🔹LEYL 18.BÖLÜM🔹

2K 66 5
                                    


18.bölüm

Yeşim'in sözleri zihnimde dönüp dururken söylediği şeyler bir yandan mantıklı bir yandan saçma geliyordu. Belki de Yeşim beni yakın gördüğü için sırf abisiyle yakıştırıyordu ve bunu böyle algılıyordu. Ya da bizi çakma sevgili olarak ilk geldiği gün gördüğü için aklında böyle bir yakıştırma da kalmış olabilirdi. Çünkü ben Yiğit'den bana karşı bir hoşlantı hiç hissetmemiştim. Hem benden niye hoşlansın ki?

Düşüncelerimi görünmez bir el hareketiyle beynimden def ettim ve Yeşim'in bana zorla giydirdiği beyaz elbiseye bakınmaya başladım. Kalçamın hemen altında biten saten kumaşlı üst kısmı büzgülü ve dekolteyi hafif veren askılı bir elbiseydi. Belden oturtmalıydı. Tenime ve saç rengime yakışmıştı, kabul ama aşırı dikkat çekici ve beyaz olması sebebiyle gelini çağrıştırıyordu.

"Ya bu elbise güzel iyi hoşta, gelin gibi oldu. Yani bazı gelinler böyle elbiseler giyiyor nikahlarında. Önüne geçmek gibi olmasın." Dediğimde kafasını salladı.

"Milletin giydiklerini görsen çüş dersin o zaman." Diyerek elinde tuttuğu kırmızı bir elbiseyi uzattı.

"Bunu dene o zaman buna bayıldım ben çünkü." Diyerek elime tutuşturdu. Artık birini alıp gitmek en akıllı karar olduğu için hızla kabine girip elbiseyi denemeye başladım. Yine mini kalçamın hemen altında yine belden oturtmalı göğüs destekli olduğu için göğüsleri olduğundan daha dolgun gösteren bir dekoltesi vardı. Yani az önceki elbisenin bir değişik modelinin sadece kırmızı rengiydi. Gözlerimi devirip kabinden çıktım. Kabul elbise güzeldi.

"Beğendim ama göğüslerim çok ortada kaldı sanki, sence?"

"Sana kırmızı ayrı bir yakışıyor. Ateş gibisin bebeğim ateş ediyorsun." Dediğinde kahkaha attım. Kendisi de zümrüt yeşili saten bir elbise giymişti. Oldukça davetkar bir sırt dekoltesi olduğu gibi ön kısımda da derin bir yırtmacı vardı. Midi boy bir elbiseydi ama yırtmaç oldukça göz hapsine alır cinstendi.

"Bence sen de bunu al. Renk çok yakıştı." Dediğimde beni onaylayan bir kaç mırıltı çıkarttı.

"Alıp bir an önce eve yetişelim o zaman?" Diyerek kabine girdi. Peşinden bende kabine girdiğimde soyunmaya başladım. Hızlıca alıp çıkmıştık mağazadan. Evde elbiseme uygun ayakkabı ve çantam vardı. Zaten elbise de almayacaktım ama Yeşim alalım diye tutturmuştu. Taksiye binip adresi verdikten sonra eve ulaştık. İkimizde hazırlanmaya başladık. Yiğit gelmeden hazır olmamız gerekiyordu. Yoksa gidemeyecektik. Benim açımdam sıkıntı yoktu. Beni zaten kendisi davet etmişti ama Yeşim'in açısından sıkıntı vardı. Kocasını orada yalnız bırakmak zorunda kalacaktı.

Saçım makyajım ve elbisem tamam olduğunda aynada kendimi süzdüm. Göğüs dekoltesi beni rahatsız etmişti. Normalde böyle cüretkar dekolteler giymezdim. Ama Yeşim davete gelen bütün insanların böyle olacağını söylüyordu. O yüzden ben de sıkıntı etmeyi bırakmıştım. Hazır olduğuma emin olduktan sonra aşağı indim. Ayakkabılarımı giymek için bir yere oturduğumda Yeşim'inde kulağına küpesini geçirmeye çalışarak gelişini izledim. Abisinin onu gerçekten bırakacağına korkup acele bir şekilde hazırlanıyordu. Onun bu haline ufak bir kıkırtı çıkarttım.

"Gel takayım ben." Diyerek yanına ilerledim.

"Ay çok iyi olur." Tek nefeste konuştuğunda kapı da çalmıştı. Hızla küpeyi kulağına taktığımda Yeşim'i bırakıp kapıya yöneldim. Kilidi çevirip hızla kapıyı açtığımda karşımda siyahlar içinde bir Yiğit vardı. Siyah takım elbisesi, siyah gömleğiyle oldukça şıktı. Kravat takmamıştı. Yakası iki düğme olacak şekilde açıktı. Takım elbise giydiğinde çok etkileyici oluyordu. Derin bir nefes alıp gözlerimi üzerinden yüzüne çıkardım. Gözleri beni tepeden tırnağa süzüyordu.

LEYLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin