Maira uyandığında kendini daha iyi hissediyordu. Kan içmişti ve artık eskisi kadar bitkin değildi. Yorganını açtı ve ranzanın üstüne tekme attı. Luke hala uyuyordu. Tekme atmasıyla yüzüne luke un terli gömleği düştü. Maira keskin parfüm kokusu ve ter kokulu gömleği tiksinerek aldı ve fırlattı "kahrolası iğrençsin!" diye bağırdı. Luke sesizce gülmeye başladı ve yere atlayıp gömleğini aldı. Luke un bedeninde görünen 4 dövme vardı. Fiziği mükemmel değildi. Luke masanın sandalyesini çekip oturdu ve gömleğin kollarını yırttı. Hava 56 dereceydi ve insan buna katlanamazdı. Aşşağıya indiler ve nicole ile karşılaştılar. Henüz kimse kalkmamıştı. Nicole"balık avlamaya gelen var mı" diye sordu. Luke ve maira onayladı ve birlikte evden çıktılar. Kilitli tellerin oraya geldiklerinde maira tedirginleşti. Nicole ün silahı vardı ama bu yinede onu rahatlatmıyordu. Luke halinden gayet memnun gibiydi. Biraz ormanda yürüdükten sonra lacivert bir göle vardılar. Göl gözleri uyuşturuyordu. Nicole kenarda bağlı tek sandalı çözdü ve maira ile sandala bindi. Luke sandalı itti ve üstüne atladı. Gölün tam ortasına geldiklerinde luke gömleğini ve kot pantolonunu çıkarıp göle atladı. Maira bunun için sabırsızlanıyordu. Anlından ve sırtından kaynar terler süzülürken t-şörtünü ve şortunu çıkartıp göle atladı. Bu gerçekten iyi gelmişti. Ensesinde bir el hissetti. Başını sertçe suya soktu. Maira nın ağzından ve burnundan tuzlu su girerken biri onun başını tutup boğmaya çalışıyordu. Sonunda başını kaldırdı ve maira gözleri kapalı şekilde öğürmeye başladı. Ağzından ve burnundan su kusarken sadece luke un sinir bozucu kahkahalarını duyuyordu. sonunda gözlerini açıp luke u gördü ve saçından yakaladı. Koparırcasına çekmeye başladı. Elinde luke un saçları vardı ve onları denize sirkeledi. Luke hala inliyordu. "ahhh! Güzel saçlarımm! Psikopat kız!" dedi ama gülmeye devam etti. Maira kaşlarını çatıp sandala bindi. Nicole şapkasını gözlerine indirip boylu boyunca uzanmıştı. Maira sadala binince kalkıp oltayı hazırladı. Hemen ardından luke sandala bindi. "üzgünüm maira hiç şakadan anlamıyorsun! Sinemada insanlar komedi filminde gülerken sen ağlıyor musun?" maira"seninle en son sinemaya gittiğimizde baş rol oyuncusu sevgilisine -ben AIDS yim- dediğinde herkes ağlarken sen gülüp -geber- diye bağırmıştın" diye karşılık verdi. Luke un yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi "o adamdan hiç hoşlanmamıştım" dedi ve maira gözlerini devirdi. ,1 saat olmuştu ve nicole bayağı balık yakalamıştı. Artık gidebilirlerdi. Maira kıyafetlerini ve ayakkabısını alıp kumda yürümeye başladı. Nicole ile birlikte yürüyorlardı. Luke arkadan geliyordu. Maira omzunda bir el hissetti. Luke olduğunu düşündü ve iyice sırnaştı. Bir inleme duydu ve kafasını çevirdi. Bu luke değildi. Yüzü çürümüştü. Maira küçük bir çığlık attı ve zombinin yüzüne yumruk atıp karnını tekmeledi. Nicole silahla zombiyi vurdu. Luke arkadan koşarken bağırıyordu. Dört bir yanlarını sarmışlardı. Nicole ateş ediyordu ama fazla işe yarmıyordu. Nicole arkadan gelen luke un bacağına ateş etti. Maira çığlık attı. Zombiler maira ve nicole ü bırakıp luke a yönelmişti. Luke yere düştü. Nicole "hadi koş kaçalım bu onları oyalar " dedi. Maira tereddüte düştü. Nicole ü itti "O ÖLMEYİ HAKETMİYOR!" arkaya doğru koştu. Zombiler çürük bedenleriyle yavaştı. Maira hızla koşarak luke un yanına geldi. Luke yerde inliyordu "Tanrım! Maira seni çok seviyorum bırak beni ve koş. Nicole sürtüğüne söyle cehennemin dibine kadar yolu var!" maira "ağlamayı kes " dedi ve luke u kucağına aldı. Aklında tek bir şey vardı oda koşmak ve yere düşmemek. Kurtulmak imkansız gibi görünüyordu. Birden silah sesleri duyuldu. 4 tane adam zombileri öldürüyordu. İçlerinden biri luke ve maira nın yanına gelip başıyla selam verdi ve ikisino korudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maira'nın Sihri
FantasyLuke yere uzandı. Gökyüzü mavileşiyordu. Luke canının acıdığını hissetti. Yapayalnızdı. Vampir kardeşlerini kaybetmişti. Ucubenin teki sevdiği kızı gözü önünde kaçırmıştı. O ise yaralı bir bacak ile yavru bir kedi gibi pençelerini savurmuştu. Maira...