Lütfen hayalet okuyucular kendilerini göstersinler cidden kimse hikayeyi sevmedi diye düşünüyorum artık...
Bir anda gözlerim doldu... Beni görünce o da ayağa kalktı koşarak birbirimize sımsıkı sarıldık. Bir süre sonra ayrıldık.
"Seni çok özledim Shinsou"
"Emin ol benim kadar değil" ikimizde güldük.
"Az ilerde bir kafe var, istersen oraya gidelim sana anlatacağım çok fazla şey var" dedim heyecanla
"Tamam" sadece onaylamakla yetindi.
•••
Ona olup-biten herşeyi anlattım sonuna kadar dinleyip beni teselli etti. Bir saat kafede takıldıktan sonra parkta yürümeye karar verdik. Onunda U.A lisesinde genel bölüm okuduğunu öğrendim. Biraz daha sohbet ettik havanın kararmasına az kalmıştı.
"Güneş batmak üzere annem akşam yemeğine evde olmamı söyledi, misafirmi ne gelicekmiş, sende gelsene"
"Yok şimdi rahatsızlık vermeyeyim"
"Merak etme zaten annemler aşağıda oturacak tek başıma sıkılırım"
Biraz tereddüt etsede sonunda kabul etti yakınlarda olduğumuz için 15 dakika sonra varmıştık cebimden çıkardığım anahtarla kapıyı açtım ve içeri girdik.
"Sen odama çık ben anneme görünüp gelicem"
"Peki" o merdivenlerden yukarı doğru çıkarken bende salona geçtim. İçerde annem, Rei-san ve tanımadığım iki kadın vardı tekli koltuka oturanın boynuna kadar inen dikenli sarı saçları kırmızı gözleri vardı, diğerinin ise brokoli yeşili saçları ve yeşil gözleri vardı. İstemsizce kaşlarımı çattım bunlar tuhaf bir şekilde bana tanıdık geliyordu belli etmemeye çalışarak gülümsedim ve selam verdim daha sonra odama gitmek için müsade istedim. Gitmeden önce annem konuştu:
"Kızım çocukları senin odana gönderdim biraz konuşur kaynaşırsınız"
Başımı yukarı aşağı sallayıp onay işareti verdim ve merdivenleri çıkmaya başladım aklımdaki düşüncelere engel olamıyordum
onlara çok benziyordu... yok canım daha neler imkansız. Sonunda düşüncelerimden sıyrılıp odama geldim içeriden gürültü sesleri geliyordu Shinso oradaydı peki diğerleri....
Kapıyı hızla açıp içeri girdim gördüğüm manzara az önceki tahminimin doğru olduğu yönündeydi.Todoroki koltukta oturmuştu, Bakugou ile Shinso kavga ediyor Midoriya ise onları ayırmaya çalışıyordu. Bakugou elini Shinso'ya doğrulttuğunda koşarak önüne geçtim ve BOOM! bir kaç dakikalık sessizliği Midoriya'nın kıkırdaması bozdu daha sonra diğerleri de ona katıldı. Aynanın karşısına geçtiğim... yüzüm simsiyah olmuş, saçlarım kararmış ve yukarı kalkmıştı gerçekten komik bir görüntüsü vardı ama ciddiyetimi koruyarak Bakugou'ya döndüm öfkeli gözlerle ona baktım beni görünce "Tch" diye ses çıkararak yüzünü yana çevirdi. Gerçekten kızgındım önce elimi yaktı şimdi ise yüzümü, üzerine doğru gittim annem eve gelen misafir çocuklarını dövmemem konusunda beni çok uyarmıştı eğer bu seferde aynı şeyi yaparsam iyi bir cezayı hakedeceğim. Tam karşısında dikildim az miktarda enerji kullanarak elimin sıcaklığını arttırdım ve ona sağlam bir tokat attım. Parmak izlerim yüzünde kırmızı bir leke gibi kaldı, ama bunu haketmişti. Diğerleri sadece izliyordu. Bunun üzerine Bakugou sinirle küfür etmeye başladı ardından t-shirt'ümün yakasından tutarak beni kendine çekti aramızda santimler kala durdu ve konuşmaya başladı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~İkiz Alevler~
De TodoAnnesinin benliğini yani akıl okuma gücünü miras aldığı için arkadaşları tarafından dışlanan bir kız, 15 yaşına girdiği gün aniden ölen babasının benliğini kontrol dışı kullanır ve yanlışlıkla önce üvey kardeşini sonra ise üvey babasını öldürür. Kı...
