Kendimi çok kötü hissediyordum ve bu gece Melis eve gelmemişti çünkü lanet
teslimat bu geceymiş...Temmuz ateş ölçere bakarak küfür etti
"Sikeyim çok yüksek bak Melis başının çaresine bakar hastaneye gidelim havale geçireceksin"
"Olmaz beklicem" dedim kapının olduğu tarafa bakarken, burnumdan kan geldi ve gözüm karardı gerisi yok bende. Bir ara gözlerimi hafif açtım hastane ışıklarıydı sanki gördüklerim ama sonra bilincim gitti.
Melisin bakış açısından:
Eve geldim saat çok geçti, Ayça meraktan ölmüştür. Kapıyı çaldım açan yok, kendi anahtarın ile girdim
"Ayçaaa sevgilimmm" diye bağırdım ses yok belki ikiside uyumuştur, tam odaya gidecekken yerde bir kaç damla kan gördüm.
Hemen telefonumu şarja taktım ,
"Bitecek zamanı buldun hadi bir kaç diş dol hadii" ben kendi kendime konuşurken telefon açıldı ve hemen temmuzu aradım bana hastanede olduklarını söyleyince apar topar çıktım.
Hastaneye girerken elim titriyordu,
"Ona bir şey olursa kendimi asla affetmem onu yalnız bıraktım benim suçum" kendi kendime konuşarak
temmuzu buldum,"Neyi var" dedim telaşla
"Çok ateşlendi" dedi soğuk konuştu,
"Kan vardı yerde" gözlerimden endişe ve korku okunuyor olabilirdi ama temmuz bunu önemsememiş gibiydi
"Burnu kanadı biraz, seni çok bekledi nerdeydin" dedi şimdi anladım neden tavırlı olduğunu ama mecburdum bu gece çok önemliydi hem nerden bilebilirdim ayçanın ateşinin birden yükseleceğini:(
"Şey bir işim vardı" gelen hemşireyi görünce temmuz ile konuşmayı bırakıp hemşireye döndüm,
"Neyi var iyi mi görebilir miyim?"
"Yoğun bakımda biraz gözetim altında kalsın ateşi düşsün ve kendine gelsin iyice zaten gerekli bilgiyi doktor size verecektir"
"Lütfen bir kez göreyim" dedim, ne kadar itiraz etseler de içeri bir şekilde girdim.
Çok bitkin gözüküyordu, yanına eğildim ve elini tuttum.
"Özür dilerim yanında değildim affet beni" ağlıyordum.. (yazarın gözleri doldu aq)
"Ama biliyor musun başardım çete çöktü eğer adalet sağlanır ise hepsi cezalarını alacak, uyuşturucular da polisin elinde lütfen gözünü aç bak artık çete ile bağlantım kesildi bir daha gitmeyeceğim lütfen uyan" dedim gözlerimden yaşlar akıyordu...
"Ben başka insanlar iyi olsun isterken sevdiğim kadına destek olamadım affet beni" hıçkıra hıçkıra ağlıyordum hangi ara ona bu kadar bağlandım ben bilmiyorum ama o giderse ne yaparım bilmiyorum.
"Nolur bana dön ölmeni istemiyorum" dedim ama bir anda aletler ötmeye başladı.
Bir anda içeri dolan doktor ve hemşireler beni odadan çıkardı.
Duvara yaslanmıştım ama ayaklarım beni daha fazla taşımayamadı ve yere çöktüm,
"Ayça lütfen ben daha senin kokuna ,
sıcaklığına, sana doyamadım beni bırakma" diyordum bir çeşit panik atak geçiriyor olabilirdim."Ben hayatımda kimseyi senin kadar sevmedim... Gitme nolur" Temmuz ve Merve geldiler, onlarda kötü haldeydi
"O başta seni hiç sevmedi, nefret etti ama nasıl olduysa sana aşık oldu... Senin onu bu kadar seveceğini tahmin etmedim ama şu haline bak bok gibisin" dedi temmuz...
Artık kimse konuşmuyordu, canım yanıyordu. Ben ve ailem bir kızın belki de son aylarını çok kötü geçirmesini sağladık. Kimseyi affetmicem...
"Bakın doktor geliyor" dedi Merve
"Ayça hanımın yakınları mıydınız?"
"Evet" dedim korkuyordum...
"Hasta şuan kontrol altında ama hastalığı ilerlemeye devam ediyor son çare olarak kemik iliğini denemeliyiz"
"Aa tamam yani ben ne gerekiyorsa yaparım" dedim Merve kolumu tuttu galiba stresten biraz kekeliyordum,
"Biz tüm tanıdıklarımıza haber verelim uyumlu ilik bulabilmek için sizde gerekenleri yapın doktor bey" dedi Merve, aramızda en sakini oydu.
"Melis bana bak" dedi Merve
"Ha"
"Şimdi elini yüzünü yıkayalım sonra da tüm çevremize haber salalım tamam mı, sorun yok o iyileşecek"
Kafa salladım ve işe koyulduk...
*Öldürmedimm nasıl gidiyorr?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berdel (g×g)
Teen FictionKızları ne olarak görüyorlardı: hayvan, eşya, kıyafet, aşçı, köle... +18 sahneler içerir rahatsız olacaklar o kısımları okumasın. Gerekli yerlerde +18 uyarısını yapıldı.