1. SİS

288 23 91
                                    

Ahriman | I. SİS ✘
Tracks
Danit - Cuatro Vientos
Madrigal - Geçme Artık Sokağımdan

 SİS ✘ Tracks Danit - Cuatro Vientos Madrigal - Geçme Artık Sokağımdan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


48 Saat Önce

Sisli bir havanın doğurduğu gecede, adımları birbirine meydan okurcasına hızlıydı.

Yağmur; silik bir satır gibi belli belirsiz yeryüzüne dökülüyor, yazgının işleyişini takip ediyordu. Ekim ayının ortaları zimanın ön okuması gibi kasvetle doluydu ve ardında bıraktığı günün kalıntıları, her salise başı ufak ufak içinde bulunduğu an'a sıçrıyordu.

Salık kuzguni saçları, rüzgârın yön değiştirmesiyle birlikte bir yılan gibi boynuna dolanırken, hâkî renk yırtmaçlı bol pantolonun açıkta kalan kısımlarını esen soğuk rüzgâr acımasızca ısırıyordu. Sokağın tam ortasında ıslak asfaltı ezen adım seslerine, terk edilmiş tekel bayisinin tentesinin altında, bir köşeye sığınarak bekleyen kedinin miyavlaması eşlik ediyordu. Uzaktan gelen boğuk müzik seslerini yanından geçtiği sıralı gecekonduların sıvası dökük duvarları yutuyordu. İki doğan ve bir hayli pahalı olan kırmızı jeep arka arkaya sol kanadındaki çarpık kaldırım taşlarının üzerine park edilmişti. Parmaklarını omzuna astığı sırt çantasının kulpuna sımsıkı dolarken diğer eliyle kafasındaki siperli siyah şapkayı yoklayıp hafifçe aşağı çekiştirdi. Meşe ağacının kalıntısı olan dolaptan eline geçen ilk parça kıyafetleri incelemeden üzerine geçirmişti. Görünüşünden pek memnun değildi fakat yine de üzerindekiler kendisini sportif ve rahat hissetmesi için yeterliydi.

Her adım atışında ince beline tehditkârca dokunan kabzanın varlığı, kalbinin ritmini değiştirse de çantanın alt kısmı silahın çıkıntısını saklaması konusunda epeyce bir etkiliydi. O sıra dudaklarına sürdüğü toprak tonlarındaki ruju yedirmek istercesine, dudaklarını birbirine bastırıp gerilimini dindirmeyi denedi. Düşünceleri karmakarışıktı. Zihnindeki ipler birbirine kördüğümdü ve herhangi bir bıçak darbesini dahi kabul etmeyecek kadar sıkıydı. Halkalı küpesinin tekini az evvel düşürdüğünden habersizdi. Saatler önce aldığı ağrı kesicinin etkisini yitirdiği aşikardı. Karnındaki ağrı bacaklarına doğru dallanıp budaklanıyordu ve buna rağmen zihninde dolanan sahneler damarlarında akan her bir damla kanının içinde barınıyor, kısa süreli de olsa ağrısını unutmasını sağlıyordu.

Kalbindeki ruhani tasanın ağrısı ise hiçbir fiziksel acının yanına uğrayamıyordu.

Sokağın kırılan noktasından dönerken gece kulüplerinin, pavyonların ve fuhuş merkezlerinin cirit attığı eğimli ara sokağa çıktı. Bu şehrin en olmaması gereken yerinde, en olmaması gerektiği şekilde konumlanmıştı.

Tehlikeli bir bölgede, illegal işlerin hala devam ettiği o yerdeydi.

Çinçin Bağları.

Bundan bir on yıl kadar önce semte girmeye kalkışmış olsaydı hamavetle burun buruna gelmesi ve cesediyle herhangi bir arsanın ortasında çürüyüp gitmesi olasıydı. Elbette ki faili meçhul cinayetlerin arasına kimse adını yazdırmak istemezdi. Arşivlerde dolanan gazete manşetlerindeki polis cinayetleri dahi, bu alanın ne denli tehlikeli olduğunun birer kanıtıydı. Halktan korkan bir polis... Devletin burun kıvırdığı, gözlerini, dilini hatta kulaklarını kapadığı bir kesim ve adaletin yok sayılıp ataletli bireylerin yetiştiği nokta...

NEFS EMMARE | AHRİMAN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin