"Sehun boş yapma yeter tamam mı kardeşim?"
Sehun'a dönüp konuştuğumda onaylarcasına başını sallamıştı. Cumartesi gününden sonra kutu kutu ilaçlarımızı yeniden içip doktor talimatlarına göre bakılmış olduğumuzdan sadece burun çekmeyle olayı atlatmıştık. Şimdiyse okulda öğle arasında, aynı zamanda da kantindeydik. Kris ve Tao, Luhan'la beraber yanımıza geleceklerdi. Tabii biz kerizler otuz yedi dakika oldu hala bekliyorduk. Zaten sabahtan beri her tenefüs Luhan'ın yanına gitmişler, Sehun'a ayarlama işini unutup her tenefüs sohbet etmişlerdi. Yeniden unutup sohbete dalmışlarsa bunları benim elimden kimse alamazdı amına koyayım!
"Chan nerede kaldı bunlar?"
Baek'in sesini duymamla ona dönmüş, sonrasında da masanın üstündeki telefonumu alıp whatsappa girmiştim.
"Dur hyung mesaj atıyorum."
"At! Allah aşkına at. Ya gelsinler ya da ben sittin sene bunları bekletirim."
"Bekletiriz diyecektin hyung."
|KrisYeol Line|
Hayatımın Aşkı Sexy Chan: Neredesiniz A Q.
Ateşli Kocam: Sınıfta niye ki?
Hayatımın Aşkı Sexy Chan: Hiç canım, öylesine. Yoksa asla sizi kantinde beklemiyoruz değil mi sevgilim?
Ateşli Kocam: Ana..
Hayatımın Aşkı Sexy Chan: Anana başlatma şimdi aq!
Hayatımın Aşkı Sexy Chan: Geliyorsanuz gelin, yemin ederim sittin sene ödetiriz bunu Baek hyungla beraber!!!"
Ateşli Kocam: Sakin aq geldik zaten, şaka yapıyordum.
Ateşli Kocam: Bak kantin kapısına.. <3
Hayatımın Aşkı Sexy Chan: Sonunda aq.
Ateşli Kocam: Tm kapa şimdi, geldim zaten.
Kantin kapısından süzülen yiğidimi gördüğümde telefonu kapatıp oturduğum yerden kalkmış ve masadakilere dönmüştüm.
"Geldiler, siz devam edin ben geliyorum."
"Nereye hyung?"
"Sehun geleceğim dedim ya canım kardeşim bekle işte. Sen relax ol ve doğal davran."
Onun cevap vermesini beklemeden hızla masadan ayrıldığımda Kris'lerde masaya doğru yürüyorlardı. Gözlerim onu bulduğunda da çok geçmeden yarı yolda buluşmuş ve Kris'in kolunu tutmuştum.
"Tao siz gidin, biz geliyoruz."
Dediğim şey üzerine Luhan soran gözlerle bana dönmüştü.
"Nereye?"
"Sen hiç Sehun'la aynı sofrada yemek yedin mi, Lu hyung?"
"Hayır, niye ki?"
"Hiç canım, merak!"
Ben güldüğümde onlar benimle uğraşmak istemiyor olacaklardı ki masaya doğru yürümeye başlamışlardı. Kolundan tuttuğum yiğidimi tam tersi yöne çevirdiğimdeyse kantine doğru ilerlemiştik. Yani zaten kantindeydik de.. Bir şeylerin satıldığı kısımdan bahsediyorum hani..
"Bebeğim nereye gidiyoruz?"
"Sevişmeye."
Kris yüzündeki aptal gülümsemesiyle bana döndüğünde durmuştum.
"Okulda mı bebeğim?"
"Niye, yer önemli mi?"
"Yani bence önemli. Sıra üzerinde birlikte olmak yerine bizim evde benim yatağımda daha romantik sevişebiliriz veya daha sert."