Bakugou ile bir gün

494 66 18
                                    

Katsuki'nin evinde:

Sofyanın bakış açısı:

Sonunda Mitsuki-sanın evinde kalmayı kabul ettik. Güneş batmıştı akşam yemeği yedikten sonra odalarımıza çıktık misafir odası tadilatdaydı annem Mitsuki-san'ın odasında kalırken ben nerede kalıcam diye sordum.

"Hımm Katsukinin odasında kalabilirsin"

K/S: NE?!

"Ne değil, Sofya-chan Katsuki ile aynı odada kalmak seni rahatsız ederse koltuktada uyuya bilir"

"O koltukta uyusun banane"

Bakugou annesi tarafından aldığı darbe ile elini kafasına götürüp homurdandı. Zaten evlerinde kaldığımız yetmiyormuş gibi birde rahatsızlık vermek istemiyordum.

"Benim için sorun değil. Yer yatağında uyuyabilirim"

"Oh o zaman sorun yok"

Yer yatağı hazırlandıktan sonra uyumaya hazırdım. Kıyafetim olmadığı için Bakugoudan istedim ve banyoya gidip üstümü değiştim.

Siyah bol t-shirt ve pantolon vermişti neredeyse üstüme göre oldu. Hastanede kimse fark etmeden kollarım ve bacaklarımda ki yaraların üstünü izi kalmayacak şekilde benliğim ile yaktım. Canın acımadımı? Diye sorarsanız evet acıdı ama başka çarem yoktu. Bu izleri başkalarının görmesini katiyyen istemiyordum.

Odaya dönüp yer yatağına girdim. Bakugou ışığı kapattığında etraf karanlığa gömüldü. Benim odamda hep gece lambası olurdu burada neden yok ki? Bakugou'ya korktuğumu söylesem alay edermi acaba? Yada ışığı açarmı? Belkide anlayış gösterir?
Kendi-kendime verdiğim sorulara cevap ararken Bakugou yerinde kıpırdandı bana doğru döndüğünü hissetdim bir anda kan kırmızısı gözlerle karşılaştım bu dahada ürkmeme sebep oldu. Yinede sesimi çıkarmadım yorganı başımın üstüne kadar çekip bir şekilde uyudum.

Sabah:

Erkenden kalkıp okul için hazırlandım meğerse cumartesiymiş. Bakugou'nun kıyafetlerini tekrar üstüme geçirdim. Hala uyuyordu bu yüzden banyoya gitme gereği duymadım. Aşağı indim Mitsuki-san annemle kahvaltı hazırlamışlardı Bakugou'yu uyandırmamı söyledi. Tekrar yukarı çıkıp odaya girdim.

Yeni kalkmıştı uykulu bir şekilde gözlerini ovalıyordu, saçları karışmıştı yinede diken-diken duruyordu. Bu haline gülmeden edemedim hızlıca fotoğrafını çekip kaydettim.
Neyseki farketmedi.

"Kahvaltıya gel seni bekliyoruz" diyerek onu uyardım ve çıktım"

20 dakika sonra geldi biz yemeğe başlamıştık bile oda oturup kahvaltısını yaptı. Mitsuki-san annemle ev bakmaya gideceklermiş.

Öğle arası evden çıktılar. Bakugou'ya baktım o da aynı şekilde bana bakıyordu.

"Eee biz ne yapacağız?"

"oynamak istermisin?!" elindeki oyun konsolunu işaret ederek konuştu

"Ama ben öylesine oynamam" dedim sırıtarak

Bir kaşını kaldırıp ne istediğimi sorarcasına baktı.

"Kaybeden kazananın 1 isteğini yerine getirecek"

"Bana uyar"

Oynadığımız bir futbol oyunuydu. Kız olduğum için bu konuda kendine çok güveniyordu. 45 dakika geçen zorlu mücadelenin ardında 3 gol farkıyla ben kazanmıştım.

Bakugou "SİKTİR" diye bağırarak konsolu yere fırlattı.

"Hey sakin ol bu sadece bi oyun"

"Ne istiyorsan çabuk söyle"

"Şimdi isteyeceğimide nereden çıkardın?"

"╭∩╮ಠ_ಠ╭∩╮" Bakugou böyle bir ifade ile baktı

"Zamanı geldiğinde bu hakkımı kullanacağım"

"Herneyse ben odama çıkıyorum"

"Peki ben ne olacağım?"

"Ne istersen onu yap"

"Ahh hadi ama ben çok acıktım en azından ev sahibi olarak yemek hazırlaya bilirsin"

Oflayarak mutfağa girdi, yemek yaptıktan sonra yemeye başladık.

"Çok... lezzetli"

Gururlu bakışlarını üstümde hissettim ama ona bakmadım yemeğimi yedikten sonra salona geçtim. Bakugou'da yukarı çıktı.

Annemi aradım geç kalacaklarını söyledi. Yapacak birşey yoktu.

Nedense kendimi garip hissediyorum. Belkide çok yemek yediğim içindi.

Devamı gelicek...

~İkiz Alevler~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin