Evde partiyi düzenleyen organizasyon ekibinin yanına ilerledim ve ışıklandırma için kullanılacak lambaların yanına gittim.
Açılmamış kutuların üzerinde hangisinin hangi renk olduğu yazıyordu ve gözlerim 'MOR' yazısını görmek için dört dönüyordu. fakat hiçbir yerde o istediğim rengi göremeyince kaşlarımı çattım ve, "biri buraya baksın!" diye seslendim. bir adam yanıma gelince sordum. "mor ışıklar nerede?"
"organizaysonda temaya göre renk seçimi yapıldı Lucy-sama. Bu yüzden mavinin yoğunlukta olduğu ışıklandırmalar kullanılacak."
"Hemen organizatörü ara ve bana mor ışık getirmelerini söyle. Yoksa sizi işinizden ederim." Korkuyla kafasını salladı. "Hemen arıyorum Lucy-sama." Telefonunu çıkarıp bir kaç tuşa bastı ve yanımdan uzaklaştı.
Mor ile ilgili her şey beni yumuşatıyordu ve ben genel olarak gergin bir insandım. Mor ışık bir partinin başlamasında en önemli unsurdu. Her şeyin mükemmel olması gerekiyordu, mükemmel için ise mor ışık.
Bir saatin sonunda parti ekibi çok istediğim mor ışıkları getirip takmışlardı ve ev çoktan tıka basa dolmuştu. Yüksek ses müzik çalıyor, millet dans ediyordu.
"Çok yakışmış!"
Bana bu elbiseyi tavsiye eden kız, giydiğimi görünce çok heyecanlanmıştı. Dedim ya arkadaş değildik. Hatta birbirimize çok uzaktık. Ama bana en yakın onlardı. "Biliyorum."
Instagram sayesinde tanıdık tanımadık herkes partiye gelmişti ve ev hızla dolmaya devam ediyordu. Babam ortalıkta görünmüyordu, lanet sevgiliside öyle.
Aslında babamı görmek için kendimi şu an pek hazır hissetmiyordum çünkü şu kredi kartı meselesini hala unutmuş değilim. Onlar benim yavrularımdı, babam ise onları benden koparmıştı.
Kenarda oturmuş etrafı sahte gülümsememle incelerken Gray yanıma geldi. Yanındaki de bahsettiği kız olmalıydı. Mavi saç mı! Hah, Hiç yakışmıyorlardı. "Selam, Lucy tanıştırayım; sevgilim Juvia. Juvia bu da arkadaşım Lucy."
Düz bir ifadeyle konuştum. "Memnun oldum canım." Neşeli bir şekilde gülümsedi. "Bende memnun oldum Lucy." Bunun için mi benden ayrılmıştı? Pardon da göz vardı nizam vardı. Ben o kızdan katbekat güzeldim.
Daha sonra Gray sanki çok kalmış gibi "bizim biraz işimiz var sonra görüşürüz." Diyip Juvia denen kızın elinden tutarak diğer arkadaşlarının yanına gitti.
Yanımdaki kızlara döndüm. "Onu yalnızken yakalayın ve beni çağırın." İkisi bir şey demeden ayağa kalkıp etrafa dağıldılar.
Önümdeki büyük masaya gidip içkilere göz gezdirdim en sevdiğimi bulup bardağa doldurdum ve sinirle yudumladım. Benden ayrılmasına sebep olan kız benden daha güzel veya seksi değildi. Birlikte yapmadığımız şeyleri o kızda da yapabileceğini sanmıyordum.
Çünkü kızda sürtük tipi yoktu. Yumuşak bir cup kek gibiydi ve bu daha çok sinirimi bozuyordu.
Her ne olursa olsun. Benim sevgilimi ayartmanın cezasını çekmeliydi.
On dakikanın sonunda ikinci bardağımı yarılamıştım. Oturduğum koltukta şarkının ritmiyle kıpırdanırken. O iki kızdan biri yanıma geldi. "Kız şu an üst kattaki tuvalette." Diyince gülümseyerek yerimden kalktım. Elimdeki bardağı bırakıp omuzlarımı dikleştirdim ve merdivenleri çıkmaya başladım.
Üst kattaki koridor aşağı kata nazaran daha sessizdi. Kenarda bir yandan sigara içip bir yandan bir kızla oynaşan çocuğun dudaklarındaki sigarayı çekip kendi dudağıma yerleştirdim.
Sigaraya ihtiyacım vardı ve aceleden paketi aşağıda unutmuştum. Tuvaletin önüne geldiğimde arkamdaki iki kıza döndüm. "Kendi aranızda bile bu konu hakkında konuşmayın." Onaylarcasına başlarını salladılar.
Tuvaletin kapısını açıp içeriye girdim. Kız beni görünce ilk şaşırsa da "ah." Dedi neşeyle "kapıyı kilitledim sanıyordum halbuki."
Kızlar arkamdan tuvalete girdikten sonra kapıyı kapattılar. Müziğin sesi artık daha az geliyordu, bu durumdan hoşnuttum. Kız gülümsedi ve, "bende çıkıyordum zaten." Dedi.
Ah, hiçbir yere çıktığı yoktu!
Bir adım attım kıza doğru "bak" diye konuştum olabildiğince sakin bir sesle. Üstüne doğru yürümeye başladım. Sigaramdan ciğerlerime büyük bir nefes çektim. "Sadece biraz canın acıyacak o kadar, seni öldürmeyeceğim. Korkmana gerek yok."
Hissettiği korku yüzünden beti benzi atmıştı. Ardından bir adım geriledi. "Ne yapıyorsun?" Sesi titriyordu.
"Diğerleri o kadar çok bağırmamıştı. Dediğim gibi korkmana gerek yok." Dedim ve bir adım daha attım kıza doğru. Sigaradan usulca bir nefes daha çekip kıza doğru üfledim. Gözlerine kaçan gri dumandan gözleri dolmuştu. Ya da bir saniye... korkudan da olabilirdi.
Yaslandığı fayansın içine girmek istiyormuşçasına daha da geriledi. Dolu dolu gözlerinden bir yaş yanağından süzüldü. "Gray bana aşık diye mi böyle yapıyorsun?" Diye mırıldandı. "Biliyorum siz çıkıyordunuz. B-ben onunla konuşurken bir sevgilisi olduğunu bile bilmiyordum. Gerçekten özür dilerim."
Sözlerini benim ona yapacaklarımdan dolayı mı söylemişti yoksa gerçek düşünceleri miydi bilmiyordum. Ama dolu gözlerine bir kaç saniye daha bakınca fark etmiştim ki gayette gerçek düşünceleriydi.
Sigarayı sıkıştırdığım dudağımdan çekip koluna doğru yaklaştırdım. "Zırlama." Dedim katı bir ses tonuyla. Tabi ki ona cevap vermeyecektim.
"Kimse seni sevmiyor diye mi böyle yapıyorsun?"
Duyduğum sözler irkilmeme sebep oldu. "Kendini ne zannediyorsun?" Dedim yüzümde alaycı bir ifade oluşurken.
"Kendine bir bak. Kendi partinde eğlenmeyen tek kişisin. Niye bu kadar kötümser bir kızsın ki?" Gözlerinden hala da yaşlar süzülüyordu. "Tüm bunları kendine neden yapıyorsun?"
Sessizce kızın gözlerine bakarken ilk defa bana söylenen bir lafın altında ezildiğimi hissettim. Göğsümün acıdığını kimse göremiyordu değil mi? Öyleyse bu harikaydı. Kimseye aciz hissettiğimi gösterme niyetinde değildim.
"Ah, siktir etsene." Kızın kolunu es geçerek sigarayı duvarda söndürdüm. Ardından arkamı dönüp yürümeye başladım. "Aptalın teki işte, bununla mı uğraşacağım."
Tuvaletten çıkıp odamın olduğu bir diğer üst kata çıkmak için merdivenlere yöneldiğimde nefeslerim hızlıydı. Zırlak ve her şeye ağlayan bir kız değildim ama şu an elimde olsa ağlamayı çok isterdim. Sevgisizliğim, sevgi ve ilgi açlığım ilk defa yüzüme bu kadar net vurulmuştu.
Odama çıkıp arkamdan kapıyı kilitledikten sonra yatağıma uzanıp köpeğim Plue'ya sarılırken, onun beyaz kürkünün üzerine bir damla yaş düşürmüştüm.
•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My New Life -Nalu (TAMAMLANDI)
Hayran KurguLucy Heartfilia; Zengin, ukala, şımarık, uslanmaz ama bir o kadar güzel bir veliahttır. Peki ya birgün inanılmaz derecede zahmetsiz geçen hayatı birden bozulursa, hiç bilmediği bu hayatta Lucy uğruna hayatını vereceği parası olmadan nasıl yaşacak? Ş...