Seni öpsem, gülse bir halk
Seni öpsem, yoksulluk
Utansa verdiği acılardan
- Şükrü Erbaş🍁
Şarkı: Emre Aydın / Çağan Şengül – Beni Anla
Bahar
Suratımıza kapanan kapıyla olduğum yerde donup kaldım. Ali Asaf abimin her zaman ani çıkışları olurdu ama onu ilk defa böyle görüyordum. Üstelik sinirli bile değildi. Ayrıca Mahi'ye olan bakışlarının yoğunluğunu görünce şaşırmış, hâlâ da o şaşkınlığı üzerimden atamamıştım. Bunun üzerine bir de şimdi olanlar beni şoka uğratmıştı.Ayrıca bahsettiğim o bakışları düşündükçe şaşırıp kızarıyordum. Ali Asaf abimin Mahi'ye olan bakışları tam anlamıyla yüz kızartan cinstendi.
Kapanan kapının arkasından öylece bakarken içeriden konuşma seslerini belli belirsiz duyuyorduk. Bir yanım arkadaşımın orada olmasına izin verme diyordu ama diğer yanım da hem Mahi'nin duygularını düşünüyor hem de söz konusu olan adamın benim canım gibi olduğunu anımsatıyordu.
Gerçi konu Mahi ise kim olursa olsun ben hep onun tarafında olurdum. Uzun zamandır arkadaştık biz ama arkadaş demek basit kalırdı artık bizim için. Kardeşim gibiydi Mahi benim. Bu yüzden baş başa kalıp konuşmaları doğru muydu yanlış mıydı emin olamıyordum.
Sonunda müdahale etmeye karar verdiğim anda içeriden Ali Asaf abimin sesi bize ulaştı. "Selim," dedi ve biraz durup bekleyip yeniden konuştu. "Gidin yatın siz, biz konuşacağız," dediğinde gözlerim sanki mümkünmüş gibi şaşkınlıkla daha da irileşti.
"Yok artık," derken bir adım öne doğru atıp elimi kapının koluna doğru uzattım. Fakat ben daha yeni hareket etmiştim ki bir anda Selim hemen önüme geçip hızla elimi tuttu.
"Bırak konuşsunlar," dediğinde bana o kadar yakındı ki nefesine karışan alkol kokusuyla birlikte tenime değen sıcaklığı hissettim.
"Selim saçmalama, bu hâlde ne konuşacaklar?"
İçeriden belli belirsiz konuşma sesleri gelince Selim tek kaşını kaldırıp bana baktı.
Tamam belli ki bir şeyler konuşuluyordu.
Yine de onları bu şekilde bırakmaya içim el vermiyordu işte. Elimi kaldırıp kapıya vuracak gibi hareketlendim ama Selim bir anda bana doğru atılıp, ellerini belime sararak beni içeri doğru yürütmeye başladığında neredeyse çığlık atacaktım.
"Ya ne yapıyorsun?" dedim ama adam beni duymamış gibi içeri doğru sürüklemeye devam etti. Belimden hafifçe kaldırmış ayaklarımı yere sürerek içeri taşıyordu beni.
"Selim bak," diye sesimi hafifçe yükseltecek oldum ama bir elini belimden çekip ağzıma kapattı ve başıyla arkasında kalan odayı işaret etti. Sesimi yükseltirsem biri duyar korkusuyla bende sustum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHİ (Mahalle Hikâyesi)
RomanceYetişkin okurlar için uygundur! Bir Mahalle Hikâyesi... Çok daha fazlası... ✨ "Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm ir...