Maira'nın Sihri

Kayıp Ok

Luke yere uzandı. Gökyüzü mavileşiyordu. Luke canının acıdığını hissetti. Yapayalnızdı. Vampir kardeşlerini kaybetmişti. Ucubenin teki sevdiği kızı gözü önünde kaçırmıştı. O ise yaralı bir bacak ile yavru bir kedi gibi pençelerini savurmuştu. Maira nın haklı olduğuna karar verdi. Aptaldı. Büyük aptal. Yola baktı. Sanki yıllardır bu asfaltlarda tekerler sürünmemiş gibiydi. Arkasında orman vardı. Bir şeyin gelip onun kemiklerini dişlerine kadar sıyırarak yemesini umut ederek gözlerini kapattı.   Tükürerek uyandı. Ağzına bir ton kıl girmişti. Biri luke un kalkıp tükürmesiyle panik yapıp kenara çekilmişti. Kolunun içinden bir şey geçtiğini hissederek çığlık attı. Aynı şey sırtınada oldu. Luke un ağzından doğru bir açıyla kan fışkırdı. Biri ona saldırıyordu. Luke kafasını çevirip baktı. Bir kız okunu  luke a geçirmeye kalkıştı. Luke kenara atladı “dostum! Senin amacın ne?!” kız luke un bileklerinden tutup kalın bir iple bağladı. Luke un canı acıyordu. Luke un canı çok acıyordu. Kız çığlık attı. “sakın kımıldamaya kalkışma!” luke yere uzandı. Yaraları çok derin değildi. “kalkmaya da niyetim yok zaten!” kız bir kere daha çığlık attı “sen nesin böyle?” çok geçmeden  öğürmeye  başladı “iğrenç!” luke kaşlarını çattı “ben gayet sevimliyim!” kız kafasını çevirip kusmaya başladı. Luke “harika! Önce beni parçalıyorsun sonra kan görünce kusuyorsun. Etkileyici” luke koluna baktı. Kaslarını kendi kendini iyileştiriyordu. Luke un gözleri büyüdü. Vampir güçleri doğuyor olmalıydı. Kız kusmayı kesince luke kıza seslendi “rica etsem  bacağımdaki sargıyı açarmısın?” kız eğildi ve sargıyı açtı. Luke gözlerine inanamadı. Nicole ün açtığı kurşun izi geçmişti. Kız luke un bileklerine bağladığı ipten tutup onu ayağı kaldırdı.“hangi cehennemden çıktın sen böyle? Nesin sen?” luke “ismim luke bir vampirim memnun oldum. Sende kanatsız  bir melek olamazsın değil mi?”   kız“ismim Alex, bir vampir olduğuna göre seni yakaladım.” luke “bu durumda kölen mi oldum şimdi?” arkasına dönüp alex e baktı. Sarışındı. Bal renginde gözleri vardı. Güzel ve savunmasızdı. Luke gülümsedi. Alex “evet, galiba kölemsin” luke mavi gömleğine baktı. Kendi kanından kırmızı olmuştu. Gülümsemesini genişletti.“hikayeni anlatmak ister misin?” kız iç geçirip luke un arkasına geçti. Bileklerini çözdü “aslında kayboldum.” luke arkasına döndü ve alex in oklarına baktı. Alex “ve ölmekten korkuyorum.”
                           ***
Maira kafasını kaşıdı. Uzun zamandır bukadar iyi bir uyku çekmemişti.hiç bukadar rahat bir yatak görmemişti.  Ayağı kalkıp odaya baktı. Oda 10 yıldızlı bir otel odasından daha lükstü. Duvarlar sütten daha beyazdı. Etraf soğuk denilecek kadar serindi.  Odanın tam ortasıbda yere serili bir hayvan postu vardı. Zeminin bir köşesinde duman çıkartan ufak bir havuz vardı. Maira kapı sesiyle irkildi ve arkasına döndü. İçeri ağzı dikişli dümdüz ve beyaz saçlı simsiyah elbiseli korkunç bir kadın girdi. Maira korkuyla çığlık attı. Kadın kapıyı kapatıp dışarı çıktı. Maira en son olanları hatırlamaya çalıştı. Hatırladığı son şey andy nin yüzüydü. Kapı yine açıldı ve içeri andy girdi. Maira bağırdı “çık dışarı!” andy“sadece...” maira“umrumda değil çık dışarı!” andy “ama...” maira “çık odadan” eline bir şey  geldi ve onu tutup andy nin kafasına fırlattı. Andy kafasını  eğdi ve kılpayı kurtuldu. Heykel duvara çarpıp kırıldı. Andy “oda senin istediğin gibi kullanabilirsin. Biraz soğuk dolaptaki kıyafetler senin.” maira “sadece çık dışarı!”
Andy kapıyı kapattı. Maira sıcak su olduğunu düşünerek sevindi.