"Gençler acaba biz niye Tao'larla gitmedik?"
"Hyung biz hastaydık biliyor musun? Bir hafta okula da gelemedik. Dışarı çıkıp üşütmeye de hiç niyetimiz yok, ondan yani."
Lu hyungun sorusuna karşılık Baek cevap verdiğinde sandalyelerimizi iyice masaya yanaştırıp Lu hyunga yaklaşmıştık.
"Kesinlikle sadece bunun için başka bir şey yok yani."
"Anladım."
"Lu hyung bize kendini tanıtsana."
"Niye? Beni tanıyorsunuz ya zaten."
Vay amına koyayım, sen ciddi olamazsın ya? Bu yaşta bu zeka gözlerimi yaşartırken Baek konuşmayı devralmıştı.
"Hyung şuben ve isminden başka bildiğimiz bir şey yok farkında mısın?"
Lu hyung Baek'e döndüğünde gülerek ellerini masada birleştirmişti.
"E zaten bu yeterli değil mi?"
"Değil hyung, hadi daha çok tanıt kendini."
Ben konuştuğumda Luhan düşünmeye başlamıştı. Biz merakla gözlerinin içine bakarken o iki dakikalık düşünmenin ardından sonunda bize dönebilmişti.
"Ne diyeyim ki?"
"O zaman biz soralım?"
Baek konuştuğunda Lu hyung onaylarcasına kafa sallamıştı. O zaman ben ufaktan başlayayım değil mi?
"Boş zamanlarında ne yaparsın?"
"Yatarım."
Gerçekten çok yaratıcı, ben bile hayran kaldım. Olur olur everelim hemen.
"Daha ayrıntılı anlat hyung. Mesela ne yaparsın sıkılınca?"
Baek sabırsızca sorarken ben yavaştan sınandığımızı düşünmeye başlamıştım. Hatta bu uyuzlukla gidecek olursak Tao ve Kris'le bir aralar arkadaş olduğunu onlar söylemeseydi de anlayabilirdim!
"Hava almaya çıkarım."
Güzel demek ki dolaşmayı seviyor. Sehunda sever, +1 puan!
Söz sırası bizde.
"Peki hyung genelde nerelerde hava alırsın?"
"Açık havada."
Nabız?
Yok..
Tansiyon?
Düştü düşeceği kadar..
Sıcaklık?
-80 kuru buz..
"Hyung çok şakacısın vallahi soğuktan diken diken oldum."
Ben elimde kalan son yaşama arzusuyla konuşurken Baek eliyle dizime vurup beni susmam için uyarmıştı.
"Yani hyung nerelerde takılırsın hava almak için onu soruyordu Chan?"
"İki sokak ötede renkli bir kafe var genelde orada takılırım."
"Kola sever misin?"
"Favori yemeğin ne?"
"Uğurlu sayın kaç?"
"Sevgilin var mı?"
"Varsa ne kadar ilerlediniz?"
"Sakin olun!"
Biz seriye bağlamış soruları ardı ardına yapıştırırken Lu hyung ellerini havaya kaldırarak araya girmişti. Biraz fazla heyecanlanmıştık galiba?