine koymam gerekiyordu. Bu metal kabında alev çıkaran şeyin üstünde olması gerekiyordu.

Dolabı kapatım metal kabı tezgaha koyarken "Çok zekiyim, Allah kahretmesin." diye mırıldandım.

'Natsu'ya ego kasıyor diyene bak sen!'

Büyük kabı ateş püskürten şeyin üzerine koydum. Bugüne kadar tek bir kere bile çevirmediğim düğmelere baktım. Yanındaki küçük şekillere bakarak dört tane ateş püskürten şeyden doğru olanını buldum. Düğmenin tutma yerini baş ve işaret parmağımla tutup çevirdim. Başımı hafifçe eğip büyük kabın altına baktım.

"Niye çalışmadı bu ya?" Düğmeyi kapatıp tekrar çevirdim. Ateş püskürtmesi gereken şey tek bir kıvılcım bile çıkartmazken sinirden kaşlarım çatılmaya başlamıştı bile. "Nasıl yapacağım ben şimdi yemeği?"

Başımı eğdiğim yerden kaldırdım ve gözlerimi kısıp düğmeye baktım."Demek açılmıyorsun ha?" diye mırıldandım kendimce.

Hemen elimi düğmenin üzerine koyup sağa sola doğru çevirmeye başladım. Bir yandan da "Lütfen açıl lütfen!" diye mırıldanıyordum. "Sen açılmazsan ben yemek yapamam, ben yemek yapamazsam Natsu kazanır, Natsu kazanırsa zaten tavan olan egosu nirvanaya ulaşır."

Sürekli çevirdiğim düğmeden tek bir ateş kıvılcımı çıkmazken sinirle "Açılmazsan açılma be!" diye sesimi yükselttim. Düğmeye hızlıca vururken ateş püskürten şeyden küçük bir ses çıktı. Başımı hafifçe eğdim ve metal kabın altına baktım.

"Ne yani, ateş püskürtmen için sana şiddet mi uygulamam lazım?"

Yüzümde hafif bir sırıtış oluşurken düğmeye canice vurmaya başladım. Elimin altındaki düğmeye resmen işkence ederken bir yandan da çıkan küçük kıvılcımlara bakıyordum. Düğmeyi aklıma gelen fikirle bastırıp çevirdim. Metal kabın altındaki şey ateş çıkarmaya başlayınca gülümseyip doğruldum.

My New Life -Nalu (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin