Üçüncü Bölüm: Duvarlar ve İçindekiler.

891 6 20
                                    

Herkese merhaba!

Taş Ev'e kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın.

Buraya bana destek olmak için nokta (.) koyabilirsiniz:)

Yorum ve oy atmayı da lütfen ihmal etmeyin, bölüm sonunda görüşürüz. İyi okumalar dilerim<3



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Üçüncü Bölüm: Duvarlar ve İçindekiler.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Kapıyı nazikçe kapatıp ilerlemem için eliyle yol gösterdi bana. Uzun zamandır gelmediğim odaya göz gezdirmeye başladım. Geniş odanın boydan boya cam olan duvarının hemen önündeydi Kerem'in masası. Birden çok dosya, evrak ve dev gibi bilgisayar vardı. Ben toplantıların yapıldığı masanın koltuklarından birine oturacağım sırada Kerem yine koluma girip kendi masasının yanlarındaki tekli koltuklardan birine yönlendirdi beni. Neden böyle bir şey yaptı, onu da anlamış değilim ama dediğine uydum. Masanın yanında duran koltuklardan birine oturup ona bakmaya başladım. Kendi de karşıma geçip kollarını dizlerine dayadı.

"Hayırdır?" dedi merakla. Sık gelmediğim ya da işim düşmediği sürece şirketin önünden bile geçmediğim için haliyle şaşkındı.

"Bugün pek çalışasım yoktu, hem uzun zamandır da buraya gelmiyordum. Yanına geleyim dedim. Sana da ayva tatlısı getirdim. Sen," dedim başımı yere eğip. "Seversin." Paketteki ayva tatlılarını çıkarıp orta sehpaya bıraktım.

"Teşekkür ederim..." dedi hafif bir tebessümle.

"Rica ederim, senin çatal bıçak takımın nerede?" diyerek ayağa kalkıp masanın öbür tarafına geçtim. Kerem'in kullandığı her şey ayrıydı. Küçüklüğünden beri ortak kullanılan şeyleri kullanamazdı. Mecbur kalmadıkça dışarı da yemekte yemezdi. Garip bir huy işte.

"En alt çekmece de." dedi gözüyle işaret ederken.

İşaret ettiği taraftaki çekmeceyi açıp ikişer tane çatal bıçak alıp doğruldum. Doğrulduğum sırada bilgisayarın açık kalan ekranına baktım. Duvar kağıdı olarak benim gelinlikle çekilmiş olan fotoğrafım vardı. Düğün başlamadan önce gelin odasında beklerken çekilen fotoğrafım. Bilgisayarın hemen yanında da ikimizin fotoğrafı vardı. Ama bu fotoğrafı ilk kez görüyordum. Benim restoranın açılışında habersiz çekilmiş olan bu fotoğrafta ben Kerem'e gülerek bakıyordum. Kerem zaten bana hep gülerek bakıyordu.

Taş EvHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin