24.Bölüm"Siz aşıksınız."
Kulağımda çınlayan bu cümleyle hızla Yiğit'ten uzaklaştım. Aklımı bulandırıyordu. Söylediği sözlere karşı ağzımı açmadım.
"Sen geç Yeşim. Geliriz biz."
"Abi ben sizi yargılamam. Hatta çok sevinirim. Benden niye gizlediniz?" Dediğinde gözlerimi yumdum.
"Birşey gizlemiyoruz." Deyip kestirip atmaya çalışan Yiğit'e kaçamak bir bakış attım. Yeşim bir bana bir abisine baktıktan sonra cafeye doğru ilerledi. Onun gitmesiyle derin bir nefes aldım.
"Cesur görsün diye öptüm seni. Böylece şüphelenmez." Dediğinde içimde bir burukluk oluşturduğundan habersizdi. Ağır gelmişti böyle demesi. Neden ağır gelmişti anlam veremiyordum ama duymak istediğim bu değildi.
"Keşke izin alsaydın. Madem aklında böyle birşey vardı. Yavaş gelişen birşeydi." Gururuma dokunmuştu böyle demesi.
"Özür dilerim." Dediğinde alaycı bir gülüş peydahlandı yüzümde.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Yapıp yapıp özür mü dileyeceksin benden? Sakın bir daha yaklaşma bana! Birini kandırmak için bile dahi." Dedikten sonra hızla cafeye ilerledim. Yaptığı korkaklıktı. Cafeye girdiğimde bütün bakışlar bendeydi. Herkese ters ters baktıktan sonra yerime geçtim. Yiğit de beş dakika sonra yanımda yerini almıştı ama olabildiğince uzak duruyordum.
Gece tekrardan normale dönerken Yeşim, Batuhan için hazırlattığı pastayı getirmiş müzik eşliğinde doğum gününü kutlamıştık.
"Dilek tut." Diyerek mumları söndürmesine izin vermedi Yeşim. Yeşim'in komutuyla bir süre bekleyip dilek tuttuktan sonra mumlarını söndürdü. Hepimiz alkışladığımızda bazıları sarılmak için ayaklandı. Hepimiz tokalaşıp sarıldıktan sonra tekrar herkes kendi haline dönmüştü.
Yiğit'le aramızda buzdan bir bariyer oluşmuştu. Ne o ne ben tek kelime etmemiştik. Sık sık sigara yakıyor ve bira içiyordu. Ben ise o yokmuş gibi takılıyordum. Belli bir süre daha böyle devam ettikten sonra yavaş yavaş dağılmaya başladılar. Ortamdan Yiğit'i geren bütün unsurlar kalkmıştı. Cesur gibi...
Hala aklımda söyledikleri çarpışıyordu. Aramızda bir şey olduğunu ima ettikten hemen sonra Cesur için yaptığını söylemişti. Allak bullak ediyordu bazen beni.
Yağız Şeyda'yı bırakmak için onunla birlikte çıkmıştı. Batuhan ve Yeşim bu geceyi birlikte geçiremeyecekti. O yüzden bende Yeşim'le birlikte gidecektim.
"Hep birlikte çıkalım o zaman. Herkesin yoluna göre ayrılırız." Diyen Batuhan'la herkes onu onaylamıştı.
"Mihri'yi bırakırım ben." Yiğit saatlerdir olan suskunluğunu bu cümleyle kesmişti. Sanki hiç o konuşmamış gibi oturduğum yerden kalktım ve Yeşim'in yanına geçtim. Onunla gidecektim. Yiğit'le başbaşa kalmak en son isteyeceğim şeydi.
"Ben gideyim artık o zaman." Diyen Batuhan'la herkes vedalaştıktan sonra cafeden dışarı çıktık. Yiğit ve Batuhan önden çıkmış direk ikiside sigara yakmıştı.
"Batuhan bir gelir misin?" Diyen Yiğit'le Batuhan hiç sorgulamadan kafasını salladı. İkisi biraz öteye gidip konuşmaya başladığında bir yandan da arada gözlerini burada gezdiriyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYL
Roman pour AdolescentsKapıdan çıktığımız an elimi elinden sinirle çektim. Başımı ondan tarafa çevirdiğimde öfkeli gözlerim onun koyu gözlerine çarpmıştı. "Amacın ne Yiğit?" Sert nefeslerim arasından konuşurken o benim aksime oldukça durağandı ve bu beni daha da sinirlen...