bay darwin carmen ile birlikte merdivenden indi. elinde deri bir valiz vardı. bay darwin "elinizde hiç araç var mı?" jack "evet, terkedilmiş sağlam araçları topluyoruz." bay darwin ve tommy bahçeden çıkıp eski bir ahıra girdiler. içeride 5 araba vardı. araçlardan biri 2ön, 3 arka, 3 en arka koltuk şeklinde aile arabasıydı. bay darwin çantasından 5 değerli mücevher çıkartıp jack e verdi. arabanın direksiyonuna bay darwin geçti. yanına olive oturdu.carmen, clara ve dexter arka ya oturdu. en arkada ise Maira ve luke. elena onlara blackdream lerin saraylarını ve blue star ın yerini haritada işaretlemişti. hava kararıyordu. Yola çıktıklarında her şey normaldi. olive yola girdiklerinde blackdreams sarayının yerine gitmek için sağa dönmesini söyledi. bay darwin arabayı durdurup haritaya baktı. blue star için sola dönmeleri gerekiyordu. bay darwin sola saptı. olive küçük bir çığlık attı "sola dönmeliyiz!" dexter kaşlarını çattı "bay darwin maira nın hafızasını güvenceye almaya gidiyoruz! yanılmıyorum değil mi?" bay darwin konuşmadı. luke "bay darwin!" darwin"hayır! aynaya kurban edilecek bir kişi için kendimi tehlikeye atamam." dexter adamın üstüne atladı. darwin ayağını gazdan zor bir şekilde çekti. dexter ve darwin öylece boğuşmaya başladılar.maira bir şey söyleyemiyordu. bay darwin onu yarı vampir sanıyordu. onu zaman bekçisine verecekti. maira bir tam vampirdi. bunu bilmiyordu. luke maira nım elini tuttu. dexter darwin e kafa attı. bay darwin gölgeleri topladı ve dexter ın ayağına ağırlık yükledi. dexter ın hareket etmesi zorlandı. gölgelerden hepsine birer kelepçe yaptı. "dediğim gibi. blue star a gidiyoruz!" dexter küfretmeye başladı. bay darwin in sülalesine fantezi yaşatmakla meşguldü.
luke"maira yarı vampir değil. seni hayal kırıklığına uğrarmak istemezdim." bay darwin"yinede benim dediğim yere gidiyoruz! şimdi hepiniz uslu ilkokul çocukları olun." gece nin bir vakti maira başını luke un omzundan kaldırıp dışarı baktı. bay darwin arabayı kullanırken herkesvuyuyordu.
maira bay darwin le konuşmak istemedi. hafızasını kalıcı kaybedecekse son anlarını güzel geçirmek istiyordu. luke da uyandı ama bir şey söylemedi. başını yine luke un omzuna koyup uyumaya çalıştı. DİKKAT ET!. fren sesleri. gerisi karanlık. maira başını kaldırmaya çalıştı. yapamadı. kafası kanıyordu. araba yan dönmüştü. kelepçeler artık yoktu. bir şeyin onu dürttüğünü hissetti. luke "şükürler olsun! yaşıyorsun. cama tekme at ve çıkmama yardım et!" maira kolunu oynatamıyordu. bir tekme savurdu ve cam sesi geldi. bir tekme daha attı ve cam kırıldı. luke "iyi misin" maira"kolum sıkıştı!" luke "kımıldama." maira kolunun üstündekinin bir valiz olduğunu anladı. valiz kolu ve araba arasında sıkışmıştı. luke valizi çekti. valiz çok yavaş hareket ediyordu. sonunda maira kolunu valizden kurtardı ve luke ile kırık camdan çıktı. luke arabanın üstüne atlayıp kapıyı ön tarafın kapısını açtı. açmasıyla yere düşmesi bir oldu. maira luke un kalkmasına yardım etti. luke "biz zombi bay darwini yiyor. sanırım beni gördü. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maira'nın Sihri
FantasyLuke yere uzandı. Gökyüzü mavileşiyordu. Luke canının acıdığını hissetti. Yapayalnızdı. Vampir kardeşlerini kaybetmişti. Ucubenin teki sevdiği kızı gözü önünde kaçırmıştı. O ise yaralı bir bacak ile yavru bir kedi gibi pençelerini savurmuştu. Maira...