Ciddi ciddi bir haftadır netflixte dizi bırakmamış ve soluğu Baek'in önerisiyle BL dizilerinde almıştık. Sabah akşam izlediğimizi var sayarsakta günde üç beş saat ne uyuyordum ne de uyumuyordum. Resmen gözlerim kapansa iki gün aralıksız uyuyabilecek potansiyeldeydim amına koyayım.
"Neden bu çocuk üstteki, bir kere boyu çok kısa?"
Sevgilimin sorusuyla kapanmak üzere olan gözlerimi aralarken dev ekrana dönmüştüm. Bu arada pederimin otel görünümlü evinde baya baya dev ekran projeksiyon olduğunu söylemiş miydim?
Dizideki harcanan başrol çocuğumuza döndüğümde Kris'in dediği gibi kısa çocuğumuzun altında olduğunu görmüştüm. Şimdi boy falan neyseydi de favori başrolüm gerçekten altta harcanıyordu anasını satayım!
"Niyeymiş hyung, kısalar üstte olamaz mı?"
Baek anında trip mode on tuşuna basıp tüm çirkefliğiyle tepkisini ortaya koyarken Kris bu durumu gram umursamamıştı.
Aranızda Baek'ten korkmayan bir o var zaten.
Bak işte onda haklısın iç ses. Ne demişler götü yere yakın olandan bir tek götü yere uzak olan korkmaz..
O öyle değildi yalnız.
Şşh..
"Sence bu kadar kısayken olabilir mi?"
"Evet, gayet de güzel olabilir!"
Kris, Baek'in net tavrı üzerine yüzündeki alaycı gülümsemesiyle ona dönmüştü.
"Şimdi mesala sen üstte olabileceğine inanıyor musun yani?"
Baek iddialı bir duruş sergilerken ben önümdeki çekirdeği almış onları izliyordum. Sizi bilmiyordum ama KrisBaek çekişmeleri benim için çok sarıyordu!
"Bilmem, istersen bu soruya Tao cevap versin."
Ben ardına kadar açılmış gözlerimle Tao'ya dönerken yiğidim de aynı şekil ona dönmüştü. Ne yani yoksa..
"Tao?"
Kris'im hayretle Tao'ya seslenirken o gözlerini biz hariç her yerde dolaştırıyordu. Bu da demek oluyordu ki Baek'in kastettiği ve benim anladığım şey doğruydu! Helal lan sana Baek!
Sevinçle Baek'e dönerken oturduğum koltukta ayaklanmış ve baya baya üzerine uçmuştum.
"Koçum benim ne ara milli oldun amına koyayım, niye bu ayrıntıları anlatmıyorsun sen bana?!"
Baek daha bana cevap veremeden ben belimi saran eller sayesinde çekilmiş ve koltuğuma geri oturtulmuştum. Yiğidim yine beni kıskanmıştı anlaşılan..
Ne kıskanması gerizekalı, Baek ölüyordu nefessizlikten!
Hea..
"Chan, zaten bundan sonra da anlatamayacaktım kardeşim sayende!"
"Durun az bir dakika, konuyu kaynatmayın!"
Kris aşkım ikimizide sustururken parmaklarıyla ritim tutup hala biz hariç her yere bakan Tao'ya dönmüştü.
"Cevap versene Tao?"
Tao nemlemdirdiği dudaklarıyla bize dönerken Baek'in hali hazırda ayak üstü siken bakışlarıyla karşılaşınca eli mecbur konuşmuştu.
"Hyung kısa falan deme şimdi, güzel sikiyor icabında.."
Baek gururla başını geriye atarken Tao'yu ensesinden tutup çekmiş ve alnına buradan bile hissedebildiğim sulu bir öpücük bırakmıştı. Biz de Kris'le çoktan kahkahaları patlatmış, bildiğiniz anırıyorduk.