MAHİ - On Üçüncü Bölüm

97.8K 3.6K 1.5K
                                    

"Bir yokuştan koşarak kalbim sana iniyor."
- Ceyhun Atuf Kansu

Bölüm Şarkısı: Hastayım Sana – Yıldız Tilbe

Bölüm Şarkısı: Hastayım Sana – Yıldız Tilbe

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öncelikle 250 bin okunmaya ulaştık. Sizlerle kutlamak şahane oldu. Hepinize kocaman teşekkürler.

Biraz özleştik farkındayım. Umarım bölümden keyif alırsınız canlarım. Oy vererek başlayalım lütfen olur mu ve tabii yorumlarda buluşalım. Keyifli okumalar. 🌸

Ama sonra kızın neden böyle olduğunu anladık. Hepimiz aynı anda anladık hem de. Asuman teyze arkamızdaydı ve kadın konuşunca tüm tüylerim havaya kalktı.

"Seni utanmaz," dedi tükürür gibi. "Hem geri döndün hem de yanında bu adamla mı geldin?" Kaan'ı işaret ettiğinde adamın kasıldığını hissettim. "Arsız," dediğinde daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı. Kendimi Ayşe ve Kaan'ın önüne attığımda artık her şey için çok geçti.

Yüzüme gelen suyla gözlerimi kapatırken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Asuman teyzenin elindeki pet şişeyi görmemiştim bile. Sadece Ayşe'nin yüzüne bakarak, donup kalan kıza hiç acımadan hakaret ederken ona izin vermeyeceğimi biliyordum. Amacım onların önüne geçerek bu çirkin ve hak edilmeyen lafları daha fazla duymalarına izin vermemek, bunlara engel olmaktı ama kadın sadece ağzıyla yok etmeye çalışmamıştı kızını.

Elindeki şişeyi kızına doğru fırlattığında Kaan'ın hareket ederek Ayşe'yi kollarına alıp sırtını döndüğünü fark ettim. Ben o kadar şanslı değildim. Yüzüme doğru fırlayıp gelen şişeyi fark ettiğimde çok geçti ama pet şişe yüzüme gelmedi. Fakat yine de sırılsıklam olmuştum.

Elimle yüzümden akan ıslaklığı silerken gözlerimi araladım. Tam yüzümün karşısında duran kolu fark ettim ve bakışlarımı kolun sahibine çevirdim. Ali Asaf'ın, yüzümün önünde sımsıkı tuttuğu şişe neredeyse avucunda yok olup gidecekti. Şişeyi öyle bir sıkıyordu ki az sonra parmaklarının arasından toz hâlinde döküleceğini düşündüm.

Yüzüme gelen şişeyi engellemişti ama o hızla yüksek ihtimalle şişeyi sıkınca bütün su yüzüme gelmişti. Aslında sorun değildi. Şu anda kızgın olduğum en son konu benim ıslanmamdı. Ayşe'nin titrek nefesini duyabiliyordum yanımda. Kız korkudan mı titriyordu yoksa bu durumda olmak mıydı onu endişelendiren bilmiyorum ama gözlerimi diktiğim ve parçalamak istediğim tek bir kişi vardı şu anda ve o da karşımda duruyordu.

"Sen," dedim dişlerimi sıkarak. "Ya sen nasıl bir kadınsın?" sesimin yüksek çıktığının farkındaydım. Mahallenin ortasında bağırıp duruyordum ama şu an umurumda değildi. O, kendi öz kızını üzüp hakaret ederken, utanmadan kızına bu kadar insanın içinde elindekini çekinmeden fırlatırken ben bağırmaktan mı utanacaktım?

MAHİ (Mahalle Hikâyesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin