Luke ellerini ateşin üstünde gezdirdi. "ve bu sabah ucubenin teki maira yı kaçırdı." alex ateşin üstünde tuttuğu tavşan etini luke a uzattı. Luke "bana kaybolduğunu söylemiştin." alex "evet" luke "tavşanın tadı fena değilmiş" alex"daha iyi şeylerde yemişizdir." luke güldü ve yemeye devam etti. Alex"bir grubum vardı. Saldırıya uğradık.bazıları öldü. Bense geride kaldım." luke "aynı şey bugün başıma geldi." alex "ormanda bir süre hayatta kalmaya çalıştım. Blackdreamin tekine aşık oldum." luke kafasını kaldırıp alex e odaklandı. "onunla bir ay ormanda çok değerli bir kitabı aradık. Sihirli bir kolyem vardı. Bir sabah uyandığımda kokyede alvin de ortalıkta yoktu." luke "kolye ne işe yarıyordu?" alex"zihin okumaya" luke alex in geri zekalı olduğunu düşündü "Alvin in aklını okuyacak kadar beynin yok muydu?" alex kaşlarını çatıp luke a baktı "kitabı bu yüzden arıyorduk. Kitap kolyeyi nasıl kullanacağımızı öğretecekti." luke ayağı kalktı. "alt kısımlarda su sesi duymuştum." alex ile beraber aşağı doğru ilerlediler. Akan küçük bir dere vardı. Luke eğildi ve yüzünü yıkadı. Alex "yol nereye kardeşim?" luke "aslında hiçbir yere." alex "maira yı bulmayı düşünmüyor musun?" luke "lanet blackdrem lerin nerde kaldığını bilmiyorum." alex "ben biliyorum ve alvin in yüzüne yumruk atmak için oraya gideceğim." luke "yani?" alex"beraber gidebiliriz. Sen maira ya kavuşursun bende kolymi ve kitabı geri alırım. Maira sevgilin miydi?" luke "evet. Hayır. Sayılır. Senin çıkarın ne olacak ? " alex "yol boyunca beni koruyacaksın." luke "çok uzak mı?" alex "atım var"
***
Maira saçlarını havluya sardı. Banyo günlerin kirine iyi gelmişti. Dolabı açıp kıyafetlere baktı. Sadece elbise vardı ve hepsi siyahtı. Maira elbiselerden birini eline aldı. Kadife ve çok yumuşaktı. Elbiseyi üstüne giyince ısındığını hissetti. Nike spor ayakkabılarına baktı. Ön kısımları aşınmış ve kirlenmişti. Böyle bir elbiseyle giyilemeyecek durumdaydı. İç geçirdi ve dolaptaki ayakkabılara baktı. Hepsi topukluydu. Uzun çorapları gidi ve ayakkabıları geçirdi. Boy aynasına geçti ve kendine baktı. Yüzündeki tüm kir gitmişti. Eski İngiltere deki gotik prenseslere benzediğini düşündü. Elbisenin kısa eteğindeki danteller cenaze havası katmıştı. (Uygun bölüm resmini bulmak zor oldu .s) maira havluyu açıp siyah saçlarını düzeltti. Ailesi aklına geldi. Muhtemelen çıldırmışlardı. Polis heryerde onu tahmin ettikleri üzeri cesedini arıyordu belkide. Maira yere oturup ağlamaya başladı. En son ne zaman ağlamıştı? Annesinin yüzü aklına geldi. Yanında olsaydı onun omzuna başını dayayarak ağlardı belkide. Burdan sağ çıkamayacağını biliyordu. Birdaha luke uda göremeyecekti. Belkide en güvenli yer burasıdır. Belkide sonsuza kadar Andy ile kalmalıdır. Maira kafasını kaldırıp aynaya baktı. Çok masum bir yüzü vardı. Kapı çalındı. Maira ses vermedi. Kapı bir kere daha çalındı ve andy kapıyı açtı "içeri girebilir miyim?" maira "belki" göz yaşlarını sildi ve ayağı kalktı. "gel" andy içeri girip koltuğa oturdu "elbise yakışmış" maira arkasına dönmedi. Andy "ağlamak için güzel bir gün. Problem nedir?" maira hareketsiz bir şekilde durdu. Andy "biliyorsun er yada geç benimle konuşacaksın. Bak maira ben kötü biri değilim. Beni sevmek zorunda değilsin. Sorununu anlatmak ister misin?"
Maira andy e kötü bir bakış attı. Sakin bir şekilde yürüyüp andy nin yanına oturdu. "problem sensin! Ben ormanda gayet mutluydum. Benim bir amacım ve hedefim vardı. Tebrik ederim biliyorsundur vampir olduğumu ve arkadaşlarımla zaman bekçisini aradığımızı. Belki bir açıklama yaparsın. Neden burdayım?" andy cebinden bir top çıkardı ve maira ya verdi "beliki bunu geri istersin" top maira nın hafızasıydı ve maira onu eline alınca top elinde eridi. Andy "aslına bakarsan sanırın senin gibi güzel bir kıza acıdım. Böyle kötü bir hayatın olduğunu sezdim. Burda yaşarken hiçbir sorumluluğun olmayacak. Ömrün boyunca mutlu olacaksın. İstediğin her şeyi burda bulabilirsin.istersen seni gezdirebilirim?" maira bir süre durup andy e baktı. Andy nin yeşil gözleri gitgide büyüyordu. Andy dudaklarını büzdü ve maira nın kilere yaklaştırdı. Maira yüzünü tiksinerek çevirdi ve ayağı fırladı "evet! Gezdirirsen iyi olur" andy gülümsedi ve ayağı kalkıp kapıya doğru yürüdü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maira'nın Sihri
FantasiaLuke yere uzandı. Gökyüzü mavileşiyordu. Luke canının acıdığını hissetti. Yapayalnızdı. Vampir kardeşlerini kaybetmişti. Ucubenin teki sevdiği kızı gözü önünde kaçırmıştı. O ise yaralı bir bacak ile yavru bir kedi gibi pençelerini savurmuştu. Maira...