Kayıp

48 5 0
                                    

Maira tökezleyerek ilerliyordu. Cebinde 30 euro vardı. Çok acıkmış ve susamıştı. Küçük bir süper markete gitti ve bir şişe su aldı. Kasiyer kız"yardıma ihtiyacın var mı? Pek iyi görünmüyorsun." maira nın başı çok ağrıyordu. Saçlarını yüzünden çekti. "iyiyim bir şeyim yok." kız maira yı süzdü "aman Tanrım! Sen yaralısın." maira "eve gidiyorum dert etme." kız "jhon! Çbuk buraya gel." bir genç koşarak oraya geldi. "bir taksi çağır.bu kız yaralı." genç"yardım edebilceğim başka bir şey var mı?" maira başını iki yana salladı. Kız maira yı bir sandalyeye oturtturdu. "neler oldu?" maira "çok kötü şeyler değil merak etme." kız" taksi gelmiş bir hastaneye git yada bacağına bir sargı sar." maira gülümsedi"çok derin değil sadece bir metal kesti " genç maira nın avcuna biraz para tutuşturdu. Maira"bunu alamam gerçekten gerek yok." genç"taksi için az bile gelebilir." maira "çok teşekkür ederim. Bu arada saat kaç?" kız"08:30 a.m" maira nın ailesi eve gelmişti. Bir bahane uyduracaktı artık nasıl olsa yaşıyordu. Takside uyuya kalmıştı. Taksici "uyan hadi!" maira "nekadar tuttu?" adam "50" maira panikle deri montunun cebini karıştırdı ve parayı saymaya çalıştı. Sürekli sayıları karıştırıyordu."5 euro eksik sorun olur mu?" adam iç geçirdi ve parayı aldı. Maira kapıyı çaldı. Olive kapıyı açar açmaz kollarına yığıldı. Olive "Çok endişelendik. Evde değildin. Nerelerdeydin? Sırt çantanı bir kenarda bulduk." maira ağlamaya başladı "iyi şeyler olmadı." carmen koşarak geldi ve maira yı taşımaya yardım etti. Maira uyandığında koltukta uyuyordu ve sıcacıktı. O korkunç yerde uyandığından beri her uyandığında üşüyeceğini düşünüyordu. Carmen içeri girdi "nasılsın?" maira"daha iyi." carmen "neler oldu. Bacağını ne kesti?" maira söyleyip söylememede tereddüt etti. Carmen "sorun değil. Banyoya gir ve iyice temizlen." maira ya sıklca sarıldı"gerçekten çok endişelendik." maira gülümsedi "unuttun mu ben 9 canlıyım." carmen yumuşak bir havluyu maira ya verdi. "önceden hemşirelik okuyordum. Pansuman yapabilirim." maira havluyu aldı ve banyoya girdi. Olive mutlaka neler olduğunu öğrenmek isteyecekti. Ama carl ın hayatını çalıyordu ve vicdan azabı onu yiyip bitiriyordu. Ona bu sihiri veren kimdi? Neden carl ın hayatı? Aklında bir sürü soru vardı. Saçlarını kuruladı ve havluya sarıldı. Maira carmen ve olive in yanına gitti. Mutfaktaydılar ve etrafta müthiş bir koku vardı. Maira "çok güzel kokuyor." olive tavada krep yapıyordu. Olive"gerçekten çok korktuk. Nerdeydin?" maira"bu konu hakkında konuşmasak?" olive "anlatıyorsun hemen şimdi! Kimlerleydin?" carmen olive in omzuna dokundu"bilmemiz gerekmiyor." olive "hayır gerekiyor! Her ne olduysa birdaha olmamasını sağlamalıyız." carmen"benie gel sana temiz kıyafetler vereyim." maira başıyla onayladı ve carmen in odasına çıktılar. Carmen maira yı oturtturdu ve kesiğe pansuman yapıp sardı. Carmen bordo bir buluz ve siyah bir kot pantolon çıkarttı."bunları internetten almıştım ama hiç giymedim bence sana çok yakışır." maira pantolonu giymeye çalşırken içinden fırlıyacağını düşündü. Buluzde kotta da daracıktı. Carmen bir dal kadar zayıftı. Böyle olması gayet doğaldı. Maira banyodan çıktı. Carmen" çok yakıştı! Bilirsin ben dürüst biriyimdir. Fiziğini ortaya çıkarttı." maira omuz silkti"alışabilirim" kapı sesi duydular. Carmen "luke gelmiş olmalı." maira "konuşmak istemiyorum ne yapmalıyım?" carmen "ben ilgilenirim." dışarı çıktı. Maira bunu luke a nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Luke içeri girdi "dün seni göremedim. Carmen boonie ile olduğunu söyledi." maira luke a sarıldı "öyleydi eve gitmek istiyorum. Bugün okula gelmeyeceğim kendimi iyi hissetmiyorum." luke"seninle kalabilirim." maira "hayır evde annemle takılıcam." luke " ihtiyacın olursa araman yeterli." maira " gerçekten çok açım. Olive krep yapıyordu." luke koşarak dışarı çıktı "olive! fısıltı gazetesi krepler den bahsetti." maira luke un arkasından koşarak aşağı indi.
Maira çantasını karıştırdı ve telefonunu çıkarttı. 12 cevapsız arama. "alo anne..." "maira! Nerdesin?!" maira yutkundu" kütüphanedeyim. Ödev olduğunu tamamen unutmuşum ve..." annesi aksi bir sesle sözünü kesti "kimlerle berabersin? " maira nın aklından luke kelimesi saniyede 10 defa tekrarlandı. Annesi onu görmüş olabilirdi. " kendi başımayım.iyi hissetmiyorum karnım çok ağrıyor." "hmm. Ödevini ver ve izin alıp eve gel. Krep yapacağım." maira o sırada tökezledi. Bugün krep yapma günü olmalı. "yiyebileceğimi sanmıyorum. Karnım çoook ağrıyor." psikolajik olarak karnını tuttu. "sabah ne yedinki? Çabuk eve gel ve kahvaltı yap. Hiçbir şeyin kalmayacak." maira telefonunu kapattı. Maira bağırdı "ben çıkıyorum millet!" luke "bu sefer beraber gidelim." Maira "sanırım kendim ..."
Luke"yürü hadi." vestiyerden arabanın anahtarlarını aldı ve mairaa dışarı çıktılar. Luke sürücü koltuğuna oturdu. Maira nın telefonu çaldı. Arayan babasıydı. Maira arabaya bindi ve telefonu açtı. "tatlım, annen alışverişe çıktı. Ben eskilerle bir şeyler içmeye gidiyorum. Anahtar paspasın altında. Karnın nasıl?" maira "iyi olacağım. Şuanda yoldayım." "pekala dostum sakın geç kalma ve kahveni içerken ders çalış lütfen." maira gülümsedi "sanırım family guy izleyeceğim." "çok çizgi film iyi değildir küçük prenses fizik kitabını açmayıda düşün." maira ofladı "ay ben bunalıma girdim sesin gelmioo bunalımda trafik kalabalık." babası güldü ve telefonu kapattı. Luke"çok şanslısın." maira şarjı biten telefonunu çantasıka koydu. "ailenle geçirdiğin vaktin değerini bil." maira "seninde bir ailen var. Dexter,car..." luke"onlar benim anne ve babam değil sadece öz vampir kardeşlerim " maira arabadan indi "bıraktığın içib sağol." luke "film izleyebiliriz?" maira gülümsedi "korku. tercihim zombiler." luke demir kapıyı sürkleyerek açtı " dram." maira paspasın altından anahtarı aldı ve kapıyı açtı "beeen geldiiim." hiç ses gelmedi. Evde kimse olmadığı belliydi. Luke güldü "bi tuhaf hissettim şimdi. İlk defa kapıdan giriyorum. Maira odasına çıktı ve bilgisayarını getirdi.luke koltuğa kurulmuştu. Maira koltuğa zıpladı. Luke "bir cipsimiz bile yok!" maira "kalk al." luke ayaklarını sürterek mutfağa doğru ilerlemeye başladı. Kafasını arkaya attı ve inlemeye başladı. Maira en iyi korku filmlerine bakarken luke un sesini duydu. Maira "ne?!" luke ağzında geveliyordu. "ne dedin?!" maira inledi ve mutfağa doğru ilerledi. "dostum! bu sana ait değildir umarım. Maira tezgahın arkasına doğru ilerledi. Birisi yerde uzanıyordu. Maira yutkundu. Hiçbir şey düşünemiyordu. Kenarı döner dönmez dili tutuldu. Luke bir ima çıkarmak istermiş gibi maira yı izledi. Maira tökezledi ve kocaman bir çığlık attı. Luke sıçradı ve maira nın kollarından tutup onu geri çekti. Yerde yatan babasıydı. Maira ölüp 9lmediğini bilmiyordu. Luke artık onu kolundan tutup taşıyordu. Ayakları yere değip değmediğini anlayamadı. Luke onu oturtturana kadar çığlık attı. Maira kafasını luke un gömleğine gömdü. Titriyordu. Ağlamak istiyordu ama ağlayamıyordu. Luke un sakinleştirici sesi ona şeytani bir ses gibi gelmeye başlamıştı. Maira nın titremesi 5 dakika sonra bitti. Kafasını kaldırdı "yaşıyor mu?" luke bir şey söylemedi. Tökezledi.maira nın masmavi gözleri gri olmuştu. Luke yutkundu "evet." maira bir çığlık daha attı ve luke u iteleyip ayağa kaltı. Mutfağa doğru ilerleyecekken luke onu çekti ve ne olduğunu anlamadan ona sarılırken buldu kendini. Luke " anneni ara." maira hıçkırmaya başladı ve yine kafasını gömdü. Bu sefer hiç olmadığı kadar ağlamaya başladı. Luke ev telefonunu aldı ve maira nın annesini aradı. Maira atladı ve telefonu kapatmaya kalkıştı. Luke maira yı geri çekti "maira? Eve geldin mi canım?" luke "iyi günler bayan Andrew. Ben luke. Maira nın bir arkadaşıyım ve derhal eşiniz için eve gelmeniz gerekiyor." maira nın annesi tökezledi "eşime ne olmuş? Evde ne işin var?!" ses tonu luke u ürkütmüştü. Luke "ya bakın ben maira ile evin yakınlarında karşılaşt..." "eşime ne oldu?" luke "ne olduğunu bilmiyoruz.film izlemek için eve geldik ama... Mutfakta cansız yatıyordu." telefon kapandı.
Oy ve yorum bekliyorum. Eski okuyucuları artık göremiyorum :((((

Maira'nın SihriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin