Altıncı Bölüm: Eski Kasetler.

858 8 20
                                    

Selam Watty ailem!

Uzun zamandır bölüm paylaşamıyordum. Bir türlü yeni ortamıma alışamadım ve haliyle konsantre olup bölüm yazamadım. Ama size biriktirdiğim bölümlerle birlikte geldim.

Oy yorum atmayı lütfen unutmayın. Bana destek olmak için bu satıra nokta (.) koyabilirsiniz.

Altıncı Bölüm: Eski Kasetler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altıncı Bölüm: Eski Kasetler.

Altıncı Bölüm: Eski Kasetler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bu hayattaki önceliği neydi insanın? Yaşamak mı, hayatta kalmak için mücadele etmek mi, sağlık mı yoksa hayatta kalmak için mücadele ederken, insanın kendisiyle mücadele etmesi mi?

Şöyle dönüp bakıyorum da benim hayattaki en büyük önceliğim Kerem'i sevmemek için kendimle içten içe savaş vermemdi. Ona kendimi kaptırmamak için o konuşurken yüzüne gözüne bile bakmayışlarım aklıma geldi. Sırf benden soğusun diye yaptıklarım, beni; onu sevmeyen beni aldatsın diye önüne paçavra gibi fırlattığım kızlar...

Son beş yılda çok yorulmuştum. Hırpalanmıştım. Durduk yere, olur olmaz yerlerde boşluğa bakıp dalmaya başlamıştım. Bugüne kadar hiçbir erkekten hoşlanmamıştım ama bu, kocamı seveceğim anlama da gelmiyordu o zamanlar. Ama beni yoran şey evlilik değil, kendimi kasmam olmuştu. Kendimi Kerem'den uzak tutmaya çalışmam, beni haddinden de fazla yormuştu. 23 yıllık hayatımın son 5 yılı bana 500 yıl gibi gelmişti. Bu zamana kadar içimden de dışımdan da hep onu suçlamıştım ama asıl suçlu bendim. Bir çıkmalığın kapısını aralayıp oradan içeri girdiysem asıl yolu bulmak için çabalamam gerekirdi. Ama ben kaçmayı, saklanmayı tercih etmiştim. Bunu şu an anlamıştım. Yani beni yoran şeyin aslında kendim olduğunu. Kendimi hiç sıkmadan akışına bırakarak yürümeye başlamam lazımdı bu adının evlilik olduğu yolda.

Taş EvHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin