Kulübe

38 3 0
                                    

Eskisi kadar oy vermiyorsunuz. Oyu çok önemsemiyorum belki ama düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Neler yazmamı bekliyorsunuz? İlginizi ne çekti? Karakter kadrom, maira ve luke hakkında ne düşündüğünüzü kafamda canlandıramam. Bu açıdan kitabın olumlu ve olumsuz yönlerini bilmiyorum. Her an düşünüyorum ama en iyi fikirler klavyemin başında aklıma geliyor. Düşüncenize çok önem veriyorum. İnanın 100 yorumda olsa teker teker okur ve cevaplarım. 2 saniye ayırdıysanız çok teşekkür ederim :)
Maira tüm gücünü şeffaf alana verdiği an beton yarıldı ve kanlar içinde kalan kadının arkasına düştü. O sırada luke tam yanına çakıldı. Adam sanki onları görmemiş gibi kırbacı vurmaya devam etti. Luke hemen yerinden fırladı ve adamın yüzüne yumruğu indirdi. Adam çok zayıf ama iyi giyimliydi. Yere kafa üstü düştü. "o benim kölem onu paramla satın aldım üzerinde böyle bir hakkınız yok. "Maira birden adamın üzerine atlayıp tırnaklarıyla onun yüzünü parçalamaya başladı. Luke boş durmayıp adamı tekmeledi. Kadın gelip luke un bacağına sarıldı "çok teşekkür ederim. Çok teşek..." sesi gitdikçe kısılıyordu. Adam bayılmış gibiydi. Maira hızla yerinden sıçrayıp zavallı kadının nerelerinin yaralandığına baktı. Kadının karnı dışında her yeri yaralanmıştı. Luke orta yaşlı kadını kaldırdı "sana artık zarar veremez" kadın "bana neden yardım ettiniz?" luke konuşmak için ağzını açtı ama maira öne atıldı "sen hamilesin. Biz iki kişiyi kurtardık." kadın"nerden anladın? " maira "adam kırbacı rastgele savururken sen sadece karnını koruyordun." luke şaşkın bir şekilde mairaya baktı "ne?" kadın ve her şey siyah kelebeklerden oluşup havalanıp gitti. Maira ve luke yine konuşmanın olduğu alandaydı. Ölümü görmeden sesini duydular "sadece iyi bir gözlemci ve zeki bir kişi bunu geçebilirdi." luke yine terlemeye başladı. Maira ölüme doğru yürüdü ve dimdik gözlerine baktı. Ölüm gülümsüyordu "sende bir kıvılcım hissetmiştim maira. Durmamanızı söyledim ama ikiniz durdunuz. Şimdi ise durmayanlar sonsuz tünelin içinde emeklemeye çalışırken muhtemelen hayatlarının son anlarını geçirecek." maira sırıttı"düşündüğünden fazlasıyım. " Ölüm ün bembeyaz dişleri görüldü "tabii yarınki sınavı geçersen." maira nın arkasından eğilip sevimli bir ifadeyle luke a baktı. Luke bu sefer doğrudan gözlerine bakmadı. Yine olumsuz şeyler düşünebilirdi. "sana güveniyorum luke." luke birden düşünmeye başladı. Güvenmek? Luke? Artık kesindi zihinleri okuyabiliyordu. Luke doğal davranmaya çalıştı bir anda panik yapmamalıydı. "hangi açıdan güveniyorsun?" luke dilini ısırmaya başladı. Ne biçim bir soru bu böyle. Her şeyi karıştırdın. Ölüm güldü "her şeyi karıştırmayacağına inanıyorum. Maira için burdasın biliyorum." maira nın yüzüne döndü "ve umarım her şey planladığınız gibi gider."
Ölüm arkasına döndü ve yürümeye başladı "ne istiyorsanız onu yapın. Sabaha hazırlıklı olun " maira ve luke bir süre etrafı keşfetmek amaçlı gezdiler. Normal ormanlık bir alandı. İleride ışıkları yanan kulübe görünüyordu. O tarafa doğru yürüdüler. Kulübede insanlar vardı. Büyük bir ihtimalle sınavı geçen kişilerdi. Burda onlara zarar vermek hile sayılırdı. Bu yüzden şimdilik zararsızlardı. Luke kapıyı çaldı. Maira gözlerini devirdi ve kapıyı açtı. İçeride 7 kişi vardı. Sadece bu kadarcık mı kalmışlardı. Dört erkek ve üç kız. Kızlar ve üç erkek 20 yaşlarından büyük değillerdi. Biri kırk yaşında vardı. Bellike tanışmaya ve amaçlarını öğrenmeye çalışıyordlardı. Luke maira nın elini tutup fısıldadı "yanımdan ayrılma ve kimseye bir şey anlatma." herkes dönmüş ve onlara bakıyorlardı. Erkeklerden en genç olanı yüksek sesle bağırdı "yemeğimiz var!" luke içeri girdi "onları burda buldunuz ve yediniz?" genç sesini indirdi "sandiviçlerin tadı gayet iyiydi. Zehir olmadığını düşünüyorum. Olsa bile eminim daha az acı çekerek ölürüz." kızların hepsi gülünce luke gencin ne kadar şekilli bir fiziği olduğunu farketti. Oturduğu eski koltuktan kalkıp luke un elini sıktı "adım newt" luke karşılık verdi. "ve buda kız arkadaşım maira." newt elini sıkmak için maira ya uzattığında maira arkasından dolandı "sessiz olun uyumak istiyorum." kızlardan yaşıtı "uyuyabikeceğimiz bir yer yok. Bence sohbet edebiliriz." maira gülümsedi "koltuk çok rahat gözüküyor." 40lı yaşlarında olan güldü "bir tane olduğu için sanırım sırayla uyuyacağız." hiç komik değildi. Maira adama tiksinerek baktı. Saçları aşırı yağlı ve kıyafetleri çok kirliydi. Yaşıtı olan kız "ismim Amy. Saçların ve gözlerine bayıldım." maira gülümsedi"maira. Teşekkür ederim. Saç rengin güzelmiş." Amy nin kahverengi ve sarı saçları vardı. Yerde kızın yanına oturdu. Nerde yaşadıkları hakkında konuşmaya başladılar. Aşırı sivilceli biri yanlarına geldi " buna ihtiyacın olabilir." maira gülümseyip getirdiği hindili sandiviçi ve bir şişe suyu aldı "teşekkür ederim." sivilceli genç birden bire bakışlarını yere çevirdi ve kızardı. Amy gülümsedi "konuşmak istemez misin lois?" lois "sanırım gidip bir köşede uyumaya çalışacağım " maira "utangaç olma. Bunca şey yaşadıktan sonra uyuyabileceğini düşünmüyorsun herhalde." luke kenny meggie ve micheal ile oturuyordu. Maira yı ara sıra kontrol ediyordu. Gözüne aşırı çirkin adam takıldı. Maira yı izliyordu. İyi amaçlı birine benzemediği kesindi. Kavga çıkmamalıydı. Yumruğunu sıktı. Adamla tartışmak yerine maira yı yanına alıp dışarıda uyuyabilirlerdi. Ne düşünüyorum ben dışarısı çok tehlikeli. Amy "tılsımın çok güzelmiş. Umarım hayatta kalırsam bende bunlardan birine rastlarım." maira "burdan çıkmak kolay olmayacak." luke gözlerini hiç ayırmadan adamı izliyordu. Burası dışarıdan daha tehlikeli olabilir miydi? Adam ayağa kalkıp maira amy ve lois in yanına gitti. Maira ile konuşuyordu "burda bu kadar güzel bir kız olduğunu bilsem daha öncede gelirdim." luke un arkasında olduğunu farketmemişti. Luke adamı itti ve maira nın kolundan tutup kendine çekti. "millet uyumazsak yarın direncimiz çok düşük olur ve hayatta kalma ihtimalimiz daha düşük olur. Lambayı söndürün ve uyumaya çalışın. Bir rahatsızlığı olan varsa koltukta uyusun. Yoksa kızlardan birine müsade edin." herkes karardan memnun kalmış gibiydi. Kızlardan biri gülümsedi "bir lider seçseydik oyumu sana verirdim." luke ta gülümseyerek karşılık verdi "ikişer kişi nöbet tutsun. İlk nöbet benim ve..." aynı kız gönüllü oldu. Luke "aslına bakarsan micheal diyecektim. ikinci nöbete gönüllü olan? Yok mu? Tamam şişko sen ve lois." herkes memnun kalmış gibiydi. Kırk yaşındaki adam şişko diye hitap edilmekten rahatsız olmuştu. Luke "nöbeti içeride tutmak istiyorum." micheal "bana uyar." luke iğrenç adamın bir şey yapmasına engel olmaya çalışıyordu. Kolunu maira nın omzuna attı ve dışarı çıkardı.
Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Kitap hakkında spoiler ı mesajla istediğiniz zanan sorabilirsiniz.

Maira'nın SihriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin