2 gün kadar yoldaydılar. Araçları genişti ve herzamanki gibi dexter kullanıyordu. 2 gün kazasız belasız hiç ara vermeden pansiyondan aldıkları haritayla kuzeye blue star a gidiyorlardı. Maira nın yüzündeki morluklar geçiyordu. Luke cebinden bir bıçak çıkardı ve kolunda derin yarıklar açmaya başladı. Carmen"luke bıçağı bana ver!" luke"ama..." carmen"bıçak!" luke"şimdi kolum kendini tamamlayacak!" dexter olive ve clara dönüp luke un koluna baktı. Hiçbir şey olmuyordu. Luke" hücrelerim bölünüyordu! Maira da gördü" maira sessiz kaldı. Dexter torpido gözünden peçete uzattı "geçici bir süreçten geçiyorsun. Aura nı toplaman lazım. Merak etme kolun normal insan koluna göre daha çabuk iyileşecek." olive"luke, gerçekten okulda dersleri dinlemeliydin" luke surat astı. Maira"benden daha güçlü olmanı istemezdim " dedi ve güldü. Yarım saat sonra dexter arabayı durdurup olive le aşağı indi. Blue star ın girişindeydiler. Ormanlık bir alandı ve ağaçların yaprakları mavi ve yuvarlaktı. Tabelada blue star hoşgeldiniz yazıyordu. İlginç olan tabelanın altında kalın ve büyükçe verecek bir şeyiniz yoksa geri dönün! Yazıyordu. Dexter ve olive arabaya bindi. Dexter "tabiki geri dönmüyoruz." inip clara nın oturduğu kapıyı açtı. Yakasından tutup aşağı indirdi. Gözlerine bakıp onu hipnotize etti "kendini hediye olarak vereceksin." yakasını bırakıp soğukkanlı bir şekilde arabaya bindi. Maira clara ya acıyordu. Maira luke un yüz ifadesine baktı. Umrunda bile değildi. Yaralı koluna peçeteleri bastırıyordu. Dexter arabayı kullanabildiği kadar kullandı. Yol bitiyordu. İleride siyah bir kulube görünüyordu. Yürüyerek uzaktı. Etrafta canlılık belirtileri yoktu. Dexter clara nın kolunu sıkıyordu. Olive saçını kolundaki lastikle bağladı. Luke mücevher çantasını sırtladı ve maira nın yanında yürüdü "bu iş bitince ne yapmayı düşünüyorsun?" maira gülümsedi"matematik yazılısına çalışmalıyım. " luke uzun süre bir şey söylemedi "belki bende çalışmalıyım." maira luke a baktı "ne?" luke "matematik yazılısı diyorum bende çalışmalıyım. Okula devam edeceğim." maira" neden? " luke"her an yanında olmalıyım." dexter bağırdı "dikkat edin!" silahını ateşledi. İşler bir kere daha yolunda gitmiyordu. Olive kurtlara ateş açmaya başladı. Bu kurtlar normal kurtların 2 katı kadarlardı. Kurşun yiyince yaralanıp ölüyorlardı. Maira nın yanında silah yoktu. Luke un arkasına geçti. Luke bıçakla üstlerine gelenleri yaralıyordu. Arkadan bir kurt geldi ve maira nın bileğini ısırdı. Maira yere düştü ve acı acı bağırdı. Diğer kurtlar için maira açık büfeydi. Kurtların çoğu otarafa yöneldi. Luke bıçağı sokup çıkarırken kurta tekme attı ve kurt maira nın bileğini bıraktı. Carmen luke ve maira yı korumak için o taraftaki kurtlara doğru ateş açtı. Kurtun teki luke un üstüne atladı. Luke kurtu ısırarak boyun etini kopardı. Kurt acı bir şekilde inliyerek ordan uzaklaştı. Maira yerde bileğini tutmuş kıvranıyordu. Luke yaraladıkça daha çoğu üst üste geliyordu. Yaralı kurtlar ayaklanıyor ve maira ya ulaşmaya çalışıyorlardı. Luke uda ısırıyorlardı artık. Luke soğuk terler dökerken maira nın acı çığlıkları onu daha çok yoruyordu. Luke maira yı sırtladı. Kurtlar luke a yol vermiyorlardı. Carmen o tarafa doğru bazen ateş ediyordu. Maira"bırak beni onları oyalamış olurum." luke"üzülmene gerek yok" luke un sırtındaydı maira nın ayakları yere değmiyordu. Luke direnmeyi kesti elindeki bıçağı omuzlarının arasından maira ya uzattı. Maira "bir dakika..." luke son gücünü topladı ve maira yı kollarına alıp olabildiğince uzağa fırlattı.
Maira çığlık attı. Tüm kurtlar luke un olduğa yere doğru gitti. Luke un çığlıkları maira nın kulaklarında yankılanıyordu. Kurtlar luke u parçalarke. Maira yerinde duramıyordu. Luke a doğru koştu. Olive koşarak maira nın üstüne atladı.ikiside yere düştü. Maira bağırmaya çalışırken olive maira nın üstüne oturmuştu ve ağzını eliyle kaptıyordu. Olive maira yı kucağına aldı. Maira bileğindeki acıyı hissetmiyordu. Ağlıyordu. Luke un olduğu tarafa bakıyordu. Artık yaşamıyordu. Luke artık yoktu. Gözlerinden yanaklarına süzülen damlalar asit gibi yakıyordu cildini. Ordan uzaklaştılar. Maira nın beyni iflas etmişti resmen. Gözleri kararıyor ve görüntü geri geliyordu. Bu maira nın başını döndürüyordu. Maira bayılmıştı. Carmen ağlarken olive ve dexter akan göz yaşlarını siliyorlardı. Clara tepki göstermemişti çünkü dexter ın hipnotizesinin etkisindeydi. Dexter olive in tsörtünden yırttığı kumaşı maira nın bileğindeki yarayı kapatmak için kullanıyordu. Maira gözlerini hemen açtı "luke? İyi mi?!" dexter ın kolu ısırılmıştı. Kimse bir şey söylemedi. Maira carmen in hıçkırık seslerini duydu. Ağlamasını durdurmaya çalışıyordu ama yapamıyordu. Maira"hiçbiriniz bir şey söylemeyeceksiniz değil mi?!" ayağı fırladı ve sesini yülseltti "onu kurtarabilirdik! Onu kurtarabilirdim! Bana engel oldunuz." gözleri bir kere daha doldu"o ölmedi" dexter "geri döndüğümüzde onun anısına mezar yapacağız" maira kendine hakim olamadı ve dexter ın yüzüne sıkı bir yumruk attı. "kemik parçalarından mı?" luke un çığlıkları kulaklarında yankı yapıyordu "o ölmedi! Zaman bekçisinden onun öldüğü zaman ı silmesini isteyeceğiz" carmen ağlamayı kesti. Mücevher çantasını sırtladı ve maira ya sarıldı "onu geri getireceğiz. Bana 20 dolar borcu vardı" dedi ve güldü. Maira carmen e daha sıkı sarıldı ve gülümsedi. Dexter eğer vampir lanetinden bahsetseydi maira ciddi ciddi dexter ın gözlerini oyacaktı. Dexter onun kardeşıydi. Olive... Carmen... Luke u istemiyor olamazlardı. Maira göz yaşlarını sildi. Kulübe ye çok yaklaşmışlardı. Olive yürümeye devam etti ve maira hemen arkasından yürüdü. Kulübeye gidene kadar hiç bir problen çıkmadı. Maira kulünenin kapısının önüne gelince durdu ve gülümsedi. Dexter maira yı kenara çekti "önce ben gireyim." kasfetli kulübenin kapısına vurdu. Kapı açıldı ve siyah elbiseli sarışın bir kız kapıyı açtı. "yeni müşteriler, maira,clara,olive,dexter,carmen lütfen içeri girin" hiç biri şaşırmadı. Kız" hediye getirdiğinizi tahmin ediyorum çünkü yarı vampir kokusu alıyorum" dexter "evet önce zaman ı değiştir sonra hediyeni al!" kız gülümsedi "bana karga diyin" karga merdivenlerden aşağı indi. Yeraltında geniş bir yere geldiler. Ortada yuvarlak bir masa ve masanın tam ortasında bir kum saati vardı. Karga"oturun lütfen!" hepsi masaya oturdu. Maira"luke.aradan çok zaman geçmedi. Buraya gelirken kurtların saldırısına uğradı. Geri dönmek için parçalandığı zamanı silmeni istiyoruz." karga "kolay... Sarışın olan bana ait. Bir oyun oynamaya kalkarsanız ölürsünüz" dexter"onunla istediğini yapabilirsin." karga kum saatine odaklandı. Kum saatindeki kumlar coştu. Ve durdu. Karga bir kavanoza kum saatindeki kumları boşalttı. Kavanozu maira ya uzattı. "Kumları dökerseniz kumlar arkadaşınızın bedenini ve ruhunu oluşturur. Arkadaşınızda hiç bir değişiklik olmayacak. " bunca yolu vampir lanetinden kurtulmak için gelmişlerdi ama artık sonuza kadar vampirlerdi... maira ayağı kalktı. Ve kavanozu yere döktü. Kumlar hareket etti ve luke un ölüm evrelerini şeklini aldı. Luke gözlerini açtı. Isırık izleri iyileşirken acı çekiyordu. Carmen bakamıyordu. Dexter olduğu yere kustu. Luke bir kere daha ordaydı. Maira yerinden fırladı ve yerde oturan luke un boynuna sarıldı. "bir ömür vampir olmayı tercih ederim" gözlerinden yaşlar akıyordu. Luke un dudağına öpücük kondurdu. Luke ayağı kalktı ve maira ya bir kete daha sarıldı "çok ağladınız mı ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maira'nın Sihri
FantasyLuke yere uzandı. Gökyüzü mavileşiyordu. Luke canının acıdığını hissetti. Yapayalnızdı. Vampir kardeşlerini kaybetmişti. Ucubenin teki sevdiği kızı gözü önünde kaçırmıştı. O ise yaralı bir bacak ile yavru bir kedi gibi pençelerini savurmuştu. Maira...