Yazar notu: Bu ve bundan önceki bölümü yazarken çok heyecanlıydım fakat gelen 5 oy'a bakılırsa sanırım okuyucular için aynısı geçerli değilmiş..
Herneyse, umarım beğenirsiniz
"Iyi okumalar"
•••
"Aslında eve geldiğimden beri çok fazla işim vardı ve zaten benimle günlük konuşmaz"
"Sonunda.. Tanrıya şükür hatırlıyorsun"
"Daha bu sabah gördüm ya onu nasıl unutabilirim ki?"
"Evet bende bunu diyorum işte sadece biz hatırlıyoruz. Az önce Ren ve annem Bayan Mitsuki ve Bay Masarunun yalnız yaşadıklarını söyledi"
"Bu olamaz ...hatta imkansız birşey"
"Birde onu az önce rüyamda gördüm.. öylece kayboluyordu.. bu yüzden endişelendim ve.. kontrol etmek istedim"
"Sofya-chan sen iyimisin?" Sesimin titrediği farketmemiştim. Yanımda ki su bardağını alıp bir kaç yudum içtim.
"Evet iyiyim sadece.."
"Merak etme bu işi çözücez. Dışarı çıkabilir misin?"
"Hmhm"
"O zaman yakınlarda ki parkta seni bekliycem"
"Tamamdır 10 dakikaya ordayım"
Telefonu kapatıp yataktan kalktım dolaptan ceketimi alıp koşarak aşağı indim. Haru koltukta uyuyakalmıştı tuttuğum nefesimi verip anahtarı aldım tam kapıyı açacakken biri arkadan ceketinin yakasını tutmuştu.
İzinsiz yemek çalan kedi gibi yavaş yavaş arkama döndüm.
"Nereye gidiyorsun?"
"Ben..." Gözlerimi kaçırmadan edemedim "biraz hava alıcaktım"
"Peki öyleyse" dedi ve bıraktı. Haru olsa bir saat sorguya çekerdi yine ucuz yırttım. Hızla dışarı çıkıp parka koşmaya başladım. Yolda da Shinso'yu aradım fakat o da Bakugou'nun kim olduğunu sordu.
Uzaktan Dekuyu görmemle rahatlamıştım onu hatırlayan ve bana inanan tek kişiydi.
"Çok beklettim mi?"
"Hayır bende az önce geldim zaten"
"İyi o zaman konumuza gelelim. Yolda Shinso'ya da sordum o da aynı yanıtı verdi"
"Bende annem ve bir kaç kişiyle konuştum maalesef ki farklı birşey yok"
"Anlam veremiyorum sabah herşey normaldi. Üç saat içinde ne değişmiş olabilir?"
"Farkettiysen tüm gün tuhaf bir şekilde sessizdi" Deku böyle diyince paronayak olmadığımdan emin oldum.
"Evet" ... "Keşke onunla konuşabilseydim" dedim fısıltıyla
"Neden konuşmadın ki?"
"Ben..." ne diyebilirim ki gerçekten neden konuşmadım? Şimdi onu bizden başka kimse hatırlamıyor ve kim bilir bir daha ne zaman sesini duyucam..
"Sofya-chan ağlıyormusun? Lütfen böyle yapma eminim bir çözüm yolu vardır"
"Nasıl Deku? Söylesene nasıl bulucaz? Ona ne olduğunu bile bilmiyoruz yada kimin ne yaptığını elimizde ufakta olsa bir ipucu var mı?"
Bir şey demedi. Çünkü o da iyi biliyordu hiç kolay olmayacağını hatta bulmama ihtimalimiz bile var ve şu an için en yüksek ihtimalimiz de buydu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~İkiz Alevler~
De TodoAnnesinin benliğini yani akıl okuma gücünü miras aldığı için arkadaşları tarafından dışlanan bir kız, 15 yaşına girdiği gün aniden ölen babasının benliğini kontrol dışı kullanır ve yanlışlıkla önce üvey kardeşini sonra ise üvey babasını öldürür. Kı...