MAHİ - Yirminci Bölüm

63.6K 2.4K 369
                                    

Merhaba mahalle sakinlerim,
Uzun bir aramız oldu biliyorum. Sizi bekletmemek için bölüm sonu konuşalım.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar.

Bir yere gitmem gerekiyordu; sen aradın, "Gitme," dedin, ben gitmedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bir yere gitmem gerekiyordu; sen aradın, "Gitme," dedin, ben gitmedim.
- Oruç Aruoba

Bölüm Şarkısı: Tutuşmuş Beraber – Melike Şahin

Bütün gece, elimde sıktığım telefonla birlikte koltuğun köşesine sinerek, gözlerimdeki ıslaklığa eşlik eden yağmurla öylece dışarıyı izledim. Elimdeki telefon defalarca çaldı. Bir yerden sonra sesini kıstığımı ama durmaksızın elimde titremeye devam ettiğini hatırlıyordum.

Bazen açıp kulağıma götürdüğümü, Bahar'ın panik halindeki sesini duyduğumu da hatırlıyordum. Ali Asaf henüz onları aramamıştı ya da ona dair herhangi bir haber alamamışlardı. Bahar'ın anlattıklarına karşı sanki beni görüyormuş gibi sadece başımı sallayarak onay vermiştim. Emine annemin de yanlarında olduğunu söylemişti Bahar. Israrla geri dönmemi ya da gelip beni almayı istiyorlardı ama gitmek istemiyordum.

Orada olmak istemiyordum. Kimsenin üzgün ya da telaşlı hallerine şahit olmak istemiyordum. Burada beklemek, sadece gelecek iyi bir haberi duymak istiyordum. Telefona cevap vermeme sebebim de buydu. Gözümde, dökeceğim daha fazla yaş olmadığından emindim ama oraya gidersem, herkesi kendim gibi dağılmış ve perişan görürsem olduğumdan daha kötü olabilir miyim bilmiyorum ama yıkılacakmış gibi hissediyordum.

Sanki şu anda yıkılmamışım gibi...

Gökyüzü yarılmışçasına yağan yağmura gözlerimi dikip izlerken, parmaklarımın arasında sımsıkı tuttuğum telefonum bir kez daha titredi. Gözümü hızla düşen yağmur tanelerinden ayırıp, elimde duran telefonun ekranını kendime çevirip arayan numaraya baktım. Bahar'ın ismini görünce derin bir nefes alıp açtım ve kulağıma götürdüm.

"Mahi," derken sesinin tonundan beni mutlu edecek bir haber vermeyeceğini anlamıştım.

"Aradı mı?" dedim sadece. Sorduğum sorunun saçmalığının farkındaydım; eline bir arama fırsatı geçse sanki Ali Asaf beni aramayacakmış gibi...

"Hayır aramadı," derken derin bir nefes aldı. "Mahi aklımız sende. Bak teyzem de sürekli seni soruyor. Emine teyze gideyim yanına deyip duruyor, zor tutuyoruz." O konuşmaya devam ederken başımı iki yana salladım. "Gelip seni alalım mı? İstersen Selim'le birlikte hemen geliriz ya da bak Coşkun da burada, hemen gelir alır seni."

"İstemiyorum," diye fısıldadım usulca. Şımarıklık değildi bu yaptığım. Onları merakta bırakmak da istemiyordum ama buradan gidemezdim. Yanlarına gidip biraz daha dağılamazdım.

MAHİ (Mahalle Hikâyesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin