Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm ir...
İçim ona nehirlerin denize aktığı gibi akıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
✨
Bölüm Şarkıları: • Fikrim Yok – Hüsnü Arkan / Erkan Uğur • Rebeka - Akın
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba canlarım, uzun bir bölümle geldim. Dinlenerek okuyun lütfen, gözlerinize yazık. Oy ve yorum için bir şey demiyorum siz elinizden geleni yapıyorsunuz biliyorum ama bir önceki bölümü geçelim lütfen. Eksik bırakmayın bizi. Keyifli okumalar.
🍀
Yorgun gözlerimi sıkarak yatağımda yüzüstü dönüp yeniden uykuya dalmaya çalıştım. Odamın dışından gelen sesleri belli belirsiz duyuyordum ama doğru algıladığımdan emin değildim. İki gecenin verdiği yorgunluk üzerime çökmüştü ve asla uyanmak istemiyordum şu an.
Kulağıma dolan sesleri görmezden gelmeye çalıştım fakat Bahar'ın bağırarak konuşması bunu imkânsız kılıyordu.
"Abi delirdin mi sen? Kız uyuyor diyorum sana."
Sinirli sesini duyunca uykunun verdiği mahmurluğa rağmen dudaklarım bir gülümsemeyle kıvrıldı. Bahar'ın itirazlarının sebebi olan seste hemen arkasından geldi.
"Ya sen karışmasana! Ben uyandırırım diyorum!"
Ali Asaf'ın Bahar'a çıkıştığını duydum ama ne için kavga ettiklerini pek anlamıyordum.
Odamın kapısı hızla açıldı ve hemen arkasından sertçe geri kapandı. Şu an o kapı patlasa umurumda bile olmazdı çünkü uykusuzluktan gözlerimi açamıyordum.
Yatağımın sol tarafı çöktü ve sıcak parmaklar saçlarımı ensemden uzaklaştırdı. Yüzümü yastığıma daha fazla gömdüm. Açığa çıkan tenime sıcak dudaklar değdiğinde yattığım yerde irkildim. Aynı zamanda uykumu açtığı içinde sinirlendim.
"Lan," diye bağıran Ali Asaf'ın sesiyle aniden yerimden fırladım.
"Ay," dedim bende korkarak. Yüz üstü yattığımdan dizlerimin üzerinde doğruldum ve önüme düşen saçlarımı hızla geriye atıp arkamda kalan adama dönmeye çalıştım.
"Bahar seni böyle mi öpüyor?" dediğinde hâlâ uyku sersemliğinin verdiği aptallıkla ona bakmaya çalıştım.
"Ya sen ne yapıyorsun burada?" ondan uzaklaşıp bedenimi tamamen ona çevirdim ve sırtımı yatak başlığına yasladım.
"Soruma cevap versene sen?"
Sanki karşımda akıl sağlığını yitirmiş bir adam gibi durup bana saçma sapan sorular soruyordu.
