24.

3K 87 35
                                    

Erken uyanmıştım ve bahçeye çıktım ufak bir çocuk vardı, en azından onlar şirin ve rahatsız edici değil derken çocuk oyuncak bebeğine vurmaya başladı ve en son kafasını kopardı.
Yok anam bunlar yediden yetmişe hepsi ruh hastası.

Sonra aklıma melisin de bu çocuk gibi büyümüş olabileceği geldi, belki de sadece ortam onlara iyi gelmemiştir.

Çocuk bir kediye yaklaşırken ona zarar vereceği elinde ki sopadan belliydi,

"Hey sen bücür sakın o kediye zarar verme, onunda bir canı var" diye yanına gittim ve elinden sopayı aldım

"Annee" diye ağlamaya başladı ve annesi koşarak yanımıza geldi.

"Sen hangi hakla benim çocuğuma vurursun!"

"Hayır ben vurmadım" sonra elimdeki sopaya baktım, lanet...

"Haddini bil gelin!"

"Benim bir adım var! Ayrıca sizin gibi ruh hastası olan çocuğun kediye vuracaktı onu durdurdum"

"Bana ne be kediden ve kendine gel bize sesini yükseltemezsin" herkes bahçeye toplanıyordu. Kavga izliyorlar resmen.

"Siz kimsiniz be!" diye bağırdım kadın tam elini kaldırdı bana vuracak, elini tuttum ve iterek benden uzaklaştırdım.

Ardından kocası olduğunu tahmin ettiğim adam geldi,

"Sen hangi hakla karıma dokunursun lan ucube!" dedi ve elini kaldırdı, kadın falan okeyde bu ayıya gücüm yetmez:(

Adamın eline bakar iken bileğinden birinin tutup kenara çekmesi ile o kişiye döndüm,

"Siz hangi cesaret ile benim karımın üstüne toplanıp geliyorsunuz" daha sonra benim elimi tuttu

"Bana bakın ciddi anlamda bozuşuruz hadi sözlü tartışma olur dedik sen koca adam benim kadınıma dokunamazsın!" dedi ve daha sonra benide elimden çekerek yürümeye başladı.

Arabaya bindik,

"Kavga edecek günü buldun!" diyerek direksiyona vurdu.

"Neden bugün ya yarın etseydin"

"Kediye vuracaktı" dedim kafamı öne eğerek.

Derin nefes alıp verdi ve saçımda elini hissettim,

"Tamam tamam isteyerek olmamış,
şimdi seni burda bırakamam ama gitmem gerek" yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Pekii o halde seni sahile bırakayım kahvaltı et bende işimi halledem" dedi

"Şey olur uzun kalır mısın?"

"Bilmiyorum" arabayı çalıştırıp hızla sahile çekti, ben inecek iken

"Dur dur Ayça paran yoktur ki yanında al bu kartı şifresi şey " ona döndüm

"Ney?" dedim kartı alırken

"Ha şey temassız var" dedi arabanın kapısını kapattım ve sahildeki kafeye gittim orda bir şeyler yiyebilirdim herhalde.

Güzel bir yer gibiydi ama yan masadaki çocuk bakıyordu ve bu rahatsız edici.

Kalktı ve yanıma geldi

"Eşlik edebilir miyim?"

"Kime eşlik ediyorsun aslan parçası" sesin geldiği tarafa baş baktığımda melisi gördüm.

"Karımın başından çekil deli etme beni yoksa bir yerine masanın bacağını sokarım" dedi ve yanıma gelip oturdu

"Niye gitmedin" dedim, çocuk çoktan mekanı terketmişti

"Bu saatte burda yalnız kalmamalısın çok erken daha"

"Giderken niye aklına gelmedi"

"Çünkü işim çok önemliydi"

"Ona rağmen mi döndün" dedim şaşırarak, kafasını salladı.

"Peki bu çocuk lezbiyen bir çift olmamızı niye garip karşılamadı"

"Lezbiyen olmamızı değil, buranın serserileri tanır beni ondan korktu"

"Ha peki ben çok açım hadi sipariş verelim"

"Sonra da seni annene götüreyim ve çok geç kaldım işime döneyim" dedi ve kafa salladım...

*Nasıl gidiyor hiç bir fikrim yok yazıyorum işte bu arada benim için rekor çoktan aşık olmalılardı NSMSNS"

Berdel (g×g)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin