Maira gözlerini açtığında karanlığa alışmakta zorlandı. Sadece mavi loş bir ışık vardı. Kımıldayamıyordu. Düz ve yüksek bir zeminde bağlıydı. Nekadar direnirse okadar bilekleri acıyordu. İyi düşün maira en son ne oldu ? Diye geçirdi aklından. Gece Okulunun çıkışı eve gidiyordu. Gece 3 gibiydi. Luke eve bıkrakmak istemişti ama maira eve yürüyerek gitmek istemişti. Sonra hiçbir şey hatırlamıyordu. Sonunda etrafı görebiliyordu. Bir sedyenin üzerinde bağlıydı. Eski bir yerde olduğunu anlamak zor değildi. Raflar vardı. Raflardada kavanozlar. Maira hafifçe boynunu çevirdi.kendisine bakan bir çift göz kavanozdaydı. Maira boğuk bir sesle bağırdı "yardım edin!" soğukta boğazı şişmişti. Bağlı olduğu şeye alev uyguluyordu ama bir türlü tutuşmuyordu. Tekerlek sesleri gelmeye başladı. Maira kafasını kaldırdı "burdan çıkamıyorum!" içeri beyaz önlüklü biri girdi. Bir sedyeyi taşıyordu. Işığı açtığı an maira nın gözleri karardı. Adam "demek uyandın! Seninle tanışmayı çok istiyoruz." maira nın gözündeki karartı gittiği an gözlerine inanamadı. Kavanozlarda böbrek,kalp,göz gibi organlar vardı. Maira adama baktı. Adamın üstü başı kandı. Sedyede ise karnı yarılmış biri vardı. Maira debelenmeye başladı "çıkartın beni!" adam elini maira nın alnına koydu. Maira ter içinde kaldığı için adamın eli ıslandı. Adam "sakin ol sana bir şey yapmayacağız." maira "kimsin sen? Nerdeyiz biz?!" adam "dürüst olucam haklısın aynen düşündüğün gibi biz organ mafyasıyız." sedyedeki kadın hala yaşıyordu. Uyanmıştı ve çığlık atıyordu. Tabii böbrekleri yerinde yoktu. Adam uzunca bir demiri aldı ve kadının kafaslna indirdi. Maira "bana istesenizde hiçbirşey yapamazsınız!" dişlerini çıkarttı ve tısladı. Adam " bir vampirden fazlası olduğunu biliyoruz. Çünkü seni uzun zamandır izliyoruz maria." maira"maira" adam "neyse ne!" içeri biri daha girdi. Yüzunde bir kurt maskesi vardı. Deri kıyaferler giymişti. Bir kadın olduğu anlaşılıyordu. Maira nın sedyesini odadan dışarı çıkarttı. Bir hastanede oldukları belliydi. Maira debelenmeye devam ediyordu "hepiniz öleceksiniz!" kurt maskeli kız "evet,tabii" maira yı büyük bir odaya soktu. Bu oda eski ve korkutucu değildi. Kristallerle doluydu. O odaya girer girmez tüm kristaller yanıp sönmeye başladı. Oda gayet aydınlıktı. Odada 5 kişi daha vardı. Hepsi kurt maskesi takıyordu. Maira "kimsiniz siz?" kız sedyeyi odanın tam ortasına bıraktı "zorluk çıkarmak istemeyeceğin türden kişiler" dedi erkek sesi. Birisi arkasına geçti ve ellerindeki sedyeye bağlı kelepçeleri açtı. Ardından ayak bileklerini çözdü. Maira duvarlarda tilki,ayı,at ve maskelerini gördü. Her birinden 5 tane vardı. Hepsi çok gerçekçi görünüyordu. 4 kişi etrafa dağıldı. Biri maira nın başında beklemeye başladı. Maira sedyede oturuyordu. Doğru zamanda kaçmayı düşünüyordu. Kurt maskeli kişi yanına oturdu ve maskesini çıkardı "selam" maira kafasın kaldırıp baktı "carl?" carl "sadece içindeki sihri alacağız sana hiçbir şey olmayacak. Sadece her hafta seyans yapıl kristalini almaya onu ikna etmeliyiz. Bilirsin iş." maira "içimde bir kristal olduğunu nerden biliyorsun?" carl "çünkü kristal avcıları kristali taşıyan insanı parlarken görürler. Şuan etrafa negatif bir mavi ışık yayıyorsun." maira "neden bunu yapacak sınız?" carl " 234 yll önce avcılar dünyada çok yaygındı. Kristal avcılarl sadece kendi kristalleriyle yaşayabilirler. Ama geçmişteki atalarımız kristallerini kaybetti veya hiç bulamadılar. Geriye 6 kişi kaldık. Eğer kristalimi senden alamazsam kristaldeki sihir kendi kendini yok etmeye başlar ve bende 3 yıl içerisinde ölürüm." maira "bu sihir neden bende?"carl " 500 yıl önce kristal bekçileri bizim hayatta kalabilmemiz için kristalleri insanların içine dağıttılar." maira" o adam neden bir mafya burda ne işiniz var ?" carl "bu dünyada yaşamak için paraya ihtiyacımız var maira. O bizim babamız. Beni anladığını düşünüyorum. Eminim bana yardımcı olacaksındır. Sende bana ait bir şey var maira." maskesini takıp ayağa kalktı. 5 kişi ellerinde siyah,kırmızı,yeşil,mor,sarı renkli kristallerle geri geldiler. Carl "dairenin içine otur." maira denileni yaptı ve yerde çizilmiş olan dairenin içine oturdu. Kristaller havalandı ve 5 kristal maira nın etrafında dönmeye başladı. Maira kendini çok kötü hissetti ve ne olduğunu anlamadan gözleri karardı va bayıldı.
Bir daha gözlerini açtığında sedyenin üzerinde uzanıyordu. Ayağa kalktı. Kimse yoktu. Sadece eline sıkıştırılmış bir kağıt vardı bu bizim sırrımız. Maira koşarak koridora çıktı. Birinin arkaslndan koştuğunu hissedebiliyordu. Kalbi hızla atarken merdivenlerden üçerli indi. Bu kişi arkasından koşmaya devam ediyordu ama maira cesaret edip bakamıyordu. Bir rüzgar hissetti. Balta saçından bir tutam keserek yere saplandı. Maira olduğu yerde dona kaldı. Arkasına baktığında korkunç biri merdivenlerden iniyordu. Elinde bıçak vardı ve üstü başı kan içindeydi. Okadar kötü görünüyorduki cinsiyeti belli değildi. Maira çığlık attı ve koşarak bir odaya girdi. Nefes nefese kalmıştı. Kapının arkasına dolabı itmeye başladı ama dolap çok ağırdı. Maira nın gözlerinden yaşlar süzülmeye başladi hayır,lütfen böyle bitemez. Kapı açıldığı an maira dolaba omuz attı ve dolap yarım yamalak kapıyı örttü. Kapıdaki hırlıyordu"gel buraya !" maira cama koştu cam açılmıyordu. Eski bir sandalyeyi cama vurmaya başladı. Cam çok sağlamdı ama çatlamıştı. Maira camı kırdığında etrafına baktı. 7 kat kadar yukarıdaydı. Şehir burdan görünüyordu. Sağ taraftaki camın yanında boru vardı. Psikopat adam içeri girmeye çok yaklaşmıştı. Maira cama çıktı ve yan yan boruya yaklaşmaya çalıştı. Adam cama geldi eliyle maira ya ulaşlamaya çalıştı. Maira çığlık attı ve dengesini bozmadan bir tekne savurdu. Boruya yetişe biliyordu. Adam bileğini yakalayınca maira kendini boruya sarılırken buldu. Lütfen kırılma. Lütfen sağlam çık. Maira eteğıni bacaklarının arasına sıkıştırdı. Boruyu sımsıkı tutarken ayaklarıyla duvardan destek aldı ve hastanenin 6. Katına ulaştı. Aynı balta bu sefer bacağına saplandı. Maira inledi. Adam yan penceredeydi. Balta derine inmemişti. Maira kımıldayınca balta yere düştü. Maira gücünü toparladı ve bir elini kaldırıp adama ateş topu yolladı. Adam tutuşunca çığlık atarak pencereden aşağı düştü. Maira borudan aşağı inmeye devam ederken boru sesler çıkartmaya başladı. Maira aşağı indiğinde adam yerde ölüydü. Maira kafasının üstüne bastı ve oto yola doğru ilerledi. Kanaması hızlanıyordu. Gömleğinin kolunu yırttı ve yarasına sardı. Yürüyerek şehre gidebilirdi. Ordanda olive ve carmen in evine giderdi. Bu halde annesi ve babası onu görmemeliydi.
Her türlü yorum ve fikirlerinizi bekliyorum. Bölüm geç geldi çünkü önceki bölüme +10 gelmedi. +10 oy gelmezse 10 günden önce yeni bölüm olmayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maira'nın Sihri
FantasyLuke yere uzandı. Gökyüzü mavileşiyordu. Luke canının acıdığını hissetti. Yapayalnızdı. Vampir kardeşlerini kaybetmişti. Ucubenin teki sevdiği kızı gözü önünde kaçırmıştı. O ise yaralı bir bacak ile yavru bir kedi gibi pençelerini savurmuştu. Maira...