Yedinci Bölüm: Frezya Dolu Fotoğraflar.

854 9 20
                                    

Selam Çok Sevgili Taş Ev okuyucuları:)

Verdiğimiz uzun aranın sonucu olan ikinci bölümle buradayım. Yukarıdaki müziği açmayı ve oy yorum yapmayı lütfen unutmayın^^

Buraya nokta (.) bırakarak bana ve hikayeme destek olabilirsiniz. Bölüm sonunda görüşürüz<2

 Bölüm sonunda görüşürüz<2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yedinci Bölüm: Frezya Dolu Fotoğraflar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yedinci Bölüm: Frezya Dolu Fotoğraflar.

"Sevmenin demesi olmaz."

İlk kez bu denli yakındık Kerem'le. İlk kez onun tenini hissederek uyumuştum. Kerem belki de uyumamıştı. Sabaha kadar onunla beraber yaptığım, söylediğim şeyleri düşünmüş olabilirdi. Çünkü o, onu sevmememe, bunu sürekli ona söylememe alışkındı. Bu hallerim, ona yumuşak davranmam her zamanki Farah'ın yapacağı şeylerden değildi. Hele ki çıplak göğsüne sarılıp uyumam, hiç ama hiç benlik değildi.

Yatağın içinde kollarımı iki yana açıp esnemeye çalışırken gözlerimi hala açmamıştım. Daha doğrusu açamamıştım. Yavaş yavaş gözlerimi aralayıp kafamı kaldırdığımda Kerem'in daha uyanmadığını fark ettim. Bir kolu başımın altında diğeri belimde öylece uyuyordu. Elini üzerimden çekip kalkmaya çalışsam da beceremedim. İri cüssesini hareket ettirmek koca bir binayı yerinden oynatmaya çalışmak gibiydi. Ne kadar çabalasam da bir iki santim oynatmaktan ileriye gidemedim. Kerem ya kendi kendine uyanacaktı ya da annem seslenecekti öyle açılacaktı gözleri. Ben onu uyandıramazdım. Yapamayacağımdan değil, sadece onu uyandırmak gelmiyordu içimden.

Etik değil gibiydi. Kaslı kolunun bedenimde olmasından yavaş yavaş huylanmaya başlamıştım. Sanırım alışkın olmadığımdan böyle oluyordum. Alışmalı mıydım, işte orası da... Neyse.

Elimi Kerem sırtına atıp uyanması için hafiften gıdıklamaya başladım. Ben elimi sırtında gezdirdikçe yavaş yavaş kasılıyor, çok hafif bir şekilde hareket ediyordu. Belime doladığı kolunu çekip olabildiğince kollarını gerdirip iyice esnedi. Kolları, omuzları hatta tüm vücudu kastan ibaretti. Bu kasları nerede ya da ne ara yapmıştı hatırlamıyorum. Hatta düzenli spor yaptığını bile kanlı canlı görmüş bile değildim. Kerem kolunu üzerimden çeker çekmez doğrulunca kolumun uyuştuğunu fark ettim. Ben kolumu hareket ettirirken Kerem yattığı yerden doğrulup gözlerini ovuşturdu.

Taş EvHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin