Ya ben anlayamıyorum ki 3 ay tatil denilen şey nasıl 15 günde geçiyordu? Ben 3 ay olduğuna kesinlikle inanmıyordum, bu ne hızdı aq!
Evet.. Elimde valiz mezarıma doğru yürüyordum, nereye mi? Okul yurduna! Tam tahmin ettiğiniz gibi yarın okullar açılıyordu ve ben son gün tatilimi evde ağlayarak geçirmek yerine yurda yerleşerek geçirecektim. Tek temennim şöyle ıq seviyesi yüksek yeni insanların gelmesi ve şu son senemin gerizekalılarla geçmemesiydi. Amin!
Duamı edip dağa taşa üfledikten sonra yürümeye devam etmiş, yurdun kapısından içeriye girip valizimi içeri çekmiştim. Üç senedir bu okuldaydım, doğru ama yurdunu ilk kez görüyordum. Girişte uzun dolaplar, karşıda koltuklarla dolu bir salon, sağa ve sola uzanan koridorlar ve girişin sağında yukarıya çıkan merdivenler vardı. Merdivenlere yöneldiğimde elimde ki valizle çıkmak kolay olmasa da zar zor ilk merdiveni bitirmiştim. Soluma dönüp diğer merdivenle ikinci kata geçecek iken karşılıklı boydan aynalar dikkatimi çekmişti. Ayna okeydi de neden karşılıklılardı ben onu anlayamamıştım. Bir kata bir ayna yetmiyor muydu?
Aynalar yalnız mı kalsın Chan?
Duyar kasma iç ses!
İkinci kata tırmandığımda beni hiç yalnız bırakmayan şansıma teşekkür etmiştim. Zaten dört katlı olan yurtta bilin bakalım kimin odası son kattaydı? Üçüncü katıda geçtiğimde zafere ulaşmasına saniyeler kalan kaplumbağa gibiydim.
"Haydi olacak."
"Son 3 dayanmalısın."
"2 bitti sayılır."
"1 ve sonunda!"
Sevinçten dans etmek istesem de yorgun bedenim saçmalama yürü git yat dediği için adımlarımı odama çevirmiştim. Yedi numaralı oda, beni bekle geliyorum koçum!
Kapının önüne geldiğimde yavaşça kolu indirip odaya adımımı atmıştım. Valizimi de içeri çektiğimde kapıyı kapatmış ve kısık gözlerimle odayı incelemeye başlamıştım. İki yatak, arasında az bir mesefayle yan yana konulmuş ve yatakların hemen önüne de dolaplar konulmuştu. Keşke odada tuvalette olsaydı.. Ben şimdi tuvalet için odadan dışarı mı çıkacaktım iki saat?
Az ye de kendine bir hizmetçi tut Chan..
Neyse o zaman dışarı çıkarız ya napalım. Az yemek bizim lügat ta yok biliyor musun?
Biliyorum ama şansımı denedim..
Valizimi açıp nevresimleri çıkardığımda bakışlarımı yataklara çevirmiştim. Evet, sağ yatağımı seçseydim sol yatağımı?
"Sağ da her zaman hayır vardır, sağ candır, aslansın sağ!"
Sağ yatağa nevresimleri geçirdikten sonra valizde kalan eşyalarımı dolaba düzenli bir şekilde yerleştirmiştim. Şimdi bir tek valizimi valiz odasına koymak kalmıştı. Odadan boş valizimle çıktığımda hemen yan taraftaki valiz odasına girmiş, önüme gelen ilk rafa valizimi koyarak odaya geri dönmüştüm. Kendimi yatağa attığımda yorgunluğum iyice baş göstermişti. İç sesim kalk Chan rahat bir şeyler giy desede bedenim yat Chan ne olacak sanki diyordu. Uzun süre ikilemde kalsam da iç sesime kulak vermiş ve kalkıp bir eşofman giymiştim. Saat daha 15.30 sularıydı ama birazcık kestirmekte bir sakınca yoktu bence. Beş buçuk gibi yemekhaneye gideceksem rahat rahat iki saat uyuyabilirdim. O kadar bile uyusam bu yorgun bedenime yeterdi zaten. Yatağa girip gözlerimi kapattığım dakikalar bugün geçirdiğim en güzel dakikalar olabilirdi. Tabi bir de en huzurlusu..
Hadi bakalım Chan rahat rahat uyu..
***
Şansı yaver giden insanları hep kıskanmışımdır. Hayır iki saat uyumak istemiştim ya, sadece iki saat! Odaya yerleşmeye çalışan oda arkadaşımın sesleri kesilseydi tabi..